13.04.2014 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35

İspanya Türkiye’den yüksek düzeyde terörist iadesi talep etti


%C4%B0spanya-Bakanlar-Kurulu.jpg






İspanya Bakanlar Kurulu dün yaptığı toplantıda ilginç bir terörist iadesi talebine imza attı.


Bakanlar Kurulu İslami Cihat Örgütüne bağlı Yunes Ahmed Mohamed adlı İspanyol vatandaşı olan bir teröristin en son Türkiye’de görüldüğünü idda ederek Türk hükümetinden bu kişiyi derhal kendilerine iade edilmesini istedi. Bakanlar Kurulu Ahmed Mohamed’in tehlikeli bir terörist olduğunu ve Suriye’deki kamplarda bazı kişilere intahar saldırıları düzenlemesi için eğitim verdiğini savundu.


http://www.theworldline.com/ispanya-turkiyeden-yuksek-duzeyde-terorist-iadesi-talep-etti/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Büyük Okyanus’ta Tsunami alarmı




B%C3%BCy%C3%BCk-Okyanusta-Tsunami.jpg





Büyük Okyanus’un güneyindeki Solomon Adaları’nda 7.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.


Depremin başkent Honaira’nın 324 kilometre güney doğusunda yerin 10 kilometre altında meydana geldiği belirtildi. Yetkililer Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine’de Tsunami riskine karşı uyardı.Solomon adaları geçtiğimiz hafta da fırtınaya teslim olmuştu. Başkenti vuran selde 16 kişi yaşamını yitirmişti.


http://www.theworldline.com/buyuk-okyanusta-tsunami-alarmi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Suriye’de yeni kimyasal saldırı iddiası

kimyasal-sald%C4%B1r%C4%B1.jpg







Suriye televizyonu, El Nusra Cephesi’nin Hama’ya bağlı Kefr Zita kasabasında klor gazıyla saldırı düzenlediğini iddia etti. İsyancılar ise saldırıyı Suriye ordusunun gerçekleşitirdiğini, varil bombaları atıldıktan sonra zehirlenenler olduğunu söylüyor.


Suriye’de ordu ve muhalif güçler, birbirlerini yeni bir kimyasal saldırı gerçekleştirmekle suçladı.Suriye televizyonu, Cuma günü El Kaide ile bağlantılı El Nusra Cephesi’nin Hama’ya bağlı Kefr Zita kasabasına düzenlediği saldırıda iki kişinin öldüğü, onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.Ancak isyancı gruplar, doktorlara dayanarak saldırıyı Suriye ordusuna bağlı savaş uçaklarının düzenlediğini, havasızlıktan boğulanlar ve zehirlenenler olduğunu belirtti.İki tarafın açıklamaları bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

Merkezi İngiltere’nin başkenti


Londra’da bulunan muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi adlı örgütten Rami Abdülrahman “Rejimin uçakları Kefr Zita’ya varil bombalarıyla saldırdı. Saldırı sonrasında ortaya çıkan yoğun duman tabakası ve koku nedeniyle, havasızlıktan boğulma ve zehirlenme vakaları görüldü” dedi.

‘Klor gazı kullanıldı’


Suriye televizyonu ise saldırıdan El Nusra Cephesi’ni sorumlu tuttu ve örgütün iki kente daha saldırı planladığına dair istihbarat olduğunu belirtti.Haberde, “El Nusra’nın zehirli klor gazı kullandığına ilişkin bilgi var” denildi.Bu arada El Arabiya televizyonu, yine Cuma günü Şam’ın banliyölerinden Harasta’da havasızlıktan boğularak ölme vakaların görüldüğünü duyurdu.Televizyona göre bir muhalif grup bunun ordunun zehirli gaz saldırısından kaynaklandığını söyledi.


http://www.theworldline.com/suriyede-yeni-kimyasal-saldiri-iddiasi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Ukrayna’da karakol İşgali

Ukraynada-karakol-%C4%B0%C5%9Fgali.jpg






Ukrayna’nın doğusunda Rusya sınırı yakınlarındaki Sloviansk kentinde silahlı kişiler bir karakolu ele geçirdi. Kamuflaj kıyafetleri giyen saldırganların, baskında ateş açtıkları ve hakem bombası kullandıkları belirtiliyor.



