28.10.2013 Haberler

ByTyFn · 28 Eki 2013

AK Partililer İsrail'in Fidan oyununu bozuyor

Türkiye günlerdir Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yapılan saldırıyı konuşuyor. AK Partililer daha önce, bunun sebebini anlatan bir klip hazırlamışlardı. Şimdi o klibin devamı olan başka bir klip hazırlandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ne oldu da dış güçlerin hedefi haline geldi? Bu sorunun cevabını AK Partililer, hazırlamış oldukları kliplerle kamuoyuna duyurmaya çalışıyor. Son hazırlanan klipde, bu üçlüye yapılan saldırının neden yapıldığının bam teline basıyor. "Hedef Bağımsız Büyük Türkiye!"sloganıyla hazırlanan klipte 'MİT Müsteşarı'na saldırının asıl amacı ne?' 'Türkiye ile ilgili asıl ne amaçlanıyor?' sorularının yanıtlarını Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sözleriyle veriyor... Klibin son bölümünde ise Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz grup toplantısında Hakan Fidan'la ilgili sözlerine yer verildi: "MİT müsteşarımızla içerden ve dışardan uğraşanlar var. Memnun olduğumuz bürokratımıza sonuna kadar sahip çıkarız. Onun icazetini bir yerden almayız. Şikayet varsa değerlendiririz gereğini yaparız."

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

Bebek katili öğretmen meğer Çalıkuşu'ymuş

2 aylık bebeğini ölüme terk eden Seçil M.D.'nin mesleğinin ilk yıllarında melek gibi bir öğretmen olduğu ortaya çıktı. Kars'ta aynı okulda görev yapan meslektaşları anneyi "Çocuklara karşı iyiydi. Çocuklar da onu severdi" diye anlattı.

Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'nde 2 aylık oğlunu evde tek başına bırakıp 9 günlük tatile giden ve bebeğin ölümüne neden olan Seçil M.D.'nin hayat hikâyesine AKŞAM ulaştı. Seçil M.D., Reşat Nuri Güntekin'in romanında olduğu gibi bir köy okulunda hayata atılmış.

AİLESİ DE ÖĞRETMEN

Levent Akpınar'ın haberine göre; Öğretmen bir baba ile ev hanımı annenin çocuğu olarak Adana'da dünyaya gelen Seçil M.D. çocukları çok sevdiği için baba mesleğini seçti. Üniversiteyi bitirdikten sonra KPSS'ye giren Seçil M.D.'nin ataması yapılmadı. Bunun üzerine sözleşmeli öğretmenliğe başvurdu.

KARS'TA GÖREVE BAŞLADI

2008'de Kars'ın Kağızman İlçesi'ne bağlı Çengili Köyü'ne sözleşmeli öğretmen olarak atandı. Seçil M.D. dersleri boş geçen öğrencilere umut oldu.

'KENDİ DÜNYASINDA YAŞIYORDU'

Çengili'de 3 yıl görev yapan öğretmenin meslektaşları Seçil M.D.'yi bu sözlerle anlattı: "Farklı bir kişiliği vardı. Çocuklara karşı iyiydi. Ancak bizlerle diyalogu çok fazla yoktu. Kendi dünyasında yaşıyordu. Sessiz ve içine kapanıktı. Ancak çocuklara karşı kötü bir tutumunu fark etmedik. Çocuklar da onu severdi."

ASTSUBAYLA EVLENDİ

Seçil M.D. 3 yıl Çengili'de çalıştıktan sonra bir astsubayla evlendi. Gölcük'te görevli astsubay eşi sayesinde eş durumundan 2011'de tayini çıktı. Gölcük Yazlık İlkokulu'na tayin oldu. Eşinden 2012'de boşandı. Burada 2 yıl görev yapan Seçil M.D. bu yıl kadro alarak yeni okuluna atandı.

SEÇİL HOCA, BOŞ GEÇEN DERSLERE İLAÇ OLDU

Seçil M.D., Kars'a 30 kilometre uzaklıktaki Çengili Köyü'ndeki okula (solda) atandı. Okulda öğretmen açığı vardı ve öğrencilerin bazı dersleri boş geçiyordu. Seçil M.D. ile boş geçen dersler sona erdi.

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

AK Parti'nin kadın vekilleri 31 Ekim'i bekliyor

[h=2]AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, Konya Milletvekili Gülay Samancı ve Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt 31 Ekim günü Meclis'e başörtüsüyle gireceklerini açıkladı. Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey ise kararını grubu ile paylaşacağını söyledi.[/h]

Siyasi partilerin Meclis'te "başörtülü vekil" konusuna olumlu yaklaşması, Başbakan ve kurmaylarının "Başörtüsü ile Meclis'e girilmesinde hiçbir sakınca olmadığını" ifade etmesi üzerine yeni yasama yılında TBMM'de başörtülü vekilin olup olmayacağı merak ediliyordu. AK Parti'nin başörtülü bazı kadın milletvekilleri kararlarını tek tek açıklamaya başladı.

