04.05.2014 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Gizem’in katilinin annesi konuştu


Gizemin-katilinin-annesi.jpg





Adana’da kaybolduktan sonra öldürülmüş halde bulunan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’i öldüren katilin annesi Ayşe Akdeniz, “Oğluma idam istiyorum” dedi.

Kaybolduktan 2 gün sonra ölü olarak bulunan Gizem Akdeniz’i (6) vahşice öldüren Süleyman A.’nın annesi Ayşe Akdeniz’e telefonla ulaşıldı.


OĞLUMA İDAM İSTİYORUM


Anne Akdeniz telefonda “Çocuğu öldürdü benim gözüme görünmesin. Ben onu istemiyorum. O katil oldu onun cezasını versinler. Ben ona idam istiyorum. Ben onu istemiyorum o benim oğlum değil” dedi.Hem Gizem Akdeniz’in babasının amcası, hem de Süleyman A’nın amcası olan Abdulkerim Akdeniz (58) ise “Aile olarak bu ikisi de benim yeğenim olur. Bu işi yaptığı için Süleyman’dan nefret ettim. Bizim ailemizin ismi lekelendi, ailemizi bitirdi. Bu böyle bir duruma karşıyım.

30 KİŞİ GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALDI


Bu çocuktan nefret ediyorum. Buna ne ceza gerekiyorsa verilsin. Bizim ismimizi lekeledi, ailemizi bitirdi. Ailede 30 kişi İstanbul’a göç etti. Bu çocuk bizim gururumuzla oynadı. Ben bu çocuğun idam edilmesini istiyorum. Allah bin belasını versin, delik deşik olsun. Allah onu cezaevinden çıkarmasın” dedi.Anne babasının da oğullarına bela okuduğunu belirten Akdeniz, “Babası trafik kazası geçirdiği için yatalak. Annesi nefret ediyor. Benim böyle oğlum yok diyor. O kıza o hareketi yaptığı için öldürsünler biçsinler ne yaparlarsa yapsınlar diyor” diye konuştu.


http://www.theworldline.com/gizemin-katilinin-annesi-konustu/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Heyelanın yuttuğu Afgan köyü toplu mezara dönüştürülüyor

Afgan-k%C3%B6y%C3%BC.jpg






Afganistan’da ardı ardına meydana gelen heyelanlar nedeniyle toprak altında kalan yaklaşık 2.500 kişiden umut kesildi. Bölgedeki BBC muhabiri, köyün neredeyse tamamen toprağa gömüldüğünü aktarıyor.


Afganistan’ın Badahşan vilayetinde ardı ardına meydana gelen iki heyelan sonucu toprak altında kalan Ab Barik köyü toplu mezara dönüştürülüyor.Toprak, çamur ve taş yığını altında kalan yaklaşık 2.500 kişinin hayatından umut kesildi.Felaketten kurtulan birkaç yüz kişi için çadır, gıda ve su yardımı bölgeye ulaştı. Felaketzedeler gece ayazını bir tepede geçirdi.BBC muhabiri David Loyn, köyün neredeyse tamamen toprağa gömüldüğünü ve ölü sayısının hiçbir zaman tam olarak belirlenemeyebileceğini aktarıyor.Afganistan’ın kuzeydoğusunda; Tacikistan, Çin ve Pakistan sınırlarında olan vilayet, ülkenin en ücra ve yoksul bölgelerinden biri.

Yardıma gelenler de öldü


Yüzlerce evi çamur deryası altında bırakan ilk toprak kaymasının ardından komşu köylerden gelenlerin ikinci heyelana yakalanması nedeniyle ölü sayısının daha da arttığı belirtiliyor. Felaketin resmi tatil olan Cuma gününün sabah saatlerinde olması nedeniyle hemen herkesin evlerinde olduğu dile getiriliyor.Vali Şah Veliullah Edib, “Evler metrelerce çamurun altındayken arama-kurtarma operasyonunu sürdüremeyiz” dedi.Ölenler için dua edeceklerini söyleyen Edib, köyün bir toplu mezara dönüştürüleceğini söyledi.Toprağa gömülen yaklaşık 370 evde, yaklaşık 2.500 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor.Birleşmiş Milletler yetkilileri, ancak 350 cesedin çıkarılabildiğini kaydetti. BM yetkilisi Aidan O’Leary, çabalarının felaketzedelere yardım için yoğunlaşacağını ifade etti.Günler önce başlayan şiddetli yağmurun devam etmesi nedeniyle yeni toprak kaymalarının yaşanmasından endişe ediliyor.


http://www.theworldline.com/heyelanin-yuttugu-afgan-koyu-toplu-mezara-donusturuluyor/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Ukrayna’da yas

Ukrayna%E2%80%99da-yas.jpg






Ukrayna’nın geçici devlet başkanı Aleksandr Turçinov, Odessa kentinde meydana gelen kanlı çatışmaların ardından ülkede iki günlük yas ilan etti.


Rusya ise ‘terörle mücadele operasyonuna’ son verilmesini istedi.Geçici Devlet Başkanı Aleksandr Turçinov, cumartesi günü yayınladığı mesajında, “2 Mayıs Ukrayna için trajik bir gündü” ifadelerini kullandı. Yasla, Ukrayna’nın güneyindeki Odessa kentinde ve doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçılarla çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden güvenlik güçlerinin anılması amaçlanıyor.Turçinov, “Yurt dışı kaynaklı bir provokasyonla meydana gelen bu trajediden doğru sonuçları çıkarmalıyız” dedi. Geçici Devlet Başkanı, olayların organize edilmesi ve kışkırtılmasında rolü olanların cezalandırılması gerektiğini ifade etti. Ukrayna Gizli Servisi SBU, Rusya’ya kaçan eski Başbakan Sergey Arbusov’u Odessa’da şiddetin tırmanmasından sorumlu tuttu. Başbakan Yardımcısı Vitali Yarema ise çıkan yangın ve meydana gelen ölümlerden dolayı bölgesel yönetimde kapsamlı personel değişikliğine gidileceğini duyurdu. Vali, binanın kundaklanmasını onaylayan açıklamalar yapmış ve ‘teröristlerin etkisiz hale getirildiğini’ söylemişti.Ülkenin güneyindeki Odessa kentinde Kiev’e bağlı güçler ile Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında çıkan çatışmalar ve bir sendika binasında meydana gelen yangında çoğu Rusya yanlısı militan olmak üzere en az 42 kişi hayatını kaybetti. Ukrayna ordusu, ülkenin doğusundaki operasyonunu sürdürüyor.

‘Operasyona son verilsin’


Öte yandan Rusya ise AGİT gözlemcilerinin serbest bırakılmasından sonra, Kiev yönetimini ayrılıkçılara karşı yürütülen ‘terörle mücadele operasyonuna’ son vermeye çağırdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in muhalefetle müzakerelerde aracı olması için Kiev’e gönderdiği Ombudsman Vladimir Lukin, AGİT gözlemcilerinin jest olarak serbest bırakıldığında dikkat çekerek, “Umarım bu gönüllü adımı da bir jest izler, savaş benzeri eylemlerin sonlandırılması ve diyaloğun başlatılmasını isteriz” diye konuştu.


http://www.theworldline.com/ukraynada-yas/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
MERS virüsüne ABD’de de rastlandı

mers-virusu.jpg





Arap Yarımadası’na korku dolu günler yaşatan MERS virüsüne ABD’de de rastlandı. Hastanın karantina altında olduğu bildirildiABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), bir hastada MERS virüsü tespit edildiğini bildirdi.


Cuma günü yapılan açıklamada, Indiana eyaletinde yaşayan hastanın sağlık branşında çalıştığı ve geçen hafta perşembe günü Suudi Arabistan’dan ABD’ye döndüğü kaydedildi. Dönüşünden dört gün sonra nefes darlığı, öksürük ve ateş şikâyetleriyle hastaneye başvuran hastanın karantina altına alındığı ifade edildi. Hastanın durumunun değişiklik göstermediği vurgulandı. Kurum, virüsün halka sıçrama ihtimalinin düşük olduğuna dikkat çekti.SARS virüsü ile benzerlik gösteren MERS virüsü ilk kez 2012 yılının eylül ayında teşhis edilmişti. Grip benzeri belirtiler veren ancak akciğer iltihabına yol açan virüs, SARS virüsünden farklı olarak böbrek yetmezliğine de sebebiyet verebiliyor.Suudi Arabistan’da yayılmaya başlayan virüse ABD makamlarının verilerine göre, şu ana kadar 401 kişi yakalandı. Şu ana kadar 107 kişinin virüsten hayatını kaybettiği belirtiliyor. Virüsün ne şekilde bulaştığı henüz açıklığa kavuşturulabilmiş değil.Sağlık uzmanları, virüse bağlı olarak hayatını kaybeden hastaların oranının yüksek olması nedeniyle kaygılı. Hastalığın salgına dönüşmesinden ve virüsüne daha kolay bulaşabilecek bir türe evrilmesinden endişe ediliyor. 2003 yılında Çin’de başlayan SARS salgınında 8 bin 300 kişi virüse yakalanmış ve yaklaşık 800 kişi hayatını kaybetmişti.


http://www.theworldline.com/mers-virusune-abdde-de-rastlandi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
‘Snowden yerine o davet edilsin’

Patrick-Sensburg.jpg






Edward Snowden’ın Almanya’daki Federal Meclis NSA Araştırma Komisyonu’nun karşısında bizzat dinlenmesine Federal Hükümet karşı çıkarken, Komisyon’un başkanından yeni bir öneri geldi.


Federal Meclis NSA Araştırma Komisyonu’nun Başkan Patrick Sensburg (CDU) Edward Snowden yerine Amerikalı gazeteci Glenn Greenwald’ın ifadesinin alınmasının da mümkün olabileceğini söyledi. Sensburg, ‘Deutschlandfunk’ radyosuna yaptığı açıklamada, Greenwald’ın da Snowden’la NSA’e ait 1 milyon 700 bin verinin incelenmesinde ilk elden rol oynadığını belirterek, Greenwald’ın davet edilmesi mümkün olursa bunun büyük bir başarı olacağını ve onun Snowden’dan daha ‘ilginç’ bir tanık olacağını öne sürdü. Araştırma Komisyonu, Amerika Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) Almanya’daki dinleme faaliyetlerinin incelenmesi amacıyla kurulmuştu.

‘Video-konferansla dinlensin’


Patrick Sensburg, Federal Meclis Komisyonu’nun görevinin, ABD’de hazırlanan bir hukuki rapor ile kısıtlanmasını arzu etmediğini de vurguladı. Bir Amerikalı hukuk bürosu Almanya’daki Federal Meclis NSA Araştırma Komisyonu’nun faaliyetlerine ilişkin tartışmalı bir rapor hazırlamış ve Snowden’ın Almanya’da ifadesinin alınması halinde Alman milletvekillerinin ABD’de suçlu durumuna düşeceği sonucuna varmıştı. Komisyon’un başkanı Sensburg, raporun kuşku doğurduğunu ifade ederek, inceleme faaliyetlerinin bu rapor bazında kısıtlanması halinde bunun yalnızca Snowden’ı değil, tüm tanıkları kapsayacağını söyledi. Sensburg, Snowden’ın video-konferans aracılığıyla dinlenmesi çağrısını da yineledi ve bunun Snowden’ın hiç dinlenmemesinden daha iyi olacağını savundu.Amerikan istihbaratı eski çalışanı Edward Snowden ise Rusya’daki ikametini sürdürüyor. Alman Federal Hükümeti, siyasi ve hukuki gerekçelerle Snowden’ın Almanya’ya davet edilerek bizzat dinlenmesini reddediyor. Muhalefettki Yeşiller Birlik/90 ve Sol Parti ise Snowden’ın Almanya’ya davet edilmesini ve Komisyon önünde dinlenmesini talep ediyor. Hatta bunu sağlamak için Anayasa Mahkemesi’ne de başvurulması gündemde.


http://www.theworldline.com/snowden-yerine-o-davet-edilsin/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Arınç: ”Bazılarının dili varmıyor ama…”

bulent-arinc1.jpg






Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında alınan “3 dönem kuralı”nın sürdürülmesi kararıyla ilgili konuştu


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Demek ki ben öngörülerimde haklıymışım. Herkesten daha önce ve tek başıma, ’2015 son’ demiştim. Bazılarının dili varmıyor ama bunu söylemekte fayda var” dedi.Arınç, Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik’i ziyaretinde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, MKYK toplantısında 3 dönem kuralının sürdürülmesiyle ilgili alınan kararı hatırlatması üzerine Arınç, kurulda kendisinin de yer aldığını ve bu oturuma katıldığını söyledi.

2015’TE ADAY OLAMAYACAK 70 İSİM


Söz konusu kuralla ilgili her şeyin, tahmin edebildiği, öngörebildiği gibi sonuçlandığını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:“Ben bildiğiniz gibi uzun bir süredir, 2015′ten itibaren aktif siyasi hayatımızın biteceğini söylüyordum. Bazı anket sonuçlarıyla da teşkilatlarımızla yapılan görüşmeler sonucunda da dün de arkadaşlarımız tek tek görüşlerini ifade ettiler. Burada, partimizin kuruluşundan itibaren konulmuş olan 3 dönem kuralının doğru olduğu, kalması gerektiği, üzerinde bir değişiklik yapılmamasına ihtiyaç duyulduğu söylendi. Esasen ben de aynı kanaatteyim. Ak Parti, bugüne kadar verdiği kararlarda, uygulamalarında hep istikrarlı olmuştur. Bu kural konulurken hem parti içi demokrasi hem de maalesef diğer partilerde mevcut olan lider oligarşisine son vermek amaçlandı.”

“SADECE 70 KÜSUR MİLLETVEKİLİNİN MESELESİ DEĞİL BU KONU”


Arınç, bir internet sitesinde yer verilen habere değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bugün bir internet sitesinde, yaşlı sayılabilecek, ‘yaşlı’ demeyeyim, kendisi üzülebilir, tecrübeli bir siyasetçi için şöyle bir fotoğraf vardı; ‘Doğum tarihi 1938, doğum yeri TBMM…’ gibi. Yani 40 seneyi aşkın bir zamandır parlamentoda bulunmuş, zaman zaman genel başkan, zaman zaman milletvekilliği yapmış olan bir siyasetçi için böyle bir başlık atılmıştı. Bence her şeyin bir sınırı olmalı, iyi bir dönüşüm gerçekleşmeli, iyi bir değişimle yola tekrar devam edilmeli. AK Parti, bunun çok güzel örneğini veriyor. Aslında dün çok güzel veriler de ortaya konuldu. Mesela 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde bin 31 milletvekili gelmiş parlamentoya AK Parti içerisinden ve bunların her seçimde yüzde 40, 45, 50′ye yakını da değişime uğramış. Yani her seçim kendi içinde esasen, bazı milletvekillerimizin seçildiği veya seçilemediği bir noktaya gelmiş. Dolayısıyla bugün 300 milletvekili içerisinden, biraz daha fazla, sadece 70 küsur milletvekilinin meselesi değil bu konu.”

“SİZ YİNE BENİ YAZIN BİRİNCİ SIRAYA…”


“Şahsen çok rahatım” diyen Arınç, 20 yıldır parlamentoda bulunduğunu, bunun 3 döneminin AK Parti’de, 2 döneminin de farklı partilerde geçtiğini hatırlattı.Bülent Arınç, bir insanın siyaset yapması için mutlaka milletvekili veya bakan olması gerekmediğini, bu mecranın, aynı zamanda her yurttaşın görevi olduğunu ifade ederek, ülke yönetimine dair kim ne düşünüyorsa bunu yazabileceğini, konuşabileceğini, söyleyebileceğini, tartışabileceğini, onun için sıfatları taşımaya gerek olmadığını vurguladı. AK Parti’de 3 dönem kuralına ilişkin karar alındığı dönemde Meclis Başkanı olduğunu, bunun nasıl cereyan ettiğini bilmediğini ancak sonradan duyduğunda çok doğru olduğuna inandığını anlatan Arınç, “Çünkü 80-90 yaşına gelmiş, geçmişte siyasetçiler vardı. Onlara şunu teklif ettiler; ‘Siz artık biraz yaşlandınız, yoruldunuz, sizin oğlunuzu ve evlatlarınızdan birisini milletvekili yapsak da siz biraz daha dinlenseniz, daha iyi olmaz mı?’ Adamcağız önce ‘Şöyle bir düşüneyim’ dedi. Sonra gece yarısı telefon açtı, ‘Siz yine beni yazın birinci sıraya, bu iş çoluk çocuk işi değil’ dedi. Kendisi 90 yaşına yakındı, oğlu da 65 yaşındaydı. Yani bu işi, bu noktadan çıkarmak lazım” diye konuştu.

“ONLAR ÖZEL ŞEYLER”


Arınç, bu kuralın aslında çok iyi bir değişim formülü olduğunu dile getirdi. Bursa’dan örnek vererek konuşmasını sürdüren Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:“Mesela Bursa için söyleyeyim; ‘Ben 2015′te tekrar aday olmayacaksam mutlaka yeni bir arkadaşımız, bizden daha güçlü, daha iyi temsil kabiliyetine sahip bir arkadaşımız gelecektir. Unutmayın, AK Parti’nin bugün 9 milyondan fazla üyesi var. Bunların 4 milyona yakını kadın üyedir, 3 milyona yakını 30 yaşın altında gençtir. Böyle 9 milyon kayıtlı üyesi bulunan ve her seçimden 21 milyon 500 bin oy alacak noktaya gelen bir partinin kendi içerisinde bir yenilenmeye, değişime mutlaka ihtiyacı vardır. Aslında bu örneğin bütün partilerde de geçerli olmasını ben şahsen arzu ederim. O zaman genel başkanlar, 20-25 yıllık genel başkanlık yapamaz. Siyasetçiler 30-40 senedir Meclis’te veya siyasette kalmadan mahrum olur, o parti bir dinamizm, heyecan kazanır. Yoksa herkes oturur, yerinden de kalkmazsa o zaman o partilerde şiddetli bir talep bastırılmış olur. Çok doğru bir karar verildiğini düşünüyorum. Şüphesiz Genel Başkanımızın, Başbakanımızın, zamanında koyduğu bu kuralın, şartlar içerisinde değişebileceğini düşünenler de vardı. Olabilir ama dünkü karar, bunun önümüzdeki seçimlerde uygulanması noktasında çıktı. Hayırlı olmasını diliyorum. Demek ki ben öngörülerimde haklıymışım. Herkesten daha önce ve tek başıma, ’2015 son’ demiştim. Bazılarının dili varmıyor ama bunu söylemekte fayda var.”Bir gazetecinin, “2015 ve sonrasındaki planlarınız nedir?” sorusunu ise Arınç, “Onlar özel şeyler. İnşallah yine sizlerle birlikte oluruz. Yine Bursamızı ihmal etmeyiz, yine başkanlarımızın başarılı olmasını dileriz, arkalarından koşarız, ellerini tutarız. Biraz daha fazla okuruz, kendi özelimizle hizmet etmeye gayret ederiz inşallah. Yeter ki çok güçlü, temiz, ahlaklı, çalışkan milletvekillerimiz, AK Parti’yi tekrar başarıdan başarıya koştursunlar” diye yanıtladı.


http://www.theworldline.com/arinc-bazilarinin-dili-varmiyor-ama/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
GÜL: ‘Yanlışlarla mücadeleler hukuk çerçevesinde olur’

G%C3%BCl.jpeg






CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde paralel yapılanma olduğu yönündeki tartışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.


CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde paralel yapılanma olduğu yönündeki tartışmalarla ilgili, “Tabii ki yanlışlar, hatalar, çeşitli yapılanmalar, çeşitli faaliyetler hep olabilir büyük bir ülkede. Yanlışlar tabii ki görmezden gelinemez. Ama yanlışlarla mücadeleler hukuk çerçevesinde olur” dedi.Cumhurbaşkanı Gül, Zonguldak’ta konakladığı otelden ayrılarak karayoluyla Bartın’a geçti. Bartın Valiliği önünde toplanan halkı selamlayan Gül, konuşmasının ardından Vali Ali Çınar’ın makamına geçti. Gül, burada soruları cevaplandırdı. Gül, gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soruları üzerine, “Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili takvimin işlediğini söyledim. Bununla ilgili tartışmalar gayet tabii. Sayın Başbakan’la biz kendi aramızda bu konuları konuştuk. Onu söyliyeyim. Günü gelince de yapılacak açıklamaları duyarsınız” dedi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNEMİ


Basın özgürlüğü ile ilgili soru üzerine Gül, “Basın özgürlüğü bir memleketin, demokratik ülkelerin en önemli niteliklerinden birisidir. Bu yöndeki eleştirileri hep dikkate almamızda fayda vardır, önemlidir. Çünkü Türkiye’nin üzerinde herhangi bir şekilde başarılarını gölgeletmememiz lazım” diye konuştu.

"YANLIŞLAR GÖRMEZDEN GELİNEMEZ"


Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde paralel bir yapılanma olduğu ve bunun da Yüksek Askeri Şura’da tasfiye edileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de şöyle dedi:“Türkiye bir hukuk ülkesi. Tabii ki yanlışlar, hatalar, çeşitli yapılanmalar, çeşitli faaliyetler hep olabilir büyük bir ülkede. Nitekim telefon dinlemeleri, son dönemlerde ortaya çıkan hususlar. Bütün bunlarla mücadeleler hukuk devletinde, hukuk çerçevesi içerisinde olur. Milli Güvenlik Kurulu da tabii o da hukuka bağlı olan bir kurumdur. Hiç kimse hukukun, anayasanın, kanunların dışında değildir. Yanlışlar tabii ki görmezden gelinemez. Ama yanlışlarla mücadeleler hukuk çerçevesinde olur. Onun için gelişi güzel herhangi bir işlem, suçu olmayan insanlara böyle bir şey söz konusu olmaz. Ama yapılan yanlışlar varsa bu yanlışların üstünün kapatılmasını hiç kimsenin beklememesi gerekir.”Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi için, “Erdoğan ne derse uyar” açıklamasını hatırlatılması üzerine de “Ben açıklamaları takip etmiyorum” demekle yetindi.

AMASRA’YA TERMİK SANTRAL


“Bartın’ın Amasra İlçesi’nde termik santral kurulmasını destekler misiniz?” sorusu üzerine de Gül, “Buralar cennet gibi yerler, güzel yerler. Bir taraftan kalkınma, bir taraftan çevrenin bütün güzelliğini koruma, aradaki dengelere iyi bakmamız lazım. Kategorik olarak şuna evet şuna hayır demek, benim bu makamda dosyaları tam bilmeden söylemem doğru olmaz. Ama ilke ve prensipleri ortaya çıkartıyorum. Bu çevreyikorumak gerekir, buraları bozmamak gerekir. Ama bunun ötesinde enerji meselesi, kalkınma, bunlar hepimizin öncelikli meseleleridir. Hava kirliliğiyle ilgili tedbirler alınması lazım. Bir çok enerji sektöründe çok modern teknolojiler, filtreler, bunları problem olmaktan çıkartıyor” dedi.Bartın’ın güzel bir şehir olduğunu vurgulayan Gül, “Buranın güzelliklerini bozmadan, burayı büyütmek gerekir. Allah’ın verdiği bu güzelilkleri insan eliyle bazı yerlerde çok bozmuşuz. Bartın henüz küçük, bozulmamış bir şehir. Şehir büyürken bunları dikkatli bir şekilde büyütmek, şehrin güzelliğini bozmadan yeni güzellikler katmak gerekir. El birliği içinde bunları yapacağız” diye konuştu.


http://www.theworldline.com/gul-yanlislarla-mucadeleler-hukuk-cercevesinde-olur/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Hükümetten devrim niteliğinde paket

para.jpg







Hükümet, çalışma yaşamı ve sosyal güvenlikle ilgili devrim niteliğinde bir paket hazırlıyor.


2 kişi istihdam eden emekli, destek primi ödemekten kurtulacak. Devlet 22 milyar liralık Bağ-Kur alacağının üzerini çizecek, 1.3 milyon prim borçlusu sağlık hizmetinden yararlanacak. Gündelikçiler için istihdam büroları formülü uygulanacak.Emekliden gündelikçiye, esnaftan taşeron işçiye kadar geniş bir kesimi yakından ilgilendiren düzenlemeler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın onayı alınarak yaşama geçirilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışma yaşamında atılacak adımlara ilişkin şu mesajları verdi:

2 KİŞİ ÇALIŞTIR PRİMDEN KURTUL:


2 kişi istihdam eden emekliden destek primi almayalım diyoruz. Böylece yüzde 15 destek primi vermeyecek. Bu kapsamda olan 160 bine yakın kişi var. Konuyu Başbakan’la da görüşeceğiz. İstihdamı da teşvik etmiş olacağız. Düşünün sadece bir kişi çalıştırsa 4-5 kişilik ailenin geçindirilmesi anlamına geliyor. Genç emeklilik 15-20 yıl sonra tarihe karışacak.

YAŞI DOLUP PRİM EKSİĞİ OLANLAR:


Yaşını doldurup prim günü eksik olanlar konusu da gündemde. Birçok konu gibi bu da inceleniyor. Ancak önüme gelen bir çalışma yok.

1.3 MİLYON KİŞİYE SAĞLIK HİZMETİ:


Bugün 22 milyar lira Bağ- Kur alacağı var. Yıllarca biriken kronik bir alacaktan söz ediyoruz. Vatandaş, esnaflığı, ticareti bırakalı yıllar olmuş ama borcu var. Sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyor. Yeni düzenleme ile primi, hizmet süreleri donduruluyor. Böylece 1 milyon 300 bin kişi sağlık hizmetinden yararlanabilecek.

KIDEM GÜNDEME ALINMALI:


Kıdem tazminatı, 657 sayılı Yasa gibi konularda siyasi süreç çok önemli. O yüzden 2015′te kim göreve gelirse bu konuları hemen gündeme almaları gerekiyor. Kıdem konusunda yüzde 100 çalışan lehine bir düzenleme öngördük.

İLK ATAMAYA 3 YIL ZORUNLULUĞU


Kamu çalışanları konusunda bir dizi yeni adım atılacak. İlk atanacak memurlar gittiği yerde 3 yıl kalacak. kariyer mesleğe atananlar konusunda da düzenleme yapılacak. Örneğin bir uzman yardımcısı sınırsız bir şekilde başka kurumlara geçiş yapabiliyordu. Bu da ciddi sıkıntılara neden oluyordu. Şimdi Hazine’den Maliye’ye geçerse başka yere gitmeyecek. Kadrosu orada sabit kalacak.

TAŞERONDA KEYFİLİK BİTİYOR


Bugün kamuda 200 bin işçi var, 700 bin taşeron var. Kamuda taşeron çalıştırmada bir keyfilik var. Asıl işçi ile alt işveren işçisi arasında karmaşık bir durum var. Bunun netleşmesi gerekiyor. Çalışmayla kamuda bir çizgi çekilecek. Hangi işlerin asıl, hangilerinin hizmet alımı şeklinde olacağının tasnifini yapacağız. ‘Kamuda şu işleri yapanlar asıl işçi olacak’ diyeceğiz. Böylece bir hemşire, taşeron işçi olarak çalıştırılamayacak. Bakıyorsunuz kamuya temizlik elemanı alınıyor ancak başka işlerde çalıştırılıyor. Muvazaalı bir işlem söz konusu oluyor. Taşeron işçinin de izin hakkı, 3 yıl güvencesi, kıdemi olacak. bugün bakıyorsunuz Karayolları’nda 3 bin TL maaşlı işçi var, bir de aynı hizmeti veren 900 TL alan taşeron işçisi var. Bu son bulacak. Özel sektörde de asıl işverene sorumluluk yükleniyor. Örneğin; bir işyeri taşeron şoför çalıştırıyor. Firması şoförün maaşını ödemediğinde asıl işveren önce işçinin maşını verecek.

GÜNDELİKÇİYE FORMÜL BULUNDU


Türkiye’de evde çalışanların sayısı çok yüksek (1 milyon). Kadınlar ve mevsimlik işçilerin istihdam bürosu üzerinden temin edilmesi gündemde. Bürolar etkin hale getirilecek. Böylece 5 gün farklı evde çalışanların sigortası da yatmış olacak. Bu kişilerin kaydı istihdam bürosunda olacak. Diyelim 100 TL’ye geliyor, bunun 20 TL’sini büro alacak. Mevsimlik işçilerin de istihdam bürosu vasıtasıyla gelmesi daha sağlıklı olacaktır. Sektörde kayıt dışılığın da önüne geçilmiş olur.


http://www.theworldline.com/hukumetten-devrim-niteliginde-paket/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Yaz gelmeden bilet fiyatları uçtu

u%C3%A7ak.jpeg





Uçak biletlerinde tavan fiyat uygulaması sona erdi. Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte hafta sonu uçak biletleri 400 lirayı geçti

Havayolu şirketleri, Ulaştırma Bakanlığı’nın girişimleriyle Kasım ayında başlayan ekonomi sınıfı iç hat yolcu biletlerinde vergