14.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Aile içi saygı kriteri


21803950.jpg
[h=2]Ankara’da bir hâkim, sürekli kavga eden aile bireylerinin hepsine birden, birbirlerine saygılı olmaları şartıyla, altı ay süreyle ‘tedbir’ kararı verdi. Karara uymayan on gün hapse girecek.[/h]


ANKARA 11. Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ, ilginç bir ‘tedbir’ kararına imza attı. Dava dosyasına göre, Satı D., yardımcı olmak için, sekiz aylık hamile kızı İnci T.’nin evine yerleşti. Ancak anne ile kızı arasında çıkan tartışmaya koca Engin T. de karışınca, olay aile içinde kavgaya dönüştü. Komşuların şikâyeti üzerine polis kavgaya müdahale ederek taraftarların ifadesini aldı. Anne ve kızı, Engin T.’den şikâyetçi oldu. Koca Engin T. de hem karısı hem de kayınvalidesinden şiddet gördüğünü, hakarete uğradığını iddia ederek şikâyetçi oldu.

MÜRACAAT POLİSTEN


Bunun üzerine Dikmen Polis amirliği, 6 Ekim’de bir tutanakla 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında koca Engin T. hakkında “tedbir” kararı verilmesi için mahkemeye müracaat etti. Ankara 11. Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ, farklı bir formül bulup, üç aile bireyi hakkında da tedbir kararı verdi.


İşte o karar


Bir ilk ilk olan karar, özetle şöyle:
“Tarafların birbirlerinden şikâyetçi olmaları ve İnci T.’nin doğum yapacak olması nazara alınarak; Engin T., İnci T. ve Satı D.’nin her birinin,
1- Şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamalarına,
2- Şiddet mağdurlarının şahsi eşyaları ve ev eşyalarına zarar vermemelerine,
3- İletişim araçlarıyla vesair surette birbirlerini rahatsız etmemelerine,
4- Tedbir kararına aykırı davranan hakkında hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsinin uygulanacağının ihtarına karar verilmiştir.”
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Yaş farkı olan anlaşmalı evlilikler sıkı takibe alındı


21805182.jpg
[h=2]Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sosyal güvenliğe uzun yıllar ‘yük getiren’ anlaşmalı evlilikleri yakın takibe aldıklarını belirterek, “80 yaşında bir adam 40 yaşında birisiyle evleniyor. 60 yıl devlete yük biniyor. Kadın sırf evine ve maaşına konmak için evleniyor” dedi.[/h]

HÜKÜMET, yaş farkı fazla olduğu için sosyal güvenliğe uzun yıllar ‘yük getiren’ evlilikleri yakın takibe aldı. ‘Anlaşmalı evlilikler’ için formül arayışı sürerken, bunun için Sosyal Güvenlik Kanunu’nda değişiklik yapılması düşünülüyor. İstismar edici açıkları kapatmayı amaçladıklarını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Kadın kesinlikle sırf maaşa konmak için geliyor. Şimdi bu alana yeni kurallar koyacağız” dedi. Çelik, kadınlara verilen 250 liralık maaş nedeniyle erkeklerden ‘evlenecek kimse bulamıyoruz’ isyanı geldiğini de açıkladı.

AMBALAJ SORUNU KALDI


Hürriyet’i ziyaret eden Bakan Çelik, 10 yıl aradan sonra toplanan Çalışma Meclis’nde ele alınan konuların detaylarını anlattı. “Çalışma paketi kasım ayında hazır olacak. Herşeyde anlaştık sadece ambalajlama sorunu kaldı” diyen Çelik, özetle şunları söyledi: “Geçtiğimiz hafta TOBB’da sendikalar ve iş dünyasıyla biraraya geldik. Orada bir espri yaptım. ‘Ya anlaşın ya da ben gideyim’ dedim, yeter artık. Herkesin aslında kabullendiği bir düzenlemenin yapılması gerektiği konusunda ittifak içindeyiz. Ama bunu bir ambalaj olarak kamuoyuna nasıl sunacağımız konusunda sıkıntı var. Herkes ‘kıdem tazminatı yürümüyor’ diyor. Bir çıkış yolu ve düzenleme mutlaka olmalı. İşveren için sürdürülebilir değil, işçi için dezavantajlı durum oluşturuyor. Şimdi de işçi ve işvereni temsilen teknik kadro 15 günlük çalışma yapacak. Bayram sonrasında tekrar biraraya geleceğiz. Siyaset için zor bir dönem. Bence bu konular çalışma hayatı açısından risk almaya değer. “

21805181.jpg


KADININ GELİŞ NEDENİ BU


Türkiye’de birçok yaşlı insanın genç kadınla evlendiğini söyleyen Faruk Çelik, “Bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Sosyal güvenliğe 70 yıllık yük getiriliyor. Bunu gördüğüm kişilere ‘böyle evlilikler yaparsanız Sosyal Güvenlik Kanunu’nda samimiyetle değişiklik yapacağım’ diyorum. 80 yaşında bir adam 40 yaşında birisiyle evlendi. Kadın 40 yıl daha yaşasa, 3 yaşında kızı olsa ve 20 sene evlenmese ona bakacağız. 60 sene banko devlete yük getirecek. Yaşlı adam öldükten sonra 60 sene onun maaşını vereceğiz. Böyle bir şey olmaz. Onun için geçmişe dönük 10 yıllık sigortalı olması yönünde ya da geleceğe dönük kural koyulabilir. Bu evliliklerde kadının geliş nedeni bu zaten” dedi.


EVLENMEK MÜMKÜN DEĞİL


Şimdi kadınlara 250 lira maaş verdikleri hatırlatan Çelik konuşmasına şöyle devam etti: “Millet isyan ediyor. Gittiğimiz yerlerde bize çok soruyorlar. ‘Evlenmek mümkün değil’ artık diyorlar. Kadınlara maaş verdiğimiz için bu şikayetler var. Kadın açısından anlaşmalı olduğu belli. Erkek açısından değil, erkek için 80 yaşında yalnızlık zor. Eve gidiyorsun çekilecek gibi değil. Canın sıkılıyor. Sosyal güvenlikte bu istismar alanlarını kapatmak gerekiyor. Adam açısından istismar yok ama kadın kesinlikle gelirken sırf evine ve maaşına konmak için geliyor. Buna bir kural getirilebilir. Bu tür evliliklerde kocasının ölümünden sonra 10 yıl alabilir denilebilir. Bunu formüle edeceğiz. Özellikle yaş farkı olan evliliklerde. SGK’daki arkadaşlar ‘doğumdan ölüme kadar’ diye konuşuyorlar. Yanlış konuşuyorsunuz dedim. Doğumdan ölüme değil, doğumdan hak sahiplerinin ölümüne kadar. Adamın ölmesi yetmiyor hak sahibinin de ölmesi gerekiyor.”


İşçileri istihdam bürosu sağlayacak



TÜRKİYE’de yatıp kalkıp sosyal güvenlikle uğraşıldığını belirten Faruk Çelik şunları söyledi: “Kayıtdışılık yüzde 37, maliyeti 26 katrilyon. Sosyal güvenlik açığı 17 katrilyon. Sosyal güvenlik açıkları büyük olduğu için milyar karşılamıyor. İstihdam bürolarıyla ilgili sendikalarla büyük tartışmamız var. İstihdam büroları var ama İŞKUR gibi görev görüyor. Biz diyoruz ki istihdam büroları çeşitli mesleklere göre yapılandırılacak. Aradığınız elemanı bulmanız için yakın olması gerekiyor. Diyeceksiniz ki bana kalorifer tamircisi lazım. Artık bu adam istihdam bürosundan gelecek. Siz ücreti işçiye değil, istihdam bürosuna ödeyeceksiniz. Bu bürolar hem sigorta primini hem işçinin parasını verecek. Part time, kısmi süreli ve mevsimlik işlerle ilgili sürekli denetimle bunu yapacağız. Başka türlü part time ve kısmi süreli işçiyi kayıt altına alamıyoruz. İşçinin nerede çalıştığı asıl işte, taşeronda önemli değil. İşçinin hakkını savunun siz. Bizde taşeron sistemi çok kötü. Tutturmuşuz asıl iş. 11.5 milyon insanın 9.5 milyonu tazminat güvencesinden yoksun. Buna karşı çıkıyorsunuz. Olacak şey mi? “


Üç çocuğa sıfır vergi


FARUK Çelik, kadın istihdamı ve çocuk sayısı düzenlemesinin 6-7 madde çerçevesinde özetlenebileceğini belirterek, “Doğum izni süresi 18 hafta üzerinde ağırlık kazanıyor. İşverenler ‘niye 18’ diye soruyorlar. Kadınların çalışmasını mı istemiyorsunuz diyorlar. Zaten rekabet şartlarımız ağırlaşmış. Yarı zamanlı çalışma, doğumdan sonra 18 haftayı kullandı. Ondan sonra bir çocuk için diyelim ki iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç çocuk için altı ay diyebiliriz. Tüm çalışmaların hedefinde üç çocuk var. Şu andaki asgari ücretten dört çocuğa sıfır vergi var. Mesela bunu üç çocuğa indirmeyi düşünüyoruz. Üç ay, altı ay çocuk izinli olsun diyoruz işte o istihdam bürosunu getiriyor. Kadın istihdamını olumsuz etkilemeyecek bir teşvik uygulamamamız gerekiyor. Diyelim ki doğumu üçe çıkaralım. İki doğum için ikişer yıldan dört yıl. Üçüncü doğumu 2 yıl daha versek kadın 6 yıl erken emekli olsun” yorumunu yaptı.


Emeklilere promosyon


ÇELİK , emeklilerin banka promosyonunda görüşmelerin sıkıntılı geçtiğini de söyledi. Taleplerle konuşulanlar arasında bir bağ olmadığını dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Banka emekli paralarını üç gün elinde bulunduruyor. Bununla konuşulan arasında bir bağ yok. ‘Biz ne kazanıyoruz ki’ diyorlar. ‘Para dağıtıyoruz ama bankada para hiç kalmıyor’ serzenişinde bulunuyorlar. Karşılığını bulabilmek için biz de uzmanları çalıştırıyoruz. Biz yıllık 120 milyar lira veriyoruz. Bu paranın getirisine bakacaksınız. Ama karşımıza çıkan rakam tatmin edici değil. İşin doğrusu zorluyoruz. Adam başka yerden dağıtın da diyebilir.”
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
8 milyar dolar ADA’dan geldi


21805127.jpg
[h=2]Temmuz ve ağustos ayı cari açık verilerine göre Türkiye’ye gelen 8 milyar dolara yakın kaynağı belirsiz paranın (Net Hata ve Noksan) izi belli oldu.[/h]

Bugünlerde Ankara kulislerinde konuşulan iddiaya göre kaynağı belirsiz para ne yastık altı ile varlık barışından ne de Suriye, İran ve Irak’tan. Rekor para, mevduata vergi getirildiği çin Güney Kıbrıs’tan çıkıp yeni adres arayan Rus oligarkların.Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı cari açık verilerinde, kaynağı belirsiz para olarak nitelendirilen ‘net hata ve noksan’ kaleminin, temmuzdaki 4.8 milyar ve ağostos ayında da 2.8 milyar dolarla iki ay üst üste rekor kırmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Özellikle paranın kaynağına ilişkin ‘yastık altı, varlık barışı Suriye’deki savaştan veya İran’daki ambargodan kaçan para ve hatta Iraklı zenginlerin parası’ gibi çok sayıda spekülasyon yapıldı. Herkesin merak ettiği bu paranın kaynağına ilişkin ekonomi yönetiminden şu ana kadar somut bir açıklama gelmezken, Ankara kulislerinde bugünlerde yepyeni bir iddia konuşuluyor. Buna göre, temmuz ve ağustos aylarında toplam 8 milyar doları bulan ‘net hata ve noksan’ kalemi, Güney Kıbrıs’taki varlıklarını alınan kriz önlemleri nedeniyle Türkiye’ye getiren Rus oligarklardan kaynaklanıyor.

30 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE PARA


Yunanistanla birlikte 2010 yılından bu yana Euro krizini en derin şekilde yaşayan ülkelerden biri olan Güney Kıbrıs’ta geçen mart ayında Avrupa Birliği (AB) yönetimi başta bankacılık sektörü olmak üzere ekonomiye yönelik çok sert önlemler içeren bir kurtarma paketi hazırlamıştı. Paket kapsamında Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki bankalarda bulunan mevduattan yüzde 6.75 ile yüzde 9.9 ve faiz gelirinden de yüzde 20 kesinti yapılmasına karar verilmişti. Bu karar üzerine adanın yerli halkı başta olmak üzere, daha önce vergi cenneti olarak görülen Güney Kıbrıs’ta parası bulunan yabancılar da paralarını bankalardan çekmişlerdi.

Rus oligarkların da Güney Kıbrıs’ta 30 milyar doların üzerinde parasının bulunduğu ve bu parayı götürmek için yeni bir adres aradıkları paketin kabul edildiği dönemde uluslararası basında da yer almıştı. İşte bu süreçte Rus oligarkların aradığı adresin varlık barışı ile yurtdışından gelen paraya vergi avantajı sağladığını duyuran Türkiye olduğu ortaya çıktı. Birden çok Rus olgarkın parasını Türkiye’ye getirdiği ancak gelen para içinde özellikle tek bir kişinin parasının büyük ağırlığının olduğu Ankara kulislerinin en sıcak konusu.


Şimşek Suriye ve yastık altını işaret etmişti


MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, geçen hafta net hata noksan kalemindeki paranın kaynağına ilişkin şunları söylemişti: “Bazen turizm gelirlerinin çok iyi hesaplana-mamasından kaynaklanabilir. Bir diğer önemli kaynak şu olabilir bizim vatandaş her zaman yastık altındadöviz bulundurur ve şartlar ağırlaşınca o döviz piyasaya gelir. Yastık altından da para girdiğinde sisteme para girmiş olur. Suriye’den de gelebilir bilemiyorum.”


Avrupa’da yılın Maliye Bakanı


MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası ekonomi ve küresel finans piyasaları hakkında bilgi, haber ve analizler sunan ABD’deki Emerging Markets dergisi tarafından “Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri Yılın Maliye Bakanı” seçildi. Emerging Markets’ın 2013 yılı başarılı maliye bakanları ve merkez bankası başkanları ödülleri, ABD’nin başkenti Washington’da, Willard Otel’de düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Şimşek, “Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri Yılın Maliye Bakanı” seçildi. Böylece, söz konusu ödüle ilk kez Türkiye’den bir bakan layık görüldü. Törene, bütçe çalışmaları nedeniyle katılamayan Şimşek’in ödülünü Washington Büyükelçisi Namık Tan aldı.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
"Dünya için felaket olabilir"


21799524.jpg
[h=2]Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim ABD'yi uyararak borç krizin çözülmesini istedi. Jim Yong Kim "Tehlikeden birkaç gün(Türkiye'de bu bir kaç gün bayram) uzaktayız. Anlaşma sağlanmazsa dünya için felaket olabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler etkilenecek" uyarısında bulundu.[/h]
Dünya Bankası'nın Washington'da gerçekleştirdiği yıllık toplantısında konuşan Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim ABD'deki borç krizi yüzünden dünyanın felakete birkaç gün uzaklıkta olduğunu söyledi.Dünya Bankası Başkanı Kim ABD'li politikacıları Perşembe gününe kadar anlaşmaları yönünde uyardı. Anlaşma çıkmaması halinde dünyaya bu durumun çok büyük darbe vuracağını belirten Kim "Eğer anlaşma çıkmazsa bu gelişmekte olan ülkelerde felaket yaratabilir. Gelişmiş ülkeler de bunun zararını görür" diye konuştu.

PERŞEMBE GÜNÜ KRİTİK


ABD eğer perşembe günü borç krizini çözemezse finans piyasalarından borçlanamayacak duruma gelecek. Bu durumun finans piyasaları yoluyla tüm dünyayı etkilemesi bekleniyor. ABD Başkanı Barack Obama bütçe tavanının 6 haftalık gibi kısa bir süre için artırılması önerisini redetmişti.
Borç tavanının yükseltilememesi ile birlikte ABD'de kamu kurumları 1 Ekim'den itibaren kapanmaya başlamış, yüzbinlerce işçi ücretsiz izine çıkarılmıştı.