DENİZLİ MİLLETVEKİLİ NURCAN DALBUDAK

AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, "31 Ekim'de Meclis'e başörtüsüyle girmeyi düşünüyorum" dedi.Aynı zamanda TBMM'deki en genç kadın milletvekili olan Dalbudak yaptığı açıklamada, hac ibadetinin ardından Meclis'e başörtüsüyle girme kararı aldığını belirtti.Geçen yıl da hacdan döndükten sonra bunu düşündüğünü fakat gerçekleştiremediğini dile getiren Dalbudak, "Demokratikleşme yönünde atılan adımlarla ülkemizde inanç özgürlüğü de gelişti. 31 Ekim'de Meclis'e başörtüsüyle girmeyi düşünüyorum. Anayasa'ya göre herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Anayasal hakkımızı kullanmamıza hoşgörü ile bakılacağına inanıyorum" diye konuştu.

KONYA MİLLETVEKİLİ GÜLAY SAMANCI

AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, "Hac dönüşünde tesettüre girme noktasında bir karar aldık. İrademizi ortaya koyduk ve bundan sonraki Meclis çalışmalarında başörtülü bir şekilde devam etmeyi düşünüyoruz, inşallah başörtülü bir şekilde gireceğiz" dedi.

KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ SEVDE BEYAZIT

Sevde Beyazıt konuyla ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamada "şimdilik Meclis'e başörtülü girmeyi düşünmüyorum" demişti. Ama Hacca gittikten sonra Haccın kendisini çok etkilediğini ve orada taktığı başörtüsünü çıkartmayacağını söyledi.

MARDİN MİLLETVEKİLİ BEKİN ŞAHKULUBEY

Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey ise kararını verdikten sonra AK Parti grubu ile paylaşacağını söyledi. Şahkulubey, "Meclis'e nasıl geleceğim konusunda öncelikle benim karar vermem gerekiyor. Kararımı verdikten sonra bu kararımı AK Parti Grubu ile paylaşacağım ve ona göre hareket edeceğim. Sonuçta bağımsız bir milletvekili değilim, AK Parti milletvekiliyim" dedi.

BAŞÖRTÜLÜ VEKİLLERİN ARKASINDA DURACAK

AK Parti Grup Başkanvekili Mihrimah Belma Satır, hacca giden kadın milletvekillerinin Meclis'e başörtüyle gelip gelmemelerinin kendi işisel tercihleri olduğunu, bunun önünde yasal ve İçtüzük engeli bulunmadığını belirterek, "Kararlarına saygı duyarız. Böyle bir konuda izin ve icazet olmaz" dedi.

Kaynak: AA, Haber7

ByTyFn · 28 Eki 2013

Dev Türk dünya evine girdi

2 metre 51 santimetre boyuyla dünyanın en uzun adamı olarak Guinness rekorları kitabında yer alan Sultan Köse, hayatını Suriyeli Merve Dibbo ile yaptığı düğünle birleştirdi.

Dünyanın en uzun boylu adamı unvanını, 2 metre 51 santimetre boyu ile elinde bulunduran MardinliSultan Kösen, bu akşam düzenlenen görkemli bir törenle dünya evine girdi.Mardin'e 45 kilometre uzaklıktaki Derik İlçesi'ne bağlı Dede Köyü'nde oturan 2 metre 51 santimetre boyu ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girerek yaklaşık 5 yıldır bu rekoru kimseye kaptırmayan Sultan Kösen, Suriyeli Merve Dibo ile evlendi.Düzenlenen törene, aralarında yabancıların da olduğu bir medya ordusu takip etti. Düğüne Mardin Valisi Ahmet Cengiz, bölgenin aşiret liderleri, siyasetçiler ve 3 bine yakın davetli katıldı.

Boyunun yanı sıra 27,5 santimetre uzunluğundaki el ve 36,5 santimetrelik ayaklarıyla da Guinness Rekorlar Kitabı'na giren 'Dev adam' Kösen, "Hayatımın aşkı" dediği Suriye asıllı Merve Dibo ile dünya evine girdi. Çiftin resmi nikahı, gelinin Suriyeli olmasından dolayı resmi evraklar yetişemediğinden sembolik bir şekilde yapıldı.Düğün salonuna boyunun uzunluğundan dolayı taksi yerine hafif ticari bir araçla gelen Sultan Kösen, Merve Dibo ile birbirlerini olduğu gibi sevdiklerini belirterek, "Çok heyecanlıyım. Hayatımın prensesini bulduğum için çok mutluyum" dedi.Haseki nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki Merve Dibo da, dünyanın en uzun adamıyla evleneceği için mutlu olduğunu söyledi.