Ukrayna’nın doğusunda Rusya sınırı yakınlarındaki Sloviansk kentinde silahlı kişiler bir karakolu ele geçirdi.

Kamuflaj kıyafetleri giyen saldırganların, baskında ateş açtıkları ve hakem bombası kullandıkları belirtiliyor.

İçişleri Bakanı Arsen Avakov, saldırganları “terörist” olarak niteledi ve özel güçlerin müdahale edeceğini söyledi.

Rusya yanlısı gruplar, Doğu Ukrayna’da birçok bölgede resmi binaları ele geçirmiş durumda.

Kiev bu eylemleri Moskova’nın yönlendirdiği öne sürüyor.

Sloviansk’a 130 km mesafedeki Donetsk kentinde Rusya yanlıları günlerdir resmi binaları işgal altında tutuyor ve Rusya’ya katılmak için referandum düzenlenmesini istiyor.

Kırım’da bu yılın başlarında benzer bir referandum düzenlenmiş ve sonrasında Rusya bölgeyi ilhak etmişti.

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, ilhalkta bağlantısı olduğunu söyledikleri bazı Rusya vatandaşları ve Kırımlılara yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Ukrayna geçici Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, hükümet karşıtı grupları yatıştırmak için Cuma günü Donetsk’e gitti ve Rusça’nın kullanımına sınırlama getirilmeyeceği güvencesini verdi.

Kiev Hükümeti binaların boşaltılması için işgalcilere Cuma gününe kadar süre vermiş ancak bazı kentlerde olaylar sürüyor.


http://www.theworldline.com/ukraynada-karakol-isgali/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Kayıp uçakla ilgili şok telefon iddiası

239-ki%C5%9Filik-u%C3%A7ak-denize-%C3%A7ak%C4%B1ld%C4%B1.jpg






Geçen ay kaybolan Malezya Havayolları‘na ait uçağın yardımcı pilotunun, kuleyle bağlantının kesilmesinin hemen ardından cep telefonuyla arama yapmaya çalıştığı ortaya çıktı.

Faruk Abdülhamid’in kiminle konuştuğu soruşturmanın gizliliği nedeniyle açıklanmadı.
8 Mart’ta Kuala Lumpur-Pekin seferini yaparken 239 yolcu ve mürettebatıyla kaybolan uçakla ilgili sinyal arama çalışmaları devam ederken, yetkililer arama çalışmalarıyla ilgili yeni bir bilgi paylaştı.Yardımcı pilot Faruk Abdülhamid kuleyle bağlantının kesilmesinden kısa bir süre sonra kendi cep telefonuyla arama yapmaya çalıştı.

TELEFON SİNYALİ MALEZYA AÇIKLARINDAN


Telefonun bağlanmasına rağmen uçağın hızı ve sinyal bulamaması nedeniyle yarıda kesilen konuşmanın kimle yapıldığıysa, soruşturmanın gizliliği nedeniyle açıklanmadı.Yetkililer telefon sinyalinin Malezya’nın batı kıyılarındaki Penang Adası‘ndan geldiğinden emin olduklarını belirtti.Tarihin en gizemli kayıp uçak vakasıyla ilgili arama çalışmalarının yapıldığı alan, uçaktan geldiğine inanılan sinyaller sayesinde iyice daraltılmış durumda.


http://www.theworldline.com/kayip-ucakla-ilgili-sok-telefon-iddiasi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Erdoğan’dan Anayasa Mahkemesi’ne sert sözler!

Erdo%C4%9Fan1.jpg







Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avcılar Ambarlı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi’nin kararını sert dille eleştirdi.


Erdoğan “Anayasa kurumu çıkıyor milletin haklarını savunacağı yerde uluslararası şirketlerin ticari hukukunu savunuyor. Herkes konumunu bilecek, sınırlarını bilecek. Yüzlerce dosya beklerken, bunu acele acele karara bağlamak kendilerini birinci mahkeme yerine koymak millete yapılmış haksızlıktır. HSYK kararıyla ilgili böyle bir karar alınmıştır. Herkes yetkisini bilmeli. Siyaset yapmak isteyen cübbesini çıkarır siyasetini yapar” dedi.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:


