08.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Esnafa iyi AVM'lere kötü haber


21737883.jpg
[h=2]250 milyar dolarlık perakende pazarı zapturapt altına alınacak. İsteyen istediği yerde AVM, berber, bakkal açamayacak. Perakende ticaretin Anayasası yazılacak. AVM’ler karşısında korumasız kalan küçük esnaf ve sanatkar, tek elden alım yapacak; üreticinin parası zamanında ödenecek.[/h]

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yıllardır yılan hikayesine dönen ve ilk kez perakende ticaretin kurallarını yazacak yasa hazırlığında sona geldi. Daha önce hazırlanan taslak ve tasarıları bir kenara bırakan bakanlık, taslağı sil baştan yeniledi.İşte taslaktan dikkat çeken başlıklar:
İSTEYEN İSTEDİĞİ YERE AVM YAPAMAYACAK

Taslağa göre il bazında stratejik ticari planlar hazırlanacak. Bu planları hazırlayan komisyon içinde yerel yönetimler, esnaf ve sanatkar odaları, ticaret ve sanayi odaları ile üniversiteler olacak. Bu komisyon, hazırlayacağı planlarda cadde cadde, sokak sokak nerede, hangi mesafede kaç tane AVM, bakkal, berber, kuru temizlemeci açılabileceğini belirleyecek. Böylece üç ayda batan bakkal, berber olmayacağı gibi, rastgele açılan AVM’ler nedeniyle de esnaf zarara uğramayacak.
Planlara uymak ‘zorunlu’ değil; gönüllü olacak. Ancak bu plana uymayan hiçbir devlet teşviğinden ve desteğinden yararlanamayacak.Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, “Bu planlarda, ticaret bölgeleri tespit edilecek, bu bölgeler ile sokak, cadde, mahalle ve ilçe bazında azami fayda sağlayacak perakende işletmelerin sayısı ve konusu belirlenecek. Böylelikle, perakende işletmelerin kuruluş yeri için adeta ‘ücretsiz bir fizibilite imkânı’ sunulacak. Bu işletmelerin yanlış yer seçimi sebebiyle kapanmalarının ve muhtemel kaynak israfının önüne geçilmiş olacak” dedi.
İŞYERİ İZNİ TEK KAPIDAN…

Taslağın yasalaşması halinde işyeri açılış iznini belediye ve il özel idareleri değil; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulacak birim verecek. Bunun için elektronik ortamda Perakende Bilgi Sistemi (PERBİS) kurulacak. Tek kapı sistemiyle işletme kurmak isteyenler, kapı kapı dolaşmak yerine, tek bir sistem üzerinden başvuru yapacak. Bürokrasi azalacak, işyeri açılış süreci kısalacak.

ESNAF ALIM GÜCÜNÜ KULLANACAK AVM İLE REKABET EDECEK

Bakanlığın gözetiminde, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları, tedarik ve dağıtım şirketleri kurabilecek. Yani 81 il genelinde küçük bakkallar, berberler için TESK bünyesinde kurulacak tedarik ve dağıtım şirkete, ‘tek bir alıcı’ olarak firmaların karşısına oturacak. AVM’lerdeki büyük perakendeciler gibi düşük fiyat, kampanyalı ürün talebinde bulunabilecek. Böylece vatandaş bebek bezi, şampuan, deterjan kampanyalarını sadece AVM içi marketlerde değil; sokak arasındaki küçük bakkalında da bulabilecek. Bakkal da kazanacak vatandaş da…
RASTGELE KAMPANYAYA SON! İNDİRİMLER, İNTERNETTE OLACAK

İndirimli ve promosyonlu satış kampanyalarının özellikle süresine ilişkin esaslar belirlenerek, bunlar disiplin altına alınacak. Bakan Yazıcı, “Böylelikle, haksız ticari uygulamaların önüne geçilecek ve tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi sağlanacak.
Tüketiciler, kampanyalı satışları PERBİS veya işletmelerin internet sayfası üzerinden güncel olarak takip edebilecek” dedi.