DAMATLIK GİYSİ BAKANDAN, AYAKKABI İSE ALMANYA'DAN

Ölçülerine uygun elbise bulmakta sıkıntı yaşayan Sultan Kösen için düğün öncesi adeta seferberlik başlatıldı. Zorlukları aşmak için İçişleri Bakanı Muammer Güler'in desteği ile bir firmaya özel olarak boyuna uygun bir damatlık takım elbisesi ile Almanya'dan da sponsor bir firma tarafından ayakkabı üretildi. Düğüne Guines Rekorlar kitabının adı öğrenilemeyen İngiltere temsilcisi de katıldı

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

Erdoğan bu görüntüye isyan etti

[h=2]Erdoğan, Van'da Sanayi Sitesi girişindeki Özalp Deresi'nin çöp içerisinde olmasına tepki göstererek, Özlap Kaymakamı ile bir süre görüştü.[/h]

'Belediye nerede?' diye soran Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte bir süre dereyi inceledikten sonra yanına Özalp Kaymakamı İsmail Çiçek'i yanına çağırarak bir süre görüştü.

"BURASI İNSANI HASTA EDER"

Kendisinden hastane isteyen vatandaşa, "Burası insanı hasta eder. Buranın temizliği hastaneden daha önemlidir" diyen Erdoğan, ardından beraberindekilerle birlikte yürüyerek aynı sokakta bulunan Recep Ateş'in evine geldi.

YILLAR ÖNCE ZİYARET ETTİĞİ EVE GİTTİ

1979 yılında Özalp ilçesine gelirken ziyaret ettiği Ateş ailesini tekrar ziyaret eden ve kendisine ikram edilen ayran aşını yiyen Erdoğan çifti, ardından helikopterle Erciş ilçesine geçtiler.

"O BİR DÜNYA LİDERİ"

Başbakan Erdoğan'ı ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Recep Ateş, "O bir dünya lideridir. Allah onu başımızdan eksik etmesin. Ziyaretinden mutluluk duyduk" dedi.

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

BM tarihinde bir ilk gerçekleşiyor

[h=2]Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, BM tarihinde ilk kez 'Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı' (İİT) için toplanacak.[/h]

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 28 Ekim Salı günü, uluslararası barış ve güvenliğin temininde BM'nin bölgesel organizasyonlarla iş birliği gündem maddesi altında, 'Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Arasında Sinerji ve İşbirliği' konusunu ele almak üzere toplanacak.BMGK için bir ilk olacak bu toplantı, İİT'nin uluslararası öneminin artırılması çabalarının vardığı son noktayı göstermesi açısından da büyük önem taşıyor.Azerbaycan'ın ekim ayındaki Güvenlik Konseyi başkanlığında ve Azerbaycan'ın aldığı inisiyatif çerçevesinde gerçekleşecek bu toplantıda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, konsey üye ülkelerine hitap edecek ve iki organizasyon arasındaki iş birliği kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek.Güvenlik Konseyi üyelerinin konuşmalarının ardından Güvenlik Konseyi Başkanlığı tarafından, 15 üye arasında üzerinde mutabakata varılmış olan bir sonuç metni, Başkanlık açıklaması olarak yayımlanacak.Bu belge, sadece BM-İİT iş birliğine mahsus ilk Güvenlik Konseyi belgesi olması ve mevcut durum tespiti dışında BM-İİT iş birliğinin daha da geliştirilmesi çağrısı yapacak olması bakımından özel önem taşıyacak.Öte yandan, BM Genel Kurulu, diğer bölgesel teşkilatlar için de söz konusu olduğu üzere, her iki yılda bir BM-İİT iş birliği konusunda bir karar kabul etmeye devam ediyor. Prof. İhsanoğlu'nun İİT Genel Sekreterliğini devraldığı 2005 yılından bu yana, teşkilatın Birleşmiş Milletler ile ortaklığı sistemli ve sürekli olarak gelişti.İhsanoğlu'nun ortaya koyduğu ılımlılaşma ve modernleşme vizyonu ışığında, İslam İşbirliği Teşkilatı, çatışmaların önlenmesi, yönetimi ve çözümü, çatışma sonrası yapılanmanın geliştirilmesi ve insanı krizlerin engellenmesi, terörizmle mücadele ve sosyoekonomik kalkınmanın teşviki konularında ortaya koyduğu gayretlerle, uluslar arası ve bölgesel barış ve güvenliğin teminine önemli katkılarda bulundu.Yine bu dönemde, teşkilat güvenlik ve barışın temini, çatışmaların engellenmesi ve çözümü alanındaki rolünü kuvvetlendirme adına bir takım yapısal adımlar attı.Bu bağlamda, teşkilatın Genel Sekreterliği bünyesinde bir Barış, Güvenlik ve Arabuluculuk Ünitesi, kadınların durumlarının iyileştirilmesine yönelik bir merkez, bağımsız insan hakları komisyonu ve uluslararası işbirliği ve insani yardım dairesi kuruldu.Bu toplantı, Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İİT genel Sekreterliği esnasında yapmış olduğu bu reformların en önemlilerinden olan İİT'nin uluslararası alandaki öneminin artırılması misyonunun taçlandırılması anlamına da geliyor.