Türkiye çok büyük oranda güven oyu verdi. Verdiğiniz doğru karardan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. 30 Mart’ta rakibine 700 bin oy fark atarak belediye başkan adayımız Kadir Topbaş bir kez daha yetki aldı. İstanbullulara bir kez daha vefası için teşekkür ediyorum.Küresel projelerin takipçisi olmaya devam edeceğim. Bu dönemde inşallah başlattığımız projeleri tamamlayacağız. Marmaray’ın kardeşi lastikli tüp geçiti bitireceğiz. Gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 1994’ten beri İstanbul’a layık olmak için çok yoğun mücadele ettik. Sizlere mahçup olmadık. Seçimlerin üzerinde sadece 2 hafta geçmiş olmasına rağmen bugün de hayati bir yatırımın açılışı yapıyoruz. İşte durmuyoruz…İleri derecede arıtma tesisinin açılışını yapıyoruz. Sandıklar kapandığı anda rehavetin içine giren bir kadro değiliz. Kolları hemen sıvarız. 30 Mart akşamından itibaren kaldığımız yerlerden devam ediyoruz. Bu büyük bir çevrecilik örneği. Kim çevreci. Ahh Geziciler ahhh. Sizin işiniz cam çerçeve indirmek. Sizin işiniz molotofla yakıp yıkmak. Bizim işimiz inşa etmek. Atık sular bu büyük eser sayesinde arıtılacak. Bu suların bir kısmı çevre sanayide kullanılabilecek.(Kılıçdaroğlu görsün tezahüratları üzerine)O anlamaz bu işlerden. O yalan makinesi. O sürekli yalan üretsin onun işi o. Her zaman söylüyorum eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz geldiğimizde balık nesli tükeniyordu. Pislikten her yer tıkanmıştı. Biz 53 yeni arıtma tesisi yaptık. İşte çevrecilik böyle olur. Sokakları işgal etmekle çevrecilik olmaz. Sadece atık suları arıtmak için 12 milyar lira harcadık.

“YAPAY TARTIŞMALAR BAŞLATTILAR”


47 balık türü Haliç’te yaşıyor. Haliç’ten kokudan geçilmezdi. Seçimin ardından hemen ardından yenilgilerini ört bas etmek için yapay tartışmalar başlattılar. Gündemi farklı yerlere çekmeye çalışıyorlar. Bu Başbakan çok sert, neden böyle. Bunu bizlere söyleyenler önce kendilerine baksınlar. Ağızlarına gelen her şeyi, ailesini de karıştırmak suretiyle yapanlar bu millete nasıl izah edecekler. Bu iktidara yüzde 45,5 oy verdiyse bunun bir anlamı var. Başbakan’ına sahip çıkıyor. Ama muhalefet şunu kendisine sorması lazım neden 28 aldım. Diğeri sorsun neden 18 aldım. 45,5 almamıza rağmen o günden beri neden biz bunu 50-60 yapamadık onun hesabını yapıyoruz. Salı günü kürsüye çıktılar başarısızlıklarını gündeme getirmediler. 26 ilde yüzde 5’in altında kaldı muhalefet partileri. Bizim böyle bir sorunumuz yok hamdolsun. Yüzde 10’un altında kaldığımız il yok. Bu büyük hezimeti örtmek için gerilim siyasetini sürdürmeye çalışıyorlar. Biz eser siyaseti üretiyoruz.

“SALDIRILAR DEVAM EDİYOR”


Refahı büyültmek için yolumuzda ilerleyemeye devam edeceğiz. Yurtdışından çirkin saldırıların devam ettiğini görüyoruz. Bu paralel yapı darbe yapamadı hükümeti yıpratamadı. Saldırılarını yoğunlaştırdı. Belli kalemlerin Türkiye aleyhine mantık dışı iddiaları sıraladıklarını görüyoruz. Türkiye’yi teröre destek vermekle suçluyorlar. Eyy paralel yapı senin 160 bin kardeşimizin ölümüyle ilgili gözyaşı döktüğün var mı?

“VERGİ VERECEKLER”


Seni biz iyi biliriz. Senin hangi odaklarla çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bumerang gibi dönecek kendilerini vuracaklar. Çok çok iyi biliyoruz bu yapının arkasında kimler var. Onlar sadece kiralık kalem olduklarını kanıtlarlar. Sosyal medya üzerinden, medya üzerinden maşa olarak kullanıldıklarını. Twitter, Facebok, Youtube eleştirirken bu operasyonlara alet oldukları için eleştirdik. Mili değerlere saygı göstermedikleri için eleştirdik. Bugün de eleştiriyorum, yarın da eleştireceğim. Bunun özgürlükle, özerklikle alakası yok.Bunlar kar amacıyla kurulmuş para kazanan şirketlerdir. Twitter denilen vergi kaçakçısıdır, bunun da üzerine gideceğiz. Vergi verecekler, kurallara uyacaklar.