RAF PARASI, KAMPANYA PARASI OLMAYACAK

Büyük perakendecilerin, küçük üreticilere ürünlerini satma karşılığı yaptıkları dayatmalar da son bulacak. Öyle ki büyük marketlerin, ‘raf parası’, ‘kampanya parası’ diyerek küçük üreticiyi bunaltmaları, 6 ayı aşan ödeme süreleri önlenecek. Yasa ile üretici ve tedarikçiden, perakendecilerin hangi ücretleri talep edebileceği kurala bağlanacak. Yine ücret ödemeleri 60 günü geçemeyecek. Bu süre üretim tarihinden itibaren otuz gün içinde bozulabilen gıda ürünleri ile temizlik ve kişisel bakım ürünlerinde 20 günü geçemeyecek.
Perakende işletmelerin üretici ve tedarikçilerden temin ederek işyerinde kendi ad veya markasıyla sattığı ürünlerin ambalajında, üretici ve tedarikçinin markasına, tanınırlığını artıracak şekilde yer verilecek.
YORGANCI , KUNDURACI AVM’DE OLACAK

Esnaf ve sanatkâr işletmelerinin alışveriş merkezlerinde faaliyet gösterebilmelerine olanak sağlanacak. Ayrıca kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin yaşatılmasını teminen bu meslek erbabının alışveriş merkezlerinde faaliyet göstermeleri mümkün hale gelecek.

"SÜPER, MÜKEMMEL"

Türkiye Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, taslağı 'süper', 'mükemmel' sözleriyle değerlendirirken, "Önemli olan bu işin çerçevesi. Eksiklikleri varsa da düzeltilir. Şimdiye kadar kimsenin el atamadığı bir piyasanın, 250 milyar dolarlık perakende sektörünün, ilk kez anayasası yazılıyor. Umarız yasalaşır" dedi. Palandöken, taslağın yasalaşması halinde parası olan herkesin AVM açamayacağını, tüketiciyi yanıltıcı reklamlar yapamayacağını, küçük esnafı yok edecek
uygulamalara girişemeyeceğini vurguladı.

"İLKE VE KURALLARI BELİRLEDİK"

Bakan Yazıcı, 2000’li yılların başından itibaren hızlı bir gelişim seyri izleyen perakende sektöründe alışveriş merkezi, büyük mağaza ve zincir mağaza sayılarındaki artışın bir yanda ülke ekonomisine ciddi katkı sağlarken, bir yandan da bazı ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlar yarattığına dikkat çekti. İşletmelerin açılışında standardı bulunmayan karmaşık işlemler, ödeme süreleri ve markalaşmada karşılaşılan sıkıntılar ile haksız ticari uygulamaların bu sorunların başında geldiğini belirten Yazıcı, "Yaşanan bu süreç, perakende sektöründeki esnaf ve sanatkâr işletmeleri ile küçük ölçekli ticari işletmeler için pazar kaybı ve piyasada tutunma sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Serbest piyasa ve rekabet ilkelerinden vazgeçmeden ve tüketici tercihleri de gözetilerek, yaşanan bu sorunların giderilmesini ve perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyümesini ve gelişmesini teminen bu Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağını hazırladık" dedi.
Taslağın yeni bir bakış açısıyla hazırlandığını vurgulayan Yazıcı, organize perakendeciler olarak nitelendirilen alışveriş merkezi, büyük mağaza ve zincir mağazaların yanı sıra, geleneksel perakendeciler olarak tabir edilen esnaf ve sanatkâr işletmeleri ile diğer ticari işletmelerin yer aldığı bu sektöre ilişkin temel ilke ve kuralları düzenlediklerini anlattı.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Taşı, toprağı kömür yaptı


21739359.jpg
[h=2]Rehin edilen 38 bin ton kömür, bankaları şoke etti.[/h]

Kömür şirketi Torbapak, iflas erteleme isteyip 38 bin ton kömürü alacaklı bankalara rehin etti. 195 milyon lira borcu bulunan Torbapak’ın rehin ettiği kömürlerin içinden toprak çıkınca alacaklı bankalar dava açtı.TÜRKİYE’nin sayılı kömür firmalarından ‘Torbapak’ ile alacaklı bankalar arasında ilginç bir ‘kömür kavgası’nın yaşandığı ortaya çıktı. 195 milyon lira borçla iflas erteleme isteyen Torbapak, 38 bin ton kömürünü alacaklı iki bankaya rehin etti. Yargılama sürerken çarpıcı plan da ortaya çıktı. Kömür olarak gösterilen yığının gerçekte toprak olduğu anlaşıldı. Üst tabakaya kömür serpiştirilirken, alt kısmın tamamen toprak olduğu belirlendi. Şirket sahipleri hakkında ayrı bir dava açıldı.

BATIK BİR ŞİRKET

Merkezi Kocaeli Dilovası’nda bulunan ve Türkiye’nin önde gelen kömür şirketlerinden Torbapak (Torbapak Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.), içine düştüğü mali zorluğu aşamayınca mahkemeden iflas erteleme isteme kararı aldı. Şirket avukatı, ticaret mahkemesi sıfatıyla, Gebze Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Şirketin borca batık olduğu, ancak tedbir kararı verilmesi durumunda şirketin faaliyetlerini sürdürebileceği, böylelikle borçlarını ödeyebileceği belirtildi.

BORÇ 195 MİLYON LİRA

Dava dosyasına giren belgelere göre Torbapak’ın borcu 195 milyon TL seviyesinde. Mahkeme, başvurudan 20 gün sonra şirket hakkında tedbir kararı verdi. Torbapak böylece, büyük bölümü bankalardan oluşan alacaklılara karşı korunmaya alınmış oldu. Şirket hakkındaki iflas erteleme davası devam ederken, onlarca alacaklı da dosyaya müdahil oldu. Alacaklıların önemli bir bölümü, şirket hakkında verilen tedbirin kaldırılmasını, şirketin iflası yönünde karar verilmesini istedi. Alacaklılardan bir bölümü verilen tedbir kararını Yargıtay’a taşıdı ancak sonuç elde edemedi. Alacaklı avukatlarının dava dosyasına giren beyanlarının önemli bir bölümü, ‘şirket sahiplerinin iyi niyetli olmadığı’, ‘mahkemeye sunulan bilançoların gerçeği yansıtmadığı’ iddiasını içeriyor.

KÖMÜR ÇIKMADI

Torbapak sahipleri ile alacaklı avukatları arasındaki güvensizlik yaratan olaylardan biri, geçtiğimiz yıl 12 Ekim günü yapılan duruşmada ortaya çıktı. Alacaklı bankalardan birinin avukatı, şirketin Ankara Sincan’daki 38 bin ton rehinli kömürü ile ilgili çarpıcı bilgiyi mahkemede gündeme getirdi. Buna göre söz konusu kömür iki ayrı bankaya rehin edilmiş. Ancak asıl şoke edici durum, Sincan’daki depoda yapılan incelemede ortaya çıktı. Dışarıda bakıldığını kömür yığınları olduğu yerde duruyor. Ancak yapılan kısa bir incelemede, üst tabakada 40 santimetre kalınlıkta kömür olduğu, alt kısımların tamamen toprak konulduğu anlaşıldı. 38 bin ton olarak gösterilen kömürün gerçekte 1130 ton olduğu, kalan kısmın toprak olduğu belirlendi. Şirket avukatı ise, söz konusu olay ile ilgili net bilgisi olmadığını, ancak müşterilerin baskısı nedeni ile böyle bir yola başvurulmuş olabileceğini söyledi.

Patronlar istedi biz de yaptık

BANKA avukatı, duruşmada gündeme getirdiği olayla ilgili bilgi verirken, keşif sırasında kendilerine bilgi veren bir şirket personelinin aktarımlarını da paylaştı. İddiaya göre, şirket personeli, neden kömür yerine toprak koyduklarına yönelik soruya, patronlarının kendilerine ‘Bankalar bizim kanımızı emiyor. Biz de bu nedenle kömürü buradan alıp yerine yandaki arsanın toprağını koyuyoruz’ telkininde bulunduklarını anlattı. Olay ile ilgili açılan davalardan biri Sincan Sulh Hukuk Mahkemesi’nde sürüyor.

Ortak da iflasını istedi

TORBAPAK’ın iflas erteleme davasının son duruşması geçtiğimiz 3 Ekim’de yapıldı. Davaya müdahil olan alacaklılardan önemli bir bölümü şirketin iflasını isterken, büyük hissedarın da benzer bir istekte bulunduğu anlaşıldı. Torbapak’ın yüzde 49 hissine sahip Rus MIR Trade A.G. şirketinin avukatları da, iflas erteleme talebinin iyi niyetli olmadığını öne sürerek, şirketin iflası yönünde karar verilmesini istedi. Ortaklar arsında anlaşmazlık olduğu da anlaşıldı. Şirket hakkında süren iflas erteleme davasının bir sonraki duruşması Kasım ayında. Av. Yasemin Bal ise, Torbapak sahibi Nurettin Aslan’ın da aralarında bulunduğu üç kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Andımız kalktı, kamuda başörtü serbest

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, geçen hafta açıkladığı ''Demokratikleşme Paketi'' çerçevesinde kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması ve ilkokullarda Andımız'ın artık okutulmaması ile ilgili karar dün gece Resmi Gazete'de yayınlandı.

sortusu_kamusal_alanda_serbest13805548310_h1080274.jpg


Buna göre 16/7/1982 tarihli ve 8/5105 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci paragrafında yer alan ''Kadınlar;'' ibaresinden sonra gelen birinci cümle yürürlükten kaldırıldı ve aynı paragrafta yer alan ''Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafetleri varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır'' şeklindeki ikinci cümle (a) bendinden çıkarılarak maddenin sonuna (c) bendi olarak eklendi.Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan ''Resmi elbise (üniforma) giymek zorunda olanlar'' ibaresi ''Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup olanlar, hâkimler, savcılar, Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanlar'' şeklinde değiştirildi.2/9/1925 tarihli ve 2413 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Bilumum Devlet Memurlarının Kıyafetleri Hakkında Kararnameye ilişkin bölümünün (2) numaralı bendinin birinci cümlesi yürürlükten kaldırıldı.Andımız ile ilgili olarak da 27/8/2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12'nci maddesi yürürlükten kaldırıldı.

DARBE HÜKÜMETİNİN ÜRÜNÜYDÜ

''Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik'' Milli Güvenlik Konseyi'nin kurduğu darbe hükümeti tarafından 16.7.1982 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulmuştu. 25 Ekim 1982'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelik bugünkü Resmi Gazete ile tarihe karışmış oldu.
Yönetmelikte, kamu kurumlarında çalışan kadınların başlarının açık olacağı hüküm altına alınmıştı. O ilgili madde şu şekildeydi:''Elbise, pantolan etek temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur. Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafeti varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır.'

'
ANDIMIZ İLK 1933'TE OKUNDU

İlköğretimde her gün öğrencilerin hep birlikte zorunlu olarak okuduğu andımız da, 1932'de göreve gelen Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılmış, 1933'te ise okullarda okunmaya başlanmıştı.
1972'de yapılan değişiklikle anttaki ''budunumu'' kelimesi ''milletimi'' ile değiştirilirmiş ve''Ne mutlu Türküm diyene''cümlesi de eklenmişti. Metin 1997'de ikinci defa değiştirildi.

BU KARARLARI İLK OLARAK BAŞBAKAN MÜŞAVİRİ DUYURDU

Başbakan Başmüşaviri Aydın Ünal, başörtüsü ve andımız ile ilgili alınan bu kararları dün gece sosyal paylaşım sitelerinden Twitter'daki adresinden duyurmuştu.
İşte Aydın Ünal'ın o paylaşımı;icjpg_h831.jpg
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
'Yeşili Sev' projesinde inanılmaz hata

[h=2]Denizli'nin Hisar Köyü Ortaokulu'nun internet sitesinde, ''Yeşili Sev'' etkinliğinde kullanılan kenevir fotoğrafı tepki üzerine yayından kaldırıldı.[/h]

_sev_projesinde_inanilmaz_hata13811707970_h1082885.jpg

Acıpayam ilçesi Hisar Köyü Ortaokulu'nun Milli Eğitim Bakanlığı'nın linkinden ulaşılan internet sitesinde "Yeşili Sev" adlı etkinlikle ilgili görsellerin arasında kullanılan bitki fotoğraflarının arasında "kenevir bitkisi" olduğu ileri sürülmesi üzerine, fotoğraf siteden kaldırıldı.

Konuyla ilgili gazetecilere açıklama yapan okul müdürü Ahmet Başdoğan, "okullar hayat bulsun" kampanyası kapsamında köyde fidan dikimi gerçekleştirdiklerini, buradaki çalışmaların da yer aldığı fotoğrafların internet sitelerindeki "Yeşili Sev" adlı bölümde yayınlandığını bildirdi.Sitenin gönüllü bir öğretmen tarafından hazırlandığını ve amacının çocuklara yeşili sevdirmek olduğunu belirten Başdoğan, "Sitede, internetten temin edilen fotoğrafları da kullandık. Fotoğraflardan birinin 'kenevir bitkisi' olduğu iddiaları ortaya atıldı. Bunun üzerine bu fotoğrafı hemen siteden kaldırdık" dedi.

 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Tuz Gölü'nde milli füze atışı

[h=2]İlk yüzde yüz yerli alçak irtifa hava savunma füzesinin test görüntüleri yayınlandı. 2 yıldır üzerinde büyük bir gizlilikle çalışılan füzeler sayesinde Türkiye, bu konuda yıllardır yaptığı dışarıdan alımdan da kurtulacak.[/h]
hindistandan_basarili_fuze_denemesi13559902690_h967058.jpg



Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) alçak irtifa hava savunma ihtiyacının milli olanaklarla karşılanması amacıyla 2011 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığınca başlatılan, Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) Projesi kapsamında yurt içinde geliştirilen ve üretilen füzelerin ilk deneme atışları başarıyla gerçekleştirildi. Savunma Sanayii Müsteşarlığından yapılan yazılı açıklamada, proje çerçevesinde yurt içinde geliştirilen ve üretilen füzelerin ilk deneme atışlarının Tuz Gölü atış sahasında yapıldığı bildirdildi.Yapılan testlerde füzenin, fırlatma aracından sorunsuz bir şekilde ayrıldığı ve hesaplanan yörüngede kararlı bir şekilde uçuşunu tamamladığı belirtilen açıklamada, "Deneme atışları sırasında radar ve diğer ölçüm cihazlarıyla füzeye ilişkin veriler planlandığı şekilde alındı" ifadesi kullanıldı.Açıklamada, ana yükleniciliğini ASELSAN firmasının yürüttüğü HİSAR-A Projesi'nde, radar, komuta kontrol ve atış kontrol sistemlerinin ASELSAN, füze sistemlerinin de ROKETSAN firması tarafından geliştirildiği, projede yurt içinden çok sayıda sanayi kuruluşunun da görev aldığı kaydedildi.Alçak irtifa hava savunma füze sisteminin Türk mühendisleri tarafından tasarlandığına işaret edilen açıklamada, dikey fırlatma kabiliyeti sayesinde tüm hava unsurlarına karşı koruma sağlayan sistemin 2017 yılında TSK envanterine girmesinin planlandığı hatırlatıldı.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Avrupa'nın yükselen yıldızı

avrupanin_yukselen_yildizi13811733250_h1082890.jpg


Ağustos ayında Avrupa'nın yükselen yıldızı İstanbul Atatürk Havalimanı oldu.
Uluslararası Havalimanları Konseyinin (ACI) açıkladığı 2013 Ağustos ayı raporuna göre, 1 yıl öncesinin aynı dönemine oranla Avrupa'da yolcu sayısını en fazla artıran havalimanı, İstanbul Atatürk Havalimanı olduACI'nın listesinde, yılda 25 milyonun üzerinde yolcu kapasitesine sahip, 1. grup havaalanları arasında İstanbul Atatürk yüzde 14,3 artışla ilk sırada yer alırken, onu Moskova DME (yüzde 9,5), Moskova SVO (yüzde 8,8), Londra LHR (yüzde 7,7) ve Paris Orly (yüzde 6) takip etti.ACI'nın kapasitelerine göre 4 farklı gruba ayırdığı Avrupa'daki havalimanlarında, 10 milyonun altında yolcu taşıyanların bulunduğu 3. grupta Varşova'nın (yüzde 27) ardından Ankara Esenboğa (yüzde 26,4) ve İzmir Adnan Menderes'in (yüzde 9,9) arka arkaya en iyi ikinci ve üçüncü havalimanları olması da dikkati çekti.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Genelkurmay'dan BDP'ye suçlama

[h=2]Genelkurmay Başkanlığı, alışılmadık bir açıklama yaparak, BDP'yi, 1992'de 33 PKK'lının öldürüldüğü çatışmanın yaşandığı Mardin Savur Taşlık ve Yazır köylerinde müze yapılması için PKK'lıları organize etmekle suçladı.[/h]
genelkurmay_bakanliga_baglanacak13614368270_h992850.jpg



Açıklamada, BDP, isim verilmeden suçlanarak, ""Bir siyasi parti organizesinde hareket eden bölücü terör örgütüne müzahir 50-60 kişilik bir grup tarafından, Mardin/Savur İlçesi Taşlık ve Yazır Köylerinde, '1992 yılında aynı bölgede 33 teröristin etkisiz hale getirilmesi' ile ilgili olarak; harabe ve kullanılmaz durumda olan birer evin, sözde müze haline getirilmesi maksadıyla, çevresine duvar yapımına başlandığı, temizlik, tadilat ve onarım yapıldığı bilgisi alınmıştır" denildi.Genelkurmay Başkanlığı, dün internet sitesinde örneğine az rastlanan bir açıklamaya yer verdi. Açıklamada, isim verilmeden BDP, 50-60 kişilik PKK'lı grubu organize etmekle suçlanırken, şöyle denildi: "Bir siyasi parti organizesinde hareket eden bölücü terör örgütüne müzahir 50-60 kişilik bir grup tarafından, Mardin/Savur İlçesi Taşlık ve Yazır Köylerinde, '1992 yılında aynı bölgede 33 teröristin etkisiz hale getirilmesi' ile ilgili olarak; harabe ve kullanılmaz durumda olan birer evin, sözde müze haline getirilmesi maksadıyla, çevresine duvar yapımına başlandığı, temizlik, tadilat ve onarım yapıldığı bilgisi alınmıştır."
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Diyarbakır'da taciz isyanı sokaklara döktü

[h=2]Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde (DÜ) bulunan yurtlarda kalan kız öğrencileri, yurtlar ile fakülte binaları arasındaki yolda sözlü ve fiziki tacize uğradıkları gerekçesiyle eylem yaptı.[/h]
a_taciz_isyani_sokaklara_doktu13811607890_h1082848.jpg


DÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (Yurt-Kur) bağlı Ziya Gökalp ve Selahattin Eyyübi yurtlarında kalan kız öğrenciler ile kendilerine destek veren öğrenciler rektörlük binasına yürümek istedi. Fakülte etrafında geniş güvenlik önlemi alan polisler tarafından yürüyüşe izin verilmemesi üzerine öğrencilerin bulunduğu yere DÜ Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Tuna ile Yurt-Kur Diyarbakır Bölge Müdür Vekili Metin Yılmaz geldi. Tuna ve Yılmaz, yurt yolunda gerekli önlemlerin alınacağını ve aydınlatmaların yaptırılacağını belirterek, bu güzergahta motorize ekipleri ile sürekli kontrol edilerek güvenlik önlemlerinin artırılacağını kaydetti.İİBF'den Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi'ne kadar yürüyen grup basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına konuşan Tansu Dolmuş, mevcut yasaların taciz ve tecavüzleri yargılama konusunda caydırıcı etkilerinin olmamasının gelişen taciz ve tecavüz olaylarının zemin hazırladığını ve durumun meşrulaştırılmaya çalışıldığını savundu. Dolmuş, "Bu durum birkaç gün önce yurda gitmeye çalışan kız öğrenciler üzerinden yeniden tekrarlanmaya çalışıldı. Kaldıkları yurda gitmeye çalışan kız öğrenciler yoldan geçenler tarafından sözlü ve fiziki olarak taciz edildiler. Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun önünde tekrar eden bu durumu yört yönetimine bildiren kadınlar, bu zihniyet savunurcasına 'Tacizi kanıtlayabilir misin' gibi abes bir tepkiyle karşılaştılar. Bu durum karşısında tepki göstermeye devam eden kadınlar yurttan atılma ve burslarının kesilmesi ile tehdit edildiler" dedi.Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) adına konuşan Seval Demirhan ise kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzlerin hızla devam ettiğini, eğitim kurumlarında bile taciz ve tecavüzün kadınların peşini bırakmadığını ileri sürdü. Yetkilileri taciz olaylarına duyarsız kalmakla suçlayan Demirhan, "Tecavüz vakalarının olduğunu, tecavüze uğrayan kızların canına kıydığını belirtmektedirler. Tacize uğrayan kadınlara sadece dilekçe vermeleri önerilmekte, bu taciz ve tecavüzlerin üstü örtülmeye, unutturulmaya çalışmaktadır. En son 5 Ekim'de bir kadın öğrenciye ormanlık alanda tecavüz girişiminde bulunulmasından sonra öğrenciler olayı protesto etmek istemiş, polisin engellemesiyle karşılaşmıştı. DÖKH olarak bu olayın takipçisi olacağımızı belirtiyor ve duyarsız üniversite yönetimini kınıyoruz" şeklinde konuştu.Toplanan öğrenciler açıklamanın ardından "her yer kadın her yer direniş" sloganları eşliğinde dağıldı.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Mor Gabriel için karar verildi

