04.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]Esad: Erdoğan'ın Tek Hedefi İhvan'ı Suriye'ye Getirmek[/h]

Halk TV'ye röportaj veren Suriye Cumhurbaşkanı Esad, "Başbakan Erdoğan'ın tek hedefi Müslüman Kardeşler'i Suriye'ye getirmek" dedi.Gezi Parkı eylemleri ile reyting rekorları kıran Halk TV, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile ses getirecek röportaj yaptı .

Uğur Dündar'ın bu gece Halk Tv'de yayın hayatına başlayan 'Halkın Arenası' programında, Suriye ve Cumhurbaşkanı Esad vardı. Esas, halk TV ekranlarından Başbakan Erdoğan'a "Bağnaz" dedi. Esad, "Türk halkının dikkat etmesi gereken, Erdoğan'ın ne denli bağnaz bir insan olmasıdır." dedi.

Halk TV spikeri Ece Zereycan ile Yurt gazetesi yazarı Ömer Ödemiş'in, sorularını yanıtlayan Esad, Başbakan Erdoğan'ın Suriye ile ilgili tek hedefini açıkladı .

"ERDOĞAN'IN TEK HEDEFİ İHVAN'I SURİYE'YE GETİRMEK"

Esad, "Erdoğan krizden önce reform ya da demokrasiden söz etmedi. Onun tek hedefi Suriye ile Türkiye halklarını birleştirmek değil, Müslüman Kardeşler'in Suriye'ye dönmelerini sağlamaktı. Temel amaç buydu. Suriye ile Müslüman Kardeşleri barıştırmak. Bunun dışında gözü hiçbir şey görmüyordu. Krizin başında cezaevlerinden bırakılanlardan söz ettiğinde onun asıl ilgilendiği kaç Müslüman kardeşin bırakıldığıydı." dedi.

ERDOĞAN'I SUÇLADI

Esad, AK Parti hükümeti ve Başbakan'ı suçladı. Suriye Cumhurbaşkanı "Erdoğan'ın temsil ettigi bu hükümet; on binlerce Suriyelinin kanından sorumludur. Suriye'de altyapının yıkılmasından sorumludur. Sadece Suriye'de değil, tüm bölgede istikrarın baltalanmasından sorumludur. Erdoğan ve arkadaslari Mısır, Libya, Tunus ve bölgenin bir çok ülkesine müdahale ettiler. Aynı zamanda devlet ve halk olarak Türkiye'yi halkın çıkarlarına karşı bir çok konuya politikalara ve savaşlara bulaştırdılar." dedi.

Kaynak : Son Dakika.com
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]İnce: Avucunuzu Yalarsınız Bir Yere Gitmiyorum[/h]

Yalova'da partisinin düzenlediği aday tanıtım toplantısına katılan CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı söylentileriyle ilgili konuştu.

Yalova'da partisinin düzenlediği aday tanıtım toplantısına katılan CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı söylentileriyle ilgili konuştu. İnce, "Gazetelerde, televizyonlarda duyuyorsunuz. Muharrem İnce gidici mi? Avucunuzu yalarsınız bir yere gitmiyorum. Benim böyle talebim yok" dedi.

İNCE: NEDEN KALDIRIYORSUN ANDIMIZI ?

Yalova Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen programda konuşan CHP'li İnce, "Ankara'ya İnce bir ayar gerek" yazılı pankart açan partililere teşekkür etti. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Demokratikleşme Paketi' ile ilgili şunları söyledi
:

"Paket açıklıyor. Diyor ki; 'Andımızı kaldırıyorum.' Neden kaldırıyorsun Andımızı? Irkçılık kokuyormuş. Türküm, doğruyum, çalışkanım deniliyor. PKK'ya bunun sözünü verdiniz mi? Önce bunu sormak lazım. Tabii ki verdiler. ABD'de her sabah Amerikan çocukları, ABD bayrağına bağlılığını bildiriyor. 'Bu cumhuriyet, kanunun altında sonsuza kadar yaşayacaktır. Özgürlük ve adalet hepimize' diye and söylüyorlar. Fransa'da da, İngiltere'de de var. Bu andtan ne istiyorsunuz? İstiklal Marşı'nda da kahraman ırkımızdan söz ediyor. O zaman bu da ırkçılık kokuyor. Andımızdan sonra sırada İstiklal Marşı da mı var? Bunu soruyorum
."

BUNLARIN DERDİ 5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN KAFASINA DA TÜRBAN GEÇİRMEK

Demokratikleşme Paketi'nde yer alan 'kamuda başörtüsü' konusuyla ilgili de değerlendirme yapan İnce, "2008 yılında AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna dedi ki: 'Bizim hedefimiz kamuda başörtüsünün serbest bırakılmasıdır.' Bunu 2008'in Eylül ayında dedi. Vay bunu sen misin diyen? Grup Başkanvekili Nurettin Canikli dedi ki: 'Bizim böyle bir isteğimiz yok. Kim ne söylüyorsa yalan söylüyor.' 2 gün sonra Başbakan çıktı dedi ki: 'İçimizden birileri yanlış konuşuyor. Parti adına onların konuşmalarını ciddiye, dikkate almayın. Bizim böyle bir beklentimiz, isteğimiz yok.' ve Konya Milletvekili'ne ceza verdiler. Peki ne değişti o günden bugüne? Üniversitede sorun çözüldü, şimdi kamuda çözeceksin. Bunların derdi 5 yaşındaki çocuğun kafasına da türbanı geçirmek. Bunu herkes bilsin. Bunların derdi insanların dini, inancı üzerinde oy devşirmek" diye konuştu.