SİYASET YAPMAK İSTEYEN CÜBBESİNİ ÇIKARIR SİYASET YAPAR”


Karara uyduk ama saygı duymuyorum. Anayasal kurumu çıkıyor milletin haklarını savunacağı yerde uluslararası şirketlerin ticari hukukunu savunuyor. Herkes konumunu bilecek, sınırlarını bilecek. Yüzlerce dosya beklerken , bunu acele acele karara bağlamak kendilerini birinci mahkeme yerine koymak millete yapılmış haksızlıktır. HSYK kararıyla ilgili böyle bir karar alınmıştır. Herkes yetkisini bilmeli. Siyaset yapmak isteyen cübbesini çıkarır siyasetini yapar. Bugün o koltuk, o cübbe sizleri güçlü gösterebilir ama bu ülkeye zarar verir. Birileri sizi alkışlayabilir ama yarın o birileri sizin yanınızda olmayacaktır. Önce Allah sonra sizlerle yürüyoruz. Önce millet dedik, böyle yolumuza devam edeceğiz. Elbet bir koruyucu var bu güzel şehrin.Başbakan Erdoğan tesisin açılışında kurdele kesiminden önce şöyle seslendi: Özellikle hanım kardeşlerime sesleniyorum. Sizlerin buradan ayrılmamanızı rica ediyorum. Hanım kardeşlerime armağanım var. Hanım kardeşlerime birer lale saksısı hediye edeceğiz.Bu sözler üzerine hediyeled dağıtıldı.



http://www.theworldline.com/erdogandan-anayasa-mahkemesine-sert-sozler/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Mursi ve 14 sanığın bugünkü duruşması başladı!

Mursi.jpg






Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Mursi ile 14 sanığın yargılandığı “İttihadiye olayları” davasının duruşması başladı.


Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 14 sanığın yargılandığı ve kamuoyunda “İttihadiye olayları” olarak bilinen davanın bugünkü duruşması başladı.


ULUSAL GÜVENLİK NEDENİYLE GİZLİ DURUŞMA


Yargı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Kahire’deki Polis Akademisi’nde görülen davada tanıklar dinleniyor. Bugünkü duruşmanın, mahkeme heyetinin daha önce gösterdiği, “soruşturmanın gizliliği ve ulusal güvenliği korumayı” gerekçesiyle gizli yapıldığı belirtiliyor.


“YARGI MEŞRU YOLUNDAN SAPTI”


Öte yandan Mursi’nin oğlu Usame Muhammed Mursi, sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Halkın kabul ettiği anayasayı ihlal ettiği için söz konusu duruşmalar geçersizdir. Bu duruşmaların tekrarlanması, yargının meşru yolundan saptığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.Mahkeme heyeti, geçen pazar günü “tanıkların ifadelerinin tamamlanması için” davanın 12 Nisan’a ertelenmesine karar vermişti.

DAVA, 4 KASIM 2013′TE BAŞLAMIŞTI


Mursi ve 14 sanık, kamuoyunda “İttihadiyye olayları” olarak bilinen, 2012′de “Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik” suçlamasıyla açılan dava kapsamında, 4 Kasım 2013′te ilk kez hakim karşısına çıkmıştı.


http://www.theworldline.com/mursi-ve-14-sanigin-bugunku-durusmasi-basladi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Hükümetten “1 Mayıs” açıklaması

Faruk-%C3%87elik.jpg






Bazı sendika ve sivil toplum kuruluşlarının 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim’de kutlayacakları yönündeki açıklamalarına Çalışma Bakanı Faruk Çelik’ten yanıt geldi.


Faruk Çelik, 1 Mayıs’ta hayatını kaybedenler için anıta çelenk bırakıp anma yapılabileceğini, ancak mitingin belirlenen alanda yapılması gerektiğini söyledi.Çalışma Bakanı, “Müsaade edin de nerede toplumsal büyük gösterilerin yapılacağı konusunda belirlenen yerlerde bunları gerçekleştirelim” dedi.Asıl önemli olanın 1 Mayıs’ta emeğin karşı karşıya bulunduğu sorunların dile getirilmesi olduğunu savunan Çelik, “Yer konusunda veya başka ideolojik çatışmalarla 1 Mayıs’ı eski anlayışlarla gündeme getirmek son derece yanlış” dedi.DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Taksim’de kutlama yapacağını açıklamıştı.


http://www.theworldline.com/hukumetten-1-mayis-aciklamasi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Gültan Kışanak: ”Diyarbakır’da üretilen petrolden pay istiyoruz”

kisanak.jpg







Diyarbakır’ın ilk kadın Belediye Başkanı seçilen BDP’li Gültan Kışanak, demokratik özerklikle ilgili adım atmaya başladıklarını söyledi. Kışanak petrol başta olmak üzere, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimlere pay verilmesi gerektiği görüşünde.


Al Jazeera Türkçe Diyarbakır muhabiri Mahmut Bozarslan’a konuşan Gülten Kışanak, “Diyarbakır’da kaç petrol kuyusu var, ne kadar üretim yapılıyor, nereye gidiyor, geçmişte ağır çevre faturası vardı, onun durumunu araştırıyoruz. İçme kuyularını kirlettiği yönünde çok ciddi iddialar vardı. Petrol ekonominin ana dinamosudur ama oraya enerji gidiyor, bize kirliliği kalıyor. Elektrik gidiyor borç kalıyor, petrol gidiyor sularımız kirleniyor. Bunu ne Allah kabul eder, ne kul kabul eder, ne demokrasi kabul eder. Kaynaklarını ver ben götüreyim, ne kadar ağır faturası varsa kalsın, bunu kimse kabul etmez” dedi.Mahmut Bozarslan’ın, “Bundan ‘Petrolden pay istiyoruz’ sonucu çıkarabilir miyiz?” sorusu üzerine Kışanak, “Tabii ki kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan, yerelin pay alması lazım” şeklinde konuştu.Mahmut Bozarslan’ın Gülten Kışanak’la yaptığı söyleşinin bir kısmı şöyle:

30 Mart yerel seçimlerinden sonra eş başkanlık sistemi ilk kez fiilen hayata geçiyor. Sistem nasıl işleyecek?


Bütün çalışmaları birlikte yürütüyoruz. Çok fazla protokole göre davranmıyoruz. Çalışmalara, görüşmelere birlikte katılacağız, ama odalarımız ayrı olacak. Makam arabasını da birlikte kullanacağız. İhtiyaca göre kullanacağız. İki eş başkanın eşit ücret alması gerekiyor. Gelirler bir havuzda toplanacak ve oradan herkese eşit paylaştırılacak. Biz aslında bunlarla ilgilenmiyoruz, biz ne kadar çok hizmet yapabiliriz, ne kadar iş yetişteribiliriz bununla ilgiliyiz.

Seçim döneminde demokratik özerkliğe vurgu yaptınız, ‘Seçimlerden sonra inşa edeceğiz’ dediniz. Yol haritanız nedir?


Belediye Meclisi’nin kent parlamentosu işlevini görmesi gerektiğini düşünüyoruz. İlk toplantımızı yaptık, sadece Meclis Başkanlık Divanı’nı seçtik. Komisyonlar kuracağız. Ekonomi, eğitim, sağlık komisyonları gibi. Önümüzdeki Pazartesi günü bu konuları tartışmaya devam edeceğiz. Belediye Meclisi’nden bunların kararlarını alacağız, belediyenin idari yapılanmasını da buna uygun hale getireceğiz. Yerel ekonomiyi güçlendirme daire başkanlığı kuracağımızı, alt birimleri olarak da, sanayi, mesleki eğitim, tarım ve hayvancılık alt birimleri kuracağımızı söylemiştik. Böyle adım adım, yerel yönetimlerin yetkilerini, sorumluluklarını, görevlerini arttıran bir çalışma olacak bahsettiğimiz. İnşadan kastettiğimiz bu.

Perşembe günü ilk kez Belediye Meclisi’ni topladınız. Toplantıda özerklik gündeme geldi mi, çalışma takvimi belirlediniz mi?


Parlamento toplantısı ilk adımdı. Belediye Meclisi’nin bir parlamento niteliğinde çalışmalarını yürütmesi ve güçlendirilmesi konusunda herkes hem fikir. Bunun için gayret edeceğiz. O anlamda bunu ilk adım olarak kabul edebiliriz. Tabii ilerleyen günlerde bunun artık nasıl şekil alacağı, komisyonların nasıl kurulacağı, komisyonların nasıl çalışacağı şekillenmiş olacak.

KCK yönetimi, BDP’nin kazanma ihtimali olan Diyarbakır, Mardin ve Van gibi büyükşehirlerde kanton sistemine geçilebileceğini açıklamıştı. Var mı böyle bir plan?


BDP olarak 2007’den beri bölgesel yönetimler üzerine kurulu demokratik özerklik projemiz var. Bu aslında kanton projesine yakındır. Rojava bugün kanton tarzı bir örgütlenme esas aldı, bunu duyurdu. Biz 2007’de zaten benzer bir projeyi kamuoyuna sunmuş ve bunun politikasını yapmış, siyasi iradesini ortaya koymuştuk. Bugün de bu doğrultuda çalışmalarımızı yürütmenin zamanıdır. Yeni bir isim değişkiliğine ihtiyaç varsa partinin ilgili kurulları belirler. Bizim önümüzdeki politik perspektif 2007’deki genel kurulda kabul edilen demokratik özerklik projesidir.

Partinizin oy oranı yüzde 65’lerden 55’lere geriledi. Bu düşüşü neye bağlıyorsunuz?


Daha önceki verilerde sadece il sınırları içindeki oylar vardı, şimdi ise bütün büyükşehir sınırındaki oylar baz alınmış. Bu da yüzde 55.5. Aslında düşüş o kadar büyük değil. Biraz rehavetten kaynaklandı. Birçok yerde usülsüzlük tespit ettik, itiraz etmedik. İtirazlarımız sonucu etkilemeyeceği için kabul edilmedi. Bunların da sonuçta etkisi var.

Belediye yönetiminizin devam eden barış sürecindeki rolü ne olacak?


Yerelde sorunları çözersek, barış sürecini güçlendiren bir konu olacak. Özellikle yerel kültürel ihtiyaçları karşılayan, anadil eğitimi konusunda imkan ve olanak yaratan, yerelde ekonomiyi güçlendiren çalışmalar yapabilirsek, merkezi hükümet bize fırsat tanırsa barış sürecine en büyük katkı olacağına inanıyorum. Çünkü en nihayetinde Kürt sorunu dediğimiz sorun bir temel hak ve özgürlükler sorunudur. Bu hak ve özgürlükler içerisinde sadece siyasi haklar yoktur, ekonomik haklar da vardır, kültürel, siyasi haklar da vardır. Bu haklar konusunda iyileşme, ilerleme olursa Kürt sorununun çözümüne katkı olacaktır.

Bölgede üretilen enerjiden pay alınması gerektiğini savunuyordunuz, bu konuda hazırlığınız var mı?


Bunun fizibilitesini yapıyoruz, dosyasını hazırlıyoruz. Barajlar yapıldı, sulama kısmı geri plana bırakıldı, asıl enerji üretimi için çalıştırıldı ve enerji batıya yatırım ve sanayileşme olarak gitti. Bize de icra olarak geldi. Biz elektrik ürettiğimiz için suçlu hale geldik. Bütün köyler elektrik borcunu ödeyemedi diye icralık. Biz elektriği ürettik, batıya götürüp sanayileşme ve kalkınma yaptılar, doğuya ceza olarak geri döndü. Burada barajlar yapıp, elektriği batıya götürüp, buraya ceza olarak dönmesi ciddi bir sorun. Artık doğrudan belediyeyi de ilgilendiriyor çünkü köylerdeki içme suyuyla ilgili bütün yapı borçlarıyla birlikte bize devredilecek. Buna köklü bir çözüm bulunması gerekir.

Başlıbaşına petrol meselesi ile ilgili bir çalışmanız da olduğu söyleniyor.