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

İşte Başbakan Erdoğan'ın unutamadığı o ev

[h=2]Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce konakladığı bir evi, aradan 34-35 sene geçmesine rağmen hala unutamıyor. Neden mi?[/h]

Başbakan Erdoğan, Van'ın Özalp ilçesindeki toplu açılış törenindeki konuşmasında, ilçenin kendi gönül dünyasında bir yerinin olduğunu belirtti.İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı dönemde Van'da görevlendirildiğini anlatan Erdoğan, kendisine "Van'ın Özalp ilçesine gideceğinin" söylendiğini aktardı. İlçeye gelişini ve geceyi burada geçirdiğini anlatan Erdoğan, Çaybağı köyüne gittiğini ifade etti. Köyde Anadolu'da "kerpiç" denilen, ot ve çamurdan yapılan, tezek yakılan bir eve misafir olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Yer yataklarında yattık ama gönülden ikramlarla o geceyi orada geçirdik. O benim dünyamda çok anlamlı bir geceydi. Sohbetimiz, yaptığımız o çalışma, sene 1978, 1979 o zamanlardı. Ben bir gencim, buradayım, bu muhabbetimizi yaptık" diye konuştu.Erdoğan'ın konuşmasında "benim dünyamda çok anlamlı bir geceydi" dediği evi, Habertürk görüntüledi. Erdoğan'ın kaldığı evin sahibi Mehmet Şirin Güler (67), "Yıllar önce Başbakanımız bizim evimizde kaldı. Babamla(Tozu Şirin) birlikte bu odada sabahladı. Yer döşeği açtık kendisine. Yıllar önce yaşadığı o geceyi unutmaması bizi çok mutlu etti" dedi.

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

Bu kasabada herkes aynı işi yapıyor

[h=2]Denizli'nin Acıpayam ilçesi ilçesine bağlı Yeşilyuva beldesi ilginç bir özelliğiyle dikkat çekiyor. 5 bin nüfuslu beldenin sakinleri aynı işi yapıyor.[/h]

5 bin nüfuslu beldede yaşayanlar, evlerin alt katlarında kurulan imalathanelerde ve dükkanlarda ayakkabı üretiyor.Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Yeşilyuva beldesinde hemen herkes, geçimini ayakkabıcılıktan sağlıyor. 5 bin nüfuslu beldede yaşayanlar, evlerin alt katlarında kurulan imalathanelerde ve dükkanlarda ayakkabı üretiyor.

300 YILDIR DEVAM EDİYOR

Dededen toruna yaklaşık 300 yıldır bu işle uğraşılan beldede, ayakkabıdan anlamayan kimse neredeyse yok. Kadınlar, örgü örme yerine ayakkabı dikerek aile bütçesine katkı sağlıyor. Piyasada çok pahalıya satılan ayakkabılar, beldede el yapımı olmasına rağmen yarı fiyatına alınabiliyor. Belediye Başkanı Ahmet Bakırtaş, Yeşilyuva denince akla önce ayakkabıcılığın geldiğini söyledi. Beldenin geçim kaynağının ayakkabıcılık olduğunu belirten Bakırtaş, "Daha önceki senelerde yüzde 90-95 ayakkabıcılıkla uğraşılırdı ama son zamanlarda bir hayli düştü. Eskiden büyük fabrikalar yoktu. Bir fabrika, günde 2 bin 500-3 bin ayakkabı üretiyor. Burada ise bir usta günde en fazla iki takım yapar, iki takım da 16 ayakkabı olur. Böyle rekabet etmek zorlaşıyor." dedi.

GÜNDE 2 BİN ÇİFT AYAKKABI

Deri ayakkabıyı bilen kişilerin Yeşilyuva ayakkabısını aradığını ifade eden Başkan Bakırtaş, beldede günde 2 bin çift ayakkabı üretildiğini, talep olması halinde 10 bine kadar çıkabileceğini söyledi. Başkan, "Ustalar hazır, her şey hazır, yeter ki talep gelsin. Talep geldiği müddetçe ayakkabı üretmekte bir zorluk yok. Esnaf sayısı 500 civarında, bu da yanında ikişer kişi çalışsa bin kişi ayakkabı imalatıyla uğraşıyor demektir. Şu anda kaliteyi yakaladık. Kaliteli ayakkabı yapan her arkadaşın işi çok çok iyi. Zaten kalitesiz ayakkabı yapan kalmadı." diye konuştu.

"KADIN ELİ MUTLAKA DEĞECEK"

Beldede kadınların ayakkabıların kenar uçlarını diktiğini anlatan Bakırtaş, şöyle devam etti: "Bunun halen Türkiye'de makinesi yok, dünyada da yok. Buna mutlaka kadın eli değecek. Burada ayakkabıcılık 7-8 yaşında başlıyor. Babasının, dayısının, amcasının yanında ayakkabıcılığa başlıyor. Ayakkabıcılık, ağza çivi almakla başlar. Ağza çivi almazsan, seri üretim yapamazsın."Ayakkabıcılıkla uğraşan esnafların en büyük sıkıntısı; birleşip şirket kurarak markalaşamamak. Yeşilyuva, ayakkabı üretimiyle marka olsa da daha önce bir iki kez kurulup işletilemeyen şirketlerden dolayı kimse bu işe yaklaşmak istemiyor. Başkan Bakırtaş, bunun sebebini eski şirketlerin işletilememesine bağlıyor: "Aslında şirketleşmeye gitmenin, markalaşmanın çok önemi var. Biz de bunu söylüyoruz ama bir türlü neticeye gidemedik. 'Küçük olsun, benim olsun. Hesabını kitabını ben bileyim' diye düşünüyorlar."Bir zamanlar Çin'de üretilen ayakkabılar sebebiyle zor bir dönem geçiren esnaf, kalitesiz ayakkabıların sağlıksız olmasından dolayı artık rahatlamış durumda. Onlara göre Çin ayakkabısı alan kişinin ayaklarında mantar gibi hastalıklar çıkmaya başladığı için bu tehlike kendiliğinden sona ermiş.

Kaynak : Haber 7

ByTyFn · 28 Eki 2013

Rüşvetçi polis yakalanınca öyle bir şey yaptı ki...

[h=2]Aydın Emniyeti'nde görevli bir polis memuru rüşvet alırken suçüstü yakalanınca parayı bakın nereye attı.[/h]

Aydın Emniyeti'nde görevli polis memuru H.H.S. (45) ile konuya aracılık eden arkadaşı N.D., iddiaya göre, hakkında suçlama varmış gibi davrandıkları bir kişiden istedikleri rüşveti alırken suç üstü yakalandı. H.H.S., aldığı paraları tuvalete atarken, 2 şüpheli çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Olay, dün Meşrutiyet Mahallesi'nde meydana geldi.

Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru H.H.S. (45) ile rüşvete aracılık ettiği belirlenen arkadaşı N.D., iddiaya göre ismi açıklanmayan bir kişinin hakkında suçlama bulunduğunu söyleyerek konuyu çözmek için 3 bin 500 Lira istedi.

Parayı vermeyi kabul eden vatandaş durumu, polise bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen ekipler tarafından seri numaraları alınmış olan 3 bin 500 Lira N.D.'ye verildi. Fiziki takibe geçen ekipler, N.D.'nin polis memuru H.H.S.'nin evine giderek parayı teslim ettiğini belirledi. N.D., evden ayrıldığı sırada, H.H.S. ise yapılan baskında yakalanarak gözaltına alındı.

KANALİZASYONU TIKADI

Operasyon sırasında karşısında ekipleri gören H.H.S.'nin paniğe kapılarak kendisini tuvalete kilitleyip, rüşvet olarak getirilen parayı tuvalete attığı ortaya çıktı. Paranın tıkadığı kanalizasyon, belediye ekipleri tarafından açıldı. 3 bin 400 Liraya el konulurken, aracılık yaptığı iddia edilen N.D.'nin 100 Lira komisyon aldığı ortaya çıktı. Emniyette suçlamaları kabul etmeyen H.H.S. ile arkadaşı N.D., sevk edildiği mahmemece tutuklandı.

Kaynak: DHA

28.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,