ABD EKONOMİSİ HER HAFTA ERİYOR


ABD Hazine Bakanı Jack Lew kriz devam ettikçe her hafta ABD ekonomik büyümesinin yüzde 0.25'inin eridiğini belirtti. ABD ekonomisinin bu çeyrekte beklenenden düşük çıkması bekleniyor.
ABD'nin mevcut borç tavanı 16 trilyon 699 milyar dolarda bulunuyor. Bu tavana Mayıs ayında ulaşılmıştı.Bir kaç gün öncesinde de ABD Bankası JP Morgan'ın patronu Jamie Dimon "Bu olay dünya ekonomisini öyle bir etkiler ki kimse anlamaz" açıklamasını yapmıştı

 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
John Kerry'den süpriz İran açıklaması

[h=2]ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, California'da Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesinin düzenlediği dış politika konferansına, Londra'dan uydu aracılığıyla yaptığı açıklamada, İran ile diplomasi penceresinin aralandığını belirtti.[/h]
erryden_supriz_iran_aciklamasi13817004830_h1084783.jpg


''Gözlerinin de açık olduğunun bilinmesini'' isteyen Kerry, ''Kötü bir anlaşmadansa hiç anlaşma yapmamak daha iyi'' ifadesini kullandı.John Kerry, İran ile yapılacak herhangi bir görüşmede, İsrail'in güvenlik ihtiyaçlarına, süreçteki açıklığa, şeffaflığa ve mesuliyete önem vereceklerini kaydetti.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Mursi: Son nefesime kadar direneceğim

[h=2]Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'den önemli açıklamalar geldi. Mursi, "Direneceğim, tüm şehit ve yaralılara ihanet etmeyeceğim" dedi.[/h]
nin_detaylari_desifre_ediliyor13752890310_h1057270.jpg


Mısır'ın askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, "Son nefesime kadar direneceğim. Komik ve uydurma mahkemelerden korkmadan doğru ve meşru bildiğim yoldan asla geri dönüş yapmayacağım. Demokratik süreçten geri dönülmemesi için asla pes etmeyeceğim" dedi.Mursi, "Ne olursa olsun bunlarla müzakere ve uzlaşma yolunu tercih etmeyeceğim. Tüm şehit ve yaralılara ihanet etmeyeceğim" dedi.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Doğu'ya 604 milyon Euro'luk dev yatırım

604_milyon_euroluk_dev_yatirim13817104770_h1084794.jpg


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu'da 13 milyon kişiyi kapsayacak toplam 604 milyon Euro'luk yatırım yapacak. Yapılacak dev yatırımla bölge illerinin içme suyu ve kanalizasyon sistemleri yenilenecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AB ile birlikte yürütmüş olduğu ortak projelerle Doğu ve Güneydoğu'nun atıksu, içme suyu ve kanalizasyon sistemini yenilemeye başladı. AB'nin aday ülkelere tahsis ettiği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) ile birlikte yürütülmekte olan Çevre Operasyonel Programı kapsamında yerel yönetimlerin çevre altyapı ihtiyaçları karşılanıyor.Star'da yer alan habere göre; Bu kapsamda Doğu Anadolu'ya 244 milyon Euro, Güneydoğu'ya 360 milyon Euro yatırım yapılacak. Bu yatırımlarla 39 belediye içinde 13 milyon kişiye hizmet götürülmüş olacak.