Son günlerde kamuoyunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile ilgili söylentilere de değinen İnce, "Gazetelerde, televizyonlarda duyuyorsunuz. Muharrem İnce gidici mi? Avucunuzu yalarsınız bir yere gitmiyorum. Benim böyle talebim yok. Şu anda Türkiye'nin 3-4 büyük vilayetinden, il yönetimlerinden bana böyle bir teklif (belediye başkan adaylığı) geldi. Bursa'dan geldi örneğin. Diğerlerini söylemeyim. Dedim ki; 'benim böyle bir isteğim, ortaya çıkmışlığım yok. AKP İstanbul'da anket yaptırıyor, benim adımı koyuyor. Ben mi dedim AKP'ye benim adımı koy. Benim böyle bir isteğim yok. Ama dedim. Ankara bizim için neden önemli. Bir kere hepimiz Ankaralıyız. Cumhuriyete inanan, Atatürk'e inanan bağımsızlığa inanan herkes Ankaralıdır. Ankara bir dik duruştur. Ankara bağımsızlık, özgürlüktür. Ankara Anadolu'nun o kırsalında bir cennet yaratmaktır, kadın-erkek eşitliğidir, medeni kanundur, cumhuriyettir, demiryollarıdır, köy enstitüleridir, şeker-çimento fabrikalarıdır. Ankara budur. İnsan düştüğü yerden kalkar. 20 yıldır Ankara'yı bunlar yönetiyor. Nerden düştüysek oradan ayağa kalkmalıyız. Hep beraber yapmalıyız bunu. Ben dedim ki: 'Sorarsınız millete, beni de sorarsınız. Eğer millet: 'bu' diyorsa. Analar ne evlatlar doğurmuştur. Daha iyisi vardır. Yeter ki bulmak lazım. Onun için olay bundan ibarettir. Daha fazlası konuşulmaz. Çikolata imalatıyla parti içi konular halka açık mekanlarda konuşulmaz. Şundan emin olun. Hangi görevde olursam olayım. Yalova'daki belediye seçimlerinde mutlaka sizle beraber yürüyeceğim. Çiftliköy'de de, Subaşı'nda da, Çınarcık'ta da yürüyeceğim. Hiç merak etmeyin" diye konuştu.

CHP'nin Yalova Belediye Başkan Aday Adayları arasında taraf tutmadığını söyleyen İnce, "Yalova'da konuşulan her konudan, yapılan her işten haberim var. Çok fazla dedikodu olmuş. Size şerefim üzerine yemin ediyorum ki taraf tutmadım. Kim ne derse desin yalan söylüyordur. Biri öğrencimiz biri arkadaşımız. Nasıl taraf tutayım. Kimseyi kırmak istemedim. İpi kim göğüslerse o olsun dedim. Yalova'da belediyeyi almayı en fazla ben isterim. 3 dönem milletvekili olduğum bir şehirde belediyeyi de almak istiyorum ancak Vefa ile oluyorsa onunla alalım, Mehmet ile oluyorsa onunla alalım. Hiç taraf olmadım. Vefa, 40 yıllık arkadaşım seçim bürosuna bir kere gitmedim" dedi. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'a da yüklenen İnce, şunları söyledi :

"Hitler'in gelişiyle bunun gelişi arasında bir paralellik var mı diye baktım. Bakın size Hitler'i anlatıyorum, Türkiye'yi siz çıkarın. 14 yıl 1'inci Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomik krizler, başarısız siyasetçiler. 1923'te bir yürüyüşe katılıyor Hitler. Bu yürüyüşten 5 yıl ceza alıyor. 3-4 ay yatıyor. Dışarı çıkıyor ve bir anda mazlum kahraman çıkıyor dışarıya. Tıpkı Pınarhisar Cezaevi'nde yatıp, kebap partileri düzenleyen Tayyip Erdoğan gibi. Dışarıya çıkar çıkmaz merkez sağdaki siyasetçileri yanına alıyor. Bizim ki de Cemil Çiçek, Erkan Mumcu, Abdülkadir Aksu gibi isimleri aldı. Sonra fakir fukara semtlerinde örgütlenmek istiyor. Kıyafet üzerinden tartışma yapıyor. O Es Es'lerin kıyafetini tartışıyor bizim ki de türbanı tartışıyor. Bir simge üzerinden tartışma yapıyor. Hitler döneminde Almanya'da en yoğun iş otoban ve inşaat işleri işte bizdeki TOKİ. Bütün bunlara baktığımız zaman tek tek aynı şeyleri yapıyor. Şu ana kadar anlattıklarım Hitler'in iktidara gelişiyle Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelişi aynı mantık üzerine kuruludur ."

İnce, konuşmaların ardından ilçe ve belde belediye başkan adaylarını açıkladı.

 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]Suriye Tezkeresi, Meclis'te Kabul Edildi[/h]

Hükümete Suriye'ye asker gönderme yetkisi veren tezkere, Meclis'ten geçti.

Suriye'ye ilişkin hükümete verilen yetkinin süresinin bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Suriye'den gelebilecek tehditlere karşı çıkarılan tezkerenin 1 yıllık süresi 4 Ekim'de doluyordu.

KİMYASAL SİLAH VE GÖÇ TEHDİTİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Tezkere bazı değişikliklerle Genel Kurul'da ele alındı. Tezkerenin değiştirilen metninde Suriye kaynaklı saldırılarda 71 Türk vatandaşının öldüğüne vurgu yapılırken, kimyasal silah ve kitlesel göç tehdidine de dikkat çekildi.

MUHALEFET SIRALARI PROTESTO ETTİ

Milletvekilleri tezkere üzerinde görüşlerini beyan etti. Milletvekillerinin konuşmalarının ardından tezkere bir kez daha okundu. Tezkerenin okunduğu sırada muhalefet sıralarından bazı vekiller masaya vurarak protesto etti. Daha sonra tezkerenin okunmasına geçildi .

Tezkere okunduktan sonra oylamaya geçildi. Oylamada salt çoğunluk elde edildiği için tezkere kabul edildi.

AK PARTİ İLE MHP 'EVET', CHP İLE BDP 'HAYIR' DEDİ

Açık yapılan oylamada; AK Parti ve MHP tezkereye onay verirken, CHP ve BDP hayır oyu kullandı. Tezkerenin okunduğu sırada muhalefet sıralarından bazı vekiller masaya vurarak protesto etti.

GENEL KURULDA TEZKERE TARTIŞMASI

Konuşmaların tamamlanmasının ardından CHP İstanbul Milletvetkili Mahmut Tanal, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'dan söz istedi.

Bahçekapılı, İçtüzüğe göre söz vermesinin mümkün olmadığını kaydetti.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Bahçekapılı'ya itirazda bulundu.

Bahçekapılı, "Takdir yetkimi kullanıyorum ve söz vermiyorum, lütfen yerinize geçin" dedi ve tezkereyi okutmaya başladı. Bu durumu CHP'li milletvekileri, sıralara vurarak protesto etti.

Tezkerenin okutulmasının ardından, oylamadan önce, Hamzaçebi, Bahçekapılı'nın tutumu hakkında usul tartışması açılmasını istedi.

MEHMET SAĞLAMI SAYGIYLA ANIYORUM

Usul tartışması üzerine söz alan Hamzaçebi, "Sayın Bahçekapılı, AK Parti Grup Başkanvekiliyken tutunduğu Partizan tutumu divana taşımıştır. Bu kürsüye yazık olmuştur. Kendisi o kürsüye yakışmamaktadır. Sayın Mehmet Sağlam'ı saygıyla, şükranla anıyorum, onun demokratik tutumunu özlediğimizi ifade ediyorum" dedi.

Hükümete sataşma olması halinde, hükümet üyelerinin buna cevap vermesi gerektiğini belirten Hamzaçebi, "Sayın Bozkır, size ne bundan, niye bu kadar kürsüye çıkmaya meraklısınız?" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Sayın Bahçekapılı'nın iki günlük başkanvekilliği uygulamaları, İçtüzüğe harfiyen uyduğunu göstermektedir. O makama hakkıyla yakışmıştır, başarılarının devamını diliyorum" dedi.

Elitaş, Hamzaçebi'nin divanı kınama hakkı olmadığını söyledi.

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, Bahçekapılı'nın yönetiminin adil olmadığını savundu.

Tezkere "hayır" denilmesini isteyen Tüzel, konuşmasını, "Yaşasın halkların kardeşliği" diyerek bitirdi.

Bahçekapılı, tezkerinin kabul edilmesinin ardından, sırada ihtisas komisyon üyeliklerine seçim yapılması olduğunu ancak bir siyasi parti grubunun komisyon adaylarını henüz başkanlığa bildirmediği için bu seçimlerin gerçekleştirilemeyeceğini söyledi.

TEZKERENİN İÇERİĞİ:

Genel Kurul'da kabul edilen tezkerede, Suriye'deki ihtilafın, bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik giderek artan bir tehdit oluşturduğu belirtildi. Türkiye'nin bu tehdidi her geçen gün daha fazla ve yakından hissettiği ifade edilen ve Başbakan'ın imzasının bulunduğu tezkerede, şunlar kaydedildi:

"KİTLESEL GÖÇ TEHDİTİ"

"Nitekim, bugüne kadar Suriye kaynaklı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 71'e ulaşmıştır. Ülkemize yönelik göç baskısının boyutları giderek artmaktadır. Halihazırda Suriye halkıyla mevcut kardeşlik ve komşuluk hukuku çerçevesinde ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin sayısı 500 bini aşmaktadır. Suriye içinde yerlerinden edilmiş kişilerin sayısının ise 5 milyona yaklaştığı hesap edilmektedir. Rejimin izlediği şiddet ve zulüm politikaları çerçevesinde her an sınırlarımıza yönelik ve ülkemiz üzerinde baskı oluşturacak daha büyük bir kitlesel göç hareketiyle karşı karşıya kalınması muhtemeldir. Suriye kaynaklı kitlesel göç hareketi de muhtemel sonuçları itibarıyla ülkemiz yönünden dolaylı bir tehdit oluşturmaktadır.

"İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENDİ"

Rejim, uluslararası hukuku hiçe sayarak halka yönelik balistik füzeler dahil, ağır silahlar ve ayrım gözetmeksizin havadan yaptığı bombardımanlara ilaveten, kimyasal silah da kullanmaya başlamış; son olarak 21 Ağustos 2013 günü Şam'da kimyasal silahlarla yaptığı saldırıda önemli bir çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 1400'ü aşkın Suriye vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Bu saldın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olup, bu husus 16 Eylül 2013 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan '21 Ağustos 2013 tarihinde Şam'ın Gota Bölgesi'nde Kimyasal Silah Kullanımı İddialarına İlişkin Rapor'da da teyit edilmiştir.

"KİMYASAL TEHDİT CİDDİ ÖLÇÜDE ARTTI"

Suriye rejiminin kimyasal silah da dahil uluslararası hukuk (1925 tarihli Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Bakteriyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Protokol) tarafından yasaklanmış silahları kullanması, başta ülkemiz olmak üzere Suriye'nin komşularına yönelik yakın ve ciddi tehdidi de azami düzeye çıkarmıştır. Suriye'deki gelişmelerin seyri, bu tarz silahların kullanılmasının engellenmesi ve caydırılmasının sağlanmasına yönelik tedbirlerin alınmasını, ulusal güvenlik çıkarlarımız açısından zaruret arz eden seviyeye ulaştırmıştır.

"KAOSTAN EN ÇOK ETKİLENECEK ÜLKE TÜRKİYE"

Gelişmeler Suriye rejiminin uluslararası normlara aykırı her türlü yöntemi ve silahı kullanabileceği noktaya vardığını göstermektedir. Türkiye, rejimin yapabileceği her türlü saldırıdan ve Suriye'deki belirsizlik ve kaos ortamından en çok etkilenecek ülke konumundadır.

Nitekim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 27 Eylül 2013 tarihinde kabul ettiği 2118 sayılı Karar da Suriye'de kullanılan kimyasal silahların uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu teyit etmiştir.

"TEDBİRLERİN ALINMASI ZORUNLU"

Yukarıda belirtilen tüm gelişmeler, ulusal güvenliğimize yönelik Suriye kaynaklı açık ve yakın tehdit oluşturan her türlü eyleme karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız doğrultusunda gereken tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu mülahazalarla; ülkemizin muhtemel tehlikelere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, hadiselerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümet'çe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve buna imkan sağlayan gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 4 Ekim 2012 tarihli ve 1025 sayılı TBMM Kararıyla Hükümete verilen izin süresinin 4 Ekim 2013 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzatılmasını Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim."
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]Erdoğan: İbadethane Olmayı Aleviler Kabul Etmiyor[/h]
Başbakan Erdoğan, Demokratikleşme Paketi'nde Alevilerle ilgili çalışmalar olmadığı yönündeki eleştirilere yanıt verdi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün moderatörlüğünü üstlendiği programda, Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ve Sabah Gazetesi Yazarı Sevilay Yükselir'in sorularını yanıtladı .

PAKET ELEŞTİRİLMİŞTİ

Geçtiğimiz günlerde açıklanan Demokratikleşme Paketi'nde Alevi vatandaşlara yönelik herhangi bir düzenleme olmaması, paketin eleştirilen yanlarından biri olmuştu. Katıldığı canlı yayında Sevilay Yükselir'in bu konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Erdoğan, verdiği yanıtla Sabah yazarını susturdu .

ERDOĞAN: ALEVİLER MÜSLÜMAN MI DEĞİL Mİ?

Erdoğan açıklamasında, "Alevi vatandaşımız Müslüman mı değil mi? Müslümansa ayrımcılığa gitmemek lazım. Biz Alevi Çalıştayı yaptık bir sonuç alamadık Çünkü kendi içlerinde anlaşamıyorlar. İbadethane olmayı onlar da kabul etmiyorlar. Çok cüzi bir kısım kabul ediyor ama büyük çoğunluk etmiyor. Dedelere ücret konusunu konuştuk bir kısmı biz satılık değiliz dedi, bir kısmı olur dedi. Kendi içlerinde anlaşmaları lazım. Dernek olmaları bizim işimize gelmez. Bu sefer Türkiye'deki dernek adı altında kurulan her kuruluşa devlet desteği sağlamak gerekir" dedi .

"ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR"

Alevi vatandaşlarla ilgili çalışmaların devam ettiğini de hatırlatan Erdoğan, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Ben yine de Başbakan Yardımcımı görevlendirdim. Çalışmalar devam ediyor. Hacı Bektaş-i Veli Üniversitesi ile çok ciddi bir mesaj vermiş olduk."
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]Ahmet Hakan ve Melih Gökçek Canlı Yayında Buluştu[/h]

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Gazeteci Ahmet Hakan, canlı yayında bir araya geldi.Twitter'da birbirleri ile sık sık kapışan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Gazeteci Ahmet Hakan aynı programda buluştu .

CNN TÜRK'te Mesut Yar'ın sunduğu Burada Laf Çok'ta bir araya gelen ikili, bu kez yüz yüze konuştu.

FİSKİYE'Yİ KİMİN KIRDIĞINI AÇIKLADI

Program sunucusu Mesut Yar, twitter'da günlerce tartışılan 'Fiskiye'yi kim kırdı' olayını gündeme getirdi. Melih Gökçek, günlerce Twitter'da konuşulan "Fiskiye'yi kim kırdı" sorusuna cevap veren Gökçek, "İlk defa burada söylüyorum, kamera görüntülerine baktım sakallı birisi kırmış, Ahmet Hakan'a benziyor" dedi. Ahmet Hakan, Gökçek'in bu sözlerine " Ben o tarihta Ankara'da değildim, şahitlerim de var" diye cevap verdi.

AHMET HAKAN'A BEYAZ ÇORAP HEDİYE ETTİ

Sanal alemde bir birlerine karşı oldukça sert ifadeler kullanan ikili, canlı yayından karşılıklı iltifatlarda bulunması şaşırttı. Ahmet Hakan'nın 90 yıllarda beyaz çoraplı fotoğrafını yayımlayan Melih Gökçek, bu kez canlı yayında rakibine Ankara'dan getirdiği beyaz çorapları hediye etti. Gökçek, ayrıca Ahmet Hakan'ın ilkokul fotoğrafını da hediye etti.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Erdoğan'dan Öcalan Siyasete Girecek İddiasına Yanıt


Başbakan Erdoğan, katıldığı canlı yayında Öcalan'ın siyasete gireceği iddiasına, "Böyle bir şey yok" şeklinde yanıt verdi.Başbakan Erdoğan tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Demokratikleşme Paketi'nin ardından, Abdullah Öcalan'ın herhangi bir af durumunda siyasete atılıp atılmayacağı tartışmaları gündeme gelmişti .

Erdoğan açıklanan pakette "Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. Maddesi'nin B bendindeki 6 kısıtlayıcı engelin kaldırılacağını" söylemişti .

"OLMAYACAK BİR ŞEYİ NİYE SORUYORSUN?"

Katıldığı canlı yayında bu maddelerin kaldırılmasının Öcalan'a siyaset yolunu açacağı yönündeki iddiaları yalanlayan Erdoğan, kendisine bu soruyu yönelten A Haber Ankara temsilcisi Murat Akgün'e çıkıştı. Erdoğan "Bir defa zikrettiğiniz isimle ilgili alakalı olarak böyle bir şeyin olamayacağını biliyorsunuz. Olmayacak bir şeyi niye bana soruyorsun?" dedi.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Erdoğan, Kara Çarşaf Sorusunu Yanıtladı


Başbakan Erdoğan, başörtüsü özgürlüğünün çarşafı kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya "aşırıya kaçılmamalı" şeklinde yanıt verdi.Türkiye'nin merakla beklediği Demokratikleşme Paketi'nin açıklanmasının ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber'in ortaklaşa yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

YÜKSELİR: ÇARŞAF OLABİLİR Mİ?

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde açıkladığı Demokratikleşme Paketin'nde, kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldırdıklarını açıklamıştı. Erdoğan katıldığı canlı yayında Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir'in "Ben de merak ediyorum, çarşaf olabilir mi?" sorusunu yanıtladı .

ERDOĞAN: AŞIRIYA KAÇILMAMALI

Yaptıkları düzenlemenin suistimal edilmemesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Bizim bu yaptığımız düzenleme öğretmenlere yönelik ve ya memurlara yönelik bir düzenleme. Bütün içeriğini MEB yapacak. Diğer kurumlarında kendilerine ait bir düzenlemesi olacak. Bir resmi üniforma çizilmeyecek. Aşırıya kaçanlar bu olumlu gelişmeleri tahrik etmek olur. Süistimal etmek olur. Biz insanların bir taraftan yaşam alanında müdahale etmeyeceğiz diyoruz. Birilerinin de yaşam alanına müdahele etmemek lazım" dedi.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
[h=1]Başbakan Erdoğan: Askerlik 12 Ay Olacak[/h]

Başbakan Erdoğan, askerliğin kısalmasıyla ilgili ilk kez rakam verdi ve "12 aya indireceğiz" dedi.

Merakla beklenen Demokratikleşme Paketi'ni pazartesi günü açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, A Haber – ATV ortak canlı yayınında, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün moderatörlüğünde, Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ve Sabah Gazetesi Yazarı Sevilay Yükselir'in sorularını yanıtladı .

Askerliğin kısalmasıyla ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan ilk kez rakam verdi ve "Askerlik 12 aya inecek" dedi .

İşte Başbakan'ın açıklamalarından önemli satır başları :

SEÇİM BARAJI

"Biz tartışmak üzere 3 teklif sürdük ve bunlar tartışılsın istedik. Bunlardan birisi zaten mevcut durum. Yüzde 10 seçim barajı vardı. O zaman yeni bir partiydik. Yüzde 10 barajıyla seçime girerek parlamentoda yer aldık .

2. teklif yüzde 5 barajı Türkiye'nin genel barajı olsun .