[h=2]Vakıflar Meclisi bugün toplanarak, Mardin'deki Mor Gabriel Manastırı'nın iadesine karar verdi.[/h]
34yargitay_kararini_basindan_duyduk3413420061760_h901296.jpg



Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vakıflar Meclisi'nin Mor Gabriel Manastırı Vakfı'na ait 12 adet parselin iadesi yönünde olumlu karar aldığını bildirdi.Arınç, Twitter hesabından Başbakan Recep Tayyip Erdogan tarafından açıklanan demokratikleşme paketi içinde yer alan Mor Gabriel ile ilgili sürecin tamamlandığını belirtti.Bugün toplanan Vakıflar Meclisi'nin Mor Gabriel Manastırı Vakfı'na ait 12 adet parselin sözkonusu vakfa iadesi yönünde olumlu karar verdiğini ifade eden Arınç, yeni kararın hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Yargıtay'dan BDP'li belediye başkanına şok

[h=2]Iğdır Belediye Başkanı BDP'li Mehmet Nuri Güneş Yargıtay'ın hakkında verdiği karar sonrası görevden alındı.[/h]
n_bdpli_belediye_baskanina_sok13811582520_h1082836.jpg


Iğdır Belediye Başkanı BDP'li Mehmet Nuri Güneş, Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından'terör örgütü üyesi olmak' suçundan verilen 8 yıl 9 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla görevden alındı.Son yerel seçimlerde BDP'den Iğdır Belediye Başkanı seçilen Mehmet Nuri Güneş, PKK'nın şehir yapılanması KCK'ya yönelik polisin düzenlediği operasyonda gözaltına alınmış ve 24 Ocak 2010 tarihinde de tutuklanmıştı. Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mehmet Nuri Güneş, 4 Mart 2011'deki karar duruşmasında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak'tan 6 yıl 3 ay, 'tehdit' suçundan 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.YARGITAY CEZASINI ONADI

Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, yerel mahkemece verilen bu kararı onadı. Yargıtay'ın onama kararı üzerinde Danıştay 8'inci Daire Başkanlığı kararı ile Mehmet Nuri Güneş'in başkanlığı düşürülerek görevine son verildi. Konu ile ilgili açıklama yapan Belediye Başkan Vekili Hüseyin Malk, Iğdır Valiliği tarafından kendilerine gelen dilekçeye dikkat çekerek, "2009 yerel seçimler sonucu belediye başkanlığına seçilen Sayın Mehmet Nuri Güneş 21 Ocak 2010 tarihinde siyasi operasyonlar sonucunda gözaltına alındı. 24 Ocak 2010 tarihinde ise Erzurum Kapalı Cezaevine konuldu.

En son Danıştay 8'inci Dairesi kararı ile İçişleri Bakanlığı tarafından 2 Ekim 2013 tarihli kararla görevine son verildi. Iğdır valiliğinden bize gönderilen yazı gereği görevine son verildi yazısı elimize ulaştı. Gelen yazının ardından bizler de belediye meclisimizi 11 Ekim günü olağanüstü toplantıya çağırdık. Cuma günü yapacağımız seçimle asaleten yeni belediye başkanımızı seçeceğiz" dedi.
 
Üst