DOĞU ANADOLU


Doğu Anadolu Bölgesi'nde 2007-2013 yıllarını kapsayan I. dönem projelerinin toplam maliyeti 174 milyon Euro.
- Van Entegre Katı Atık Yönetimi: 1.2 milyon kişiye hizmet verecek 26 milyon Euro'luk proje2018'de bitecek. 28.3 milyon Euro'luk Erciş'in içme suyu yenileme yatIrımı 115 bin kişiye hizmet verecek ve 2017'de bitecek.- Doğubayazıt İçme Suyu Projesi: 95 bin kişiye hizmet edecek içme suyu arıtma tesisi inşaatı, şebeke inşaatı, ana isale hattı inşaatı, depo inşaatı ve ekipman alımı başladı. 33 milyon Euro'luk proje 2015'te sonlanacak.- Erzincan Su ve Atık Su Projesi: 35 milyon Euro'luk yatırım 135 bin kişiye hizmet edecek ve 2015'te bitecek.- Erzurum Su ve Atık Su Projesi: 445 bin kişiye hizmet verecek atıksu projesinin maliyeti ise 31.5 milyon Euro.- Kars Atık Su: Atık su arıtma, kanalizasyon, yağmursuyu projesinin maliyeti 20 milyon Euro. 93 bin kişiye hizmet edecek proje 2017'de bitecek.2014-2020 yıllarını kapsayan II. dönem projelerinin toplam maliyeti 70 milyon Euro.- Hakkari Katı Atık Birliği Katı Atık Yönetimi: 10 milyon Euro maliyeti olan katı atık düzenli depolama sahası yapımına başlandı. Atık getirme merkezi, sızıntı suyu arıtma tesisi yapılıyor. Yüksekova'ya 10 km içme suyu iletim hattı ile 270 km kanalizasyon şebekesi yapımına başlandı. 15 milyon Euro maliyeti olan proje bittiğinde 68 bin kişiye hizmet verecek.- Iğdır Entegre Su Projesi: İçme suyu iletim hattı, 100 km kanalizasyon şebekesi, 110 km yağmursuyu şebekesi 2020'de bitecek. 10 milyon Euro'luk proje 83 bin kişiye hizmet edecek.- Şırnak Entegre Su: 15 milyon Euro'luk proje 63 bin kişiye hizmet verecek.- Çoruh Havzası Katı Atık Yönetimi Projesi: 10 milyon Euro değerindeki proje 124 bin kişiye hizmet verecek.- Van Entegre Su: 10 milyon Euro'luk proje 370 bin kişiye hizmet sağlayacak.

GÜNEYDOĞU ANADOLU


Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 2007-2013 yıllarını kapsayan I. dönem projelerin toplam maliyeti 305 milyon Euro.
- Adıyaman Kollektör ve Atık Su Arıtma Tesisi: Mevcut içme suyu sistemi yenilenmeye başlandı. 2016'da bitecek projenin maliyeti 18.5 milyon Euro.- Batman Katı Atık Yönetimi: İnşaatına başlanan proje 20.2 milyon Euro değerinde ve 2018'de bitecek.- Diyarbakır Su ve Atık Su: 78.7 milyon Euro maliyetli proje ile mevcut sistem yenileniyor. Projenin maliyeti 34 milyon Euro. Silvan'ın içme suyu da yenileniyor. 12 milyon Euro maliyetli proje 2017'de bitecek.- Gaziantep Nizip İçme Suyu ve Atıksu Projesi, Mardin Atıksu Projesi, Şanlıurfa Atıksu Arıtma Tesisi ve Kollektor Hattı Projesi ve Siverek Atıksu Projesi'nin toplam maliyeti 141 milyon Euro. 2015'te hayata geçirilecek projeler sonucunda bölgenin atık su içme suyu yenilenmiş olacak.2014-2020 yıllarını kapsayan II. dönem projelerin toplam maliyeti 55 milyon Euro.- Silvan Katı Atık Yönetimi, Viranşehir ve Ceylanpınar Katı Atık Yönetimi, Siverek Katı Atık Yönetimi, Viranşehir Entegre Su, Bismil Entegre Su Projeleri ile bölgeye 55 milyon Euro yatırım yapılacak.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Gülsuyu'nda çok sayıda molotof ele geçirildi!

[h=2]Maltepe Gülsuyu'nda bir midibüse yapılan operasyonda polis, 49 adet molotof kokteyli, 11 paket havai fişek, 3 bidon benzin ve örgütsel dökümanlar ele geçirdi. Polis olayla ilgili 9 kişiyi gözaltına aldı.[/h]
_molotof_bombasi_ele_gecirildi13813309930_h1083544.jpg


Gülsuyu'nda yürüyüş yapılacağı ihbarı alan polis ekipleri, çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi aldı. Şüpheli gördükleri şahıs ve araçları inceleyen polis ekipleri, şüphelendiği 34 ZY 4121 plakalı bir midibüsü durdurdu. Midibüste yapılan incelemede kullanıma hazır 49 adet molotof ve çok sayıda havai fişek bulundu. Polis ekipleri, olayları provoke etmek amacıyla farklı yerlerden Gülsuyu'na gelen 8 kişiyi de gözaltına aldı. Gözaltına alınarak, Gülsuyu Şehit Saffet Okumuş Polis Merkezi'ne getirilen şüpheliler, ilk işlemlerinden sonra sağlık kontrolüne götürüldü.Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.Öte yandan polis ekipleri, son zamanlarda Gülsuyu'nda yaşanan olaylarla ilgili çevrede denetimlerini arttırdı. Gülsuyu ve çevresinde önlem alan polisin güvenlik tedbiri devam ediyor.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Özel hastanelerin fark ücreti iki kat arttı

Bayram öncesinde Bakanlar Kurulu'nda onaylanan düzenlemeye göre özel hastanelerin alabileceği fark ücreti yüzde 90'dan yüzde 200 çıkarıldı. Yeni düzenleme 550'si özel hastane olmak üzere binin üzerinde sağlık kuruluşunu ilgilendiriyor.

muayene_faturasi_tek_tikla_gorulecek_h882210.jpg



Özel hastanelerin sağlık hizmeti karşılığında vatandaştan alabileceği fark oranları yüzde 90'dan yüzde 200'e yükseltildi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Bakanlar Kurulu'na gönderdiği düzenleme bayram öncesi onaylandı. Daha önce çocuk hastalıkları poliklinik hizmeti için en fazla 22,50 lira ek ücret ödenirken yeni düzenleme ile bu rakam 50 liraya çıktı. Muayene fark ücreti kadın doğumda 28 liradan 62 liraya, kardiyolojide 31 liradan 68 liraya, dâhiliye ve genel cerrahide 25 liradan 56 liraya yükseldi. Bu rakamlara test ve tahliller dahil değil. Hasta Hakları Dernekleri,yeni uygulamanın vatandaşın mağduriyetini iki kat artıracağını belirtiyor
.





icjpg_h28.jpg



Yeni düzenleme Türkiye'de 550'si özel hastane olmak üzere binin üzerinde sağlık kuruluşunu ilgilendiriyor. SGK son 7 yıldır özel sağlık kuruluşlarına ödediği ücretlere çok ciddi bir artış yapmadı. Ancak vatandaşın ödediği fark ücretleri önce yüzde 30'dan yüzde 70'e, sonra yüzde 90'a, en son da yüzde 200'e çıkarıldı.
İki kat fark ücreti uygulamasının bayramdan sonra hayata geçirilmesi planlanıyor. SGK özel sağlık kuruluşlarına 6 milyar liraya yakın yıllık ücret öderken bunun iki katından fazlasının vatandaştan fark ücreti olarak tahsil edildiği ifade ediliyor.Bakanlar Kurulu kararında "Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık sunucuları, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla iki katına kadar ilave ücret alabilirler." ifadesi kullanıldı.Diğer yandan Bakanlar Kurulu önceki dönemlerdeki fark ücretlerinin artırılmasıyla ilgili kararlarında hep 'sınıflandırılan sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları' ifadesini kullanmıştı. Yani SGK'nın yapacağı sınıflandırmayla alınacak fark ücretleri hastaneye ve tıp merkezine göre değişiyordu. Fakat yeni düzenlemede Bakanlar Kurulu bunu kullanmadı. Bütün özel sağlık kuruluşları için 'Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla iki katına kadar ilave ücret alabilirler' ifadesi kullanıldı. İlgili kanunlarda 2 katına kadar fark oranını belirlemeye Bakanlar Kurulu Yetki veriyordu. SGK bundan sonra sınıflandırma yaparsa kanunu uygulamamış olacak. Eğer bu ifadeye göre bir düzenleme olursa daha önce en fazla yüzde 30 fark ücreti alabilen bir tıp merkezi bile yüzde 200 fark ücreti alabilecek.
 
Üst