3. teklifimiz baraj tamamen kaldırılsın.

Bize gelen önerileri bekliyoruz. Ona göre adımımızı atmayı planlıyoruz. İnanıyoruz ki bu yeni dönemde hayırlı kararlar çıkacaktır.

Soru: Paket açıklandıktan sonra size ulaşmış bazı veriler var mı? Yurt dışından gelen olumlu yansımalar devam ediyor mu?

Seçim barajları yasal düzenleme gerektiriyor. Bayrama yetişmesi mümkün değil. Bakanlar kurulu kararıyla çıkarabileceğimiz maddeleri bayrama kadar çıkarıp halkımıza müjdeyi vermek istiyoruz.

PAKETE DESTEK YÜZDE 60-70 ARASI

Yasal gerektirme gerektiren maddeleri süreçlerine uygun olarak başlatmak istiyoruz. Bize gelen anket sonuçları yüzde 60 ile yüzde 70 arasında değişiyor.

Demokratikleşme Paketi'ne anketlerde yüzde 60'la yüzde 70 arasında destek değişiyor.

Soru: Paketin genişletilmesi mümkün değil miydi?

Lokalize edersek yanlış bir tespit yaparız. Bizim çıkardığımız ya da çıkaracağımız yasaların belli bir bölgeyle alakası yok. Türkiye'nin genelini kapsıyor. Kürt olmayan farklı etnik grupların da talepleri var Mesela Süryaniler onların da okul talebi var .

Gaziantep bölgenin 1 numarası. Şanlıurfa büyükşehir oluyor. Bunların taleplerini de görmemezden gelemeyiz.

Bunlar Kürtlerin talepleri değil, bizim programımızı okuyan varsa iyi bilirler, kongremizde 63 madde açıkladık. Takip edenler bunu görür. Bölgelerin taleplerini dinledik. Bu bir zamanlama olayı. Biz taraftan çözüm süreci. Şimdi dedik ki bunların bir kısmını çözelim

KÜRTÇE EĞİTİM

Belli dersler Türkçe olmak kaydıyla, 'bizi dışlıyorsunuz' anlayışını ortadan kaldırmak istiyoruz .

Bu arada resmi dille karışıklığa gitmesin. Resmi dil Türkçe. Bu karıştırılmasın. Özel okullarda kendi dillerini okutabilirler, Türkçe de olmak kaydıyla.

Mesela Mor Gabriel, onları ne kadar mutlu ettik. Bu ülkeden bu insanlar çeşitli nedenlerle gitti. Şimdi geri dönüş başladı ve okul istiyorlar.

KÜRTÇE ANONS OLUR MU?

Soru: Türk Hava Yollarında Kürtçe anons olur mu?

Bilemiyorum artık onlar çok spesifik konular. O zaman Trabzon'da da Lazca olsun. Ülkenin belli bir oturmuş yapısı var. Dünyayı diller konusunda ciddi inceledik. Mesela Amerika, İngilizceden başka bir şey duyuyor musun ki orada olmayan yok. Artık bunları iyi görmek lazım.

ANAYASADAN TÜRKLÜĞÜN KALDIRILMASI İDDİASI

Bu Şeddeli bir yalan. Biz bunu her yerde söyledik. Türkiye vatandaşlığı şemsiye olmalı. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti altında herkesi topladık. Millet dediğimiz zaman millet kavramını ırki olarak alırsak bilimsel olarak da yanlışa düşeriz. Millet kavramının içinde bir kavim yoktur. Türk milleti dediğimiz zaman bunun içinde hepsi var. Muhaliflerimiz bunu böyle anlamıyor.

Niye Q klavye olsun biz bunu F klavye ile yapalım. Klavyelere özgürlük dedik. Bizim dilimize uygun olan F klavyedir .

Harf inkılabının içinde öyle basit şeylere takılınmış ki. Bu komiklikten de kurtulmamız lazım dedik. W,Q ve X harfleriyle adımı da böyle attık.

"ANDIN İÇİNDE RAHATSIZLIK VEREN İFADELER VAR"

Andın içinde bir çok kesimi rahatsız eden ifadeler var. Artık tek tipten kurtulmamız gerekiyor. Halkımızın büyük kısmı rahatsızsa biz buna müdahale etmeliyiz.

"HERKESİN BAŞBAKANIYIM"

Soru: Tam iktidar olduğunuza göre herkesin Başbakan'ı olmak, muhalefeti de muhalefete bırakmak doğru olmaz mı ?

Ben herkesin başbakanıyım. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Herkesin başbakanı olmasam Hakkari'yi Şırnak'ı düşünmem. Böyle gelmiş böyle gider derdim. Oradaki vatandaşlarımın sağlık ve diğer hizmetleri alabilmesi için bu adımları attık ve atıyoruz. Sürekli önümüz kesiliyor. PKK tehdit ediyor, yakıyor ve yıkıyor. Buna rağmen devam ettik edeceğiz. Bireyi güvence altına almak için adımlar attık. Tüm inanç gruplarına eşit mesafedeyiz. Biz hep bunun mağduru olduk, ama biz mağdur etmeyiz. Asla kimseye ayrımcılığa tahammül edemeyiz .

ASKER, POLİS VE YARGI'DA TÜRBAN SERBEST OLACAK MI?

Bunlar yasayla belirlenmiş şeyler değil. Kendileri istedikleri zaman bu düzenlemeleri yapabilirler. Biz şimdilik bunu dışarıda tuttuk. Beli aşamaları kırmadan dökmeden götürmek gerekir. Ülkenin hassasiyetlerinin farkındayız. Şimdi bir gazete başlık atıyor: Çarşaflı bir öğretmen öğrencilerin arasında Atatürk'ün ülkesi ne hale geldi!

"ÇARŞAF OLUR MU?"

Sevilay Yükselir: Ben de merak ediyorum, çarşaf olabilir mi?

Bu yaptığımız düzenleme tamamen öğretmenlere, memurlara yönelk bir çalışma değil. Oralarda takdir edersiniz ki TSK'da olduğu gibi, Emniyet'te olduğu gibi resmi bir üniforma çizemezsiniz. Sizlerde olmadığı gibi.

Buralarda aşırıya kaçanlar bu olumlu gelişmeleri suistimal olur.

Hindistan'ı düşünüyorum. Oranın Başbakan'ı resmi kıyafetle uluslararası toplantılara katılıyor, ülkeyi yönetiyor. Siz böyle bir şeyi kabullenemezsiniz. Alıştıra alıştıra, hepsini birlikte yapacağız.

"BAŞÖRTÜLÜ ADAYIMIZ OLACAK"

Yerel seçimlerde başörtülü adayımız olacak. Aday tespitleri 1 Ekim'e kadar devam edecek. Araştırmalarımız, temayül yoklamalarımız, kamuoyu yoklamalarımız sonucunda adaylarımızı belirleyip açıklayacağız. Diğer partiler gibi bunun için acele etmiyoruz.

ÖCALAN SİYASETE ATILABİLİR Mİ?

Oy verme yetkisine sahip olan herkese seçilme hakkı da tanıyoruz. Hapisten çıkıyorsa, oy verme hakkı da varsa istediği partiye üye olabilir .

Soru: Öcalan tahliye olursa siyaset yapabilir mi?

Bir defa zikrettiğiniz isimle ilgili alakalı olarak böyle bir şeyin olamayacağını biliyorsunuz. Olmayacak bir şeyi niye bana soruyorsun!

GENELKURMAY, MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NA BAĞLANACAK MI?

Soru: Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak mı?

Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gündemimizde değil. Farklı yerlerin de bunu kaşımasına müsaade etmezsek iyi olur.

AVRUPA BİRLİĞİ

Şu süreci hızlandıralım diye bir gayretleri yok. Benim Avrupa Bakanım çaba sarf ediyor, ama hala 14 maddedeyiz. Umutluyuz, ama çalışıyoruz. Çekiliyoruz, yokuz diye bir şey yok. Bakanımız her zaman sunumu yapar Bakanlar Kurulu'nda.

PAKETTEN RUHBAN OKULU NİYE ÇIKMADI?

Soru: Süryaniler çok sevindi Mor Gabriel için. Ama Aleviler ve Ruhban Okulları üzüldü. Neden olmadılar pakette?

Ruhban okulları konusunu biz çözeriz. Yunanistan'ın 11 yıllık döneminde Başbakan'larıyla çok konuştuk. Atina'da bizim 2 tane camimiz var, bunlara izin verin restore edelim diye. Sen Sinod Meclisi'ne üye 17 papaz var. Lozan Anlaşması'na göre meclisteki papazların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım. Eş zamanlı olarak sizler de bunları yapın biz de yapalım. Hep ver ver ver diyorsunuz. Biraz da siz yapın, Maalesef yapmıyorlar. Bu bir hak arayışı.

Bugün Türkiye'de 2000 Rum var. Adalar'ı açtık 4 tane öğrenci var. Hiçbir zaman engel olmadık, hep destek olduk. Elektrik, su ücretsiz verdik. Bunlar bizim vatandaşımızsa Müslümana ne veriyorsak onlara da aynısını veriyoruz .

PAKETTE ALEVİLER NEDEN YOK?

Alevi vatandaşımız Müslüman mı değil mi? Müslümansa ayrımcılığa gitmemek lazım. Biz Alevi Çalıştayı yaptık bir sonuç alamadık Çünkü kendi içlerinde anlaşamıyorlar. İbadethane olmayı onlar da kabul etmiyorlar. Çok cüzi bir kısım kabul ediyor, ama büyük çoğunluk etmiyor. Dedelere ücret konusunu konuştuk bir kısmı 'biz satılık değiliz' dedi, bir kısmı olur dedi. Kendi içlerinde anlaşmaları lazım. Dernek olmaları bizim işimize gelmez. Bu sefer Türkiye'deki dernek adı altında kurulan her kuruluşa devlet desteği sağlamak gerekir.

Ben yine de Başbakan Yardımcımı görevlendirdim. Çalışmalar devam ediyor. Hacı Bektaş-i Veli Üniversitesi ile çok ciddi bir mesaj vermiş olduk.

CHP VE MHP İLE İLGİLİ RADİKAL KARAR

Bizim kongrelerdeki mesajlarımızı takip edenler bizim ne yaptığımızı görecekler. Böyle bir görüşmeyle paket ortaya çıksa BDP'nin tepkisi olur muydu? Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile ilgili olsun yerel seçimlere kadar bunlara cevap yetiştirmeyeceğim. Cevap vermeyeceğim .

Yeni yasama yılına girdik. Yine nefret ve hakaret dolu ifadelerle konuşmaya başladılar. Beğenirsin, beğenmezsin bu ifadeler niye. Bana hakaret edeceksin. Senin bu hakaretlerle kazanacağın bir şey yok. Benim milletim sana cevabı sandıkta veriyor. Cevap vermeyeceğimi de tüm Türkiye'ye buradan ATV-A Haber ortak yayınında duyurmuş olayım.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Vakti saati geldiğinde kendi aramızda konuşacağız. Cumhurbaşkanı olacağım diye kesin bir kararım yok. Biz istişare yaparız. Partim bana hangi görevi verirse ben o görevi yaparım. Eğer bir karar vermiş olsaydık bunu açıklardım .

Temayül yoklamaları da oralardan aldığım deneyimlerdir. Teşkilatınız size hangi görevi verirse, o yoldan ilerlersiniz. Partinin içinde ayrıma asla müsaade etmem. Partim kimi isterse biz ona tabi oluruz.

GEZİ OLAYLARI

Soru: Cumhurbaşkanı Gezi olaylarıyla gurur duyuyorum dedi. Siz ne düşünüyorsunuz?

Gençlerin talepleri noktası konusunda farklı düşünmemiz mümkün değil. Şu anda partinin genç üyesi 1 milyon. Böyle bir yapıya sahibiz. Toplamda üze sayımız 9 milyona doğru gidiyor. Kadın kollarımız çok ciddi bir üye sayısına sahip. Çevrecilikte bizim ülkemize kazandırdığımızı gelmiş geçmiş hiçbir parti kazandırmamıştır .

Taksim'deki olayın çevre duyarlılığından kaynaklandığına inanmam mümkün değil. Bizim tepkimiz vandalizme. İlk grup samimi genç kardeşlerimdi. Ondan sonraki süreç tehlikeli süreçtir. İllegal örgütlerin vandallığı kabul edilemez .

Kendilerini dinledim. Anlaşmış olarak ayrıldık. Dedik ki mahkeme kararını bekleyeceğiz, halk oylaması yapacağız. Halk ne derse o olacak dedik. Ama devam ettiler .

Orada iyi bir şey yapalım dedik. Türkiye'nin bir şehir müzesi yapalım dedik, tarihi yaşatmak istedik. Kıyameti kopardılar.

Opera binası yapalım diyoruz. Ne diyorlar: İstemezük

İSTANBUL ADAYI

Soru: İstanbul'un adayı kim?

Benim kafamda biri var da, önemli olan teşkilatım ne diyor? Kamuoyu araştırmalarını da yaptık. İstişare yapıp açıklayacağız.

KABİNEDE REVİZYON YOK

Kabinede revizyon demedim. 'Bakanlardan belediye başkan adayı olabilir' dedim.

ÇİN FÜZELERİ

Füzelerle ilgili bir Çin - Fransa - İtalya - Amerika - Rusya yarışa katıldı. En uygun fiyatı Çin verdi ve ortak üretim teklif etti. Diğerlerinde ortak üretşm yok. Olmaması bizim için büyük eksik. Çin en erken üretim vaad ediyor. Diğerlerinde yüzde 50 fark var. NATO'yla ilgili silah alamazsınız diye bir madde de yoktur. Milletimiz bilsin. Biz bir teknoloji transferini gerçekleştiriyoruz. Şu anda işin sözleşme faslı var. Anlaşma sağlanınca adımlar atılacak.

REYHANLI SALDIRISI

Reyhanlı saldırısının sorumlusu Şam rejimidir .

"ASKERLİK 12 AY OLACAK"

Uzman Çavuşlarla ilgili talimatımı Bakanlığa verdim. Çalışmalar da ilerliyor. Askerliğin kısaltılması konusunda da Milli Savunma Bakanlığımız ve diğer bakanlarımızla mutabıkız. Askerlik 12 ay olacak. Kısa dönem olduğu gibi kalacak.

VALİ'NİN GAZETECİYE MAİLİ

Davranışı tasvip etmek söz konusu değil. İçişleri bakanımız konuyu ilgilendiriyor. İyi bir arkadaşımız. Nasıl böyle bir boşluğa düşmüş. Yanlış. Böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil. (Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'nın Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz'a ''Oğlum İsmail yine rahat durmuyorsun... Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin... '' şeklinde bir e-posta göndermişti.)

BAŞBAKAN'IN RENKLİ KRAVATLARI:

Sevilay Yükselir, gündem röportajına biraz magazin eklemek istedi ve Başbakan'a son dönemde taktığı renkli kravatları sordu .
Başbakan, programda taktığı yeşil kravatını "Çevreciyim", son günlerde taktığı mavi kravatını "Denizciyim", kırmızı kravatını ise, "Bayrağımın rengi" şeklinde tanımladı. Başbakan Erdoğan, kravatlarının yerli olduğunu ve kendisinin seçtiğini de ekledi.
 
Üst