Arkadaşlar dosya hazırlığı yapıyorlar. Diyarbakır’da kaç petrol kuyusu var, ne kadar üretim yapılıyor, nereye gidiyor, geçmişte ağır çevre faturası vardı, onun durumunu araştırıyoruz. İçme kuyularını kirlettiği yönünde çok ciddi iddialar vardı. Petrol ekonominin ana dinamosudur, ama oraya enerji gidiyor, bize kirliliği kalıyor. Elektrik gidiyor borç kalıyor, petrol gidiyor sularımız kirleniyor. Bunu ne Allah kabul eder, ne kul kabul eder, ne demokrasi kabul eder. Kaynaklarını ver ben götüreyim, ne kadar ağır faturası varsa kalsın, bunu kimse kabul etmez.

Bundan, ‘Petrolden pay istiyoruz’ sonucu çıkarabilir miyiz?


Tabii ki kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan, yerelin pay alması lazım.


http://www.theworldline.com/gultan-kisanak-diyarbakirda-uretilen-petrolden-pay-istiyoruz/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
AK Parti kulislerindeki 2019 senaryosu

Erdo%C4%9Fan1.jpg






Köşk seçimleri için gözler Erdoğan ve Gül arasındaki anlaşmaya çevrilirken, AK Parti kulislerinde farklı bir iddia dillendirilmeye başlandı.


AK Parti kulislerinde yeni bir senaryo dillendiriliyor: Gül bir dönem daha devam edecek. Yerel ve genel seçimlerin birleşeceği 2019′da üç sandık kurulacak.Vatan’dan Şebnem Hoşgör’ün haberine göre; Başkent siyasi kulislerini hareketlendiren son senaryo, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e aday olup seçilmesi halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kararına göre yaşanabilecek ara seçim, olağanüstü kongre ve geçici başbakan yönetiminde hükümet oluşumu gibi pek çok komplikasyon yaşanabilecek süreçlerden geçileceğine dikkat çekilerek aktarılıyor.

Bir dönem daha Gül


“2019′da üç sandık” senaryosuna göre, zaten Başkanlık Sistemi’ne geçilmeden ya da anayasa değişikliği yoluyla partili cumhurbaşkanına imkan tanınmadan Köşk’e çıkmak istemeyen AK Parti lideri, Cumhurbaşkanlığı için bir dönem daha bekleyecek. Senaryoya göre Erdoğan bu ay sonunda gerçekleştirilmesi beklenen “köşk adaylığı” zirvesinde Gül mevcut pozisyonunu koruma tercihini ifade ederse, AK Parti Gül’ü yeniden aday gösterecek. Erdoğan ise adaylık için 2019′u bekleyecek. Ancak Erdoğan ve Gül arasındaki “adaylık anlaşması”, Gül’ün 2019′da Ağustos ayında görev süresinin tamamlanmasını beklemeden istifa etmeyi kabul etmesi şartına bağlı olacak.Anayasa, genel seçimlerin 4 yılda bir, Cumhurbaşkanlığı ve mahalli idareler seçimlerinin ise 5 yılda bir yapılmasını hükme bağlıyor. Buna göre bir sonraki yerel seçimlerin Mart 2019′da, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Ağustos 2019′da yapılması gerekiyor. Erdoğan’ın erken seçime gitmeme konusundaki kararlılığı çerçevesinde Haziran 2015′te yapılacak genel seçimlerin ardından bir sonraki genel seçimin tarihi de Haziran 2019′a denk geliyor. Ancak Anayasa’ya göre, Haziran’da yerel ve genel seçimler birleştirilerek yapılmak zorunda. Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi ise Erdoğan ve Gül arasında varılan mutabakat çerçevesinde Gül’ün 5 yıllık görev süresinin tamamlanmasını beklemeden istifa etmesi yoluyla öne çekilecek.Böylece 3 seçim bir arada yapılırken, istifa zorunluluğu olmadığı için Erdoğan “Başbakan” ve “Genel Başkan” sıfatıyla Köşk’e aday olurken, Gül de isterse milletvekilliğine aday olacak.2015 seçimlerinden tek başına Anayasa değiştirecek güçle çıkması ya da en azından istediği değişiklikleri referanduma götürecek bir sayıda milletvekilliği kazanması halinde Erdoğan, Köşk’e adaylığını koyacağı 2019′daki seçimlere kadar başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanı için Anayasa değişikliklerini zorlayacak.


http://www.theworldline.com/ak-parti-kulislerindeki-2019-senaryosu/
 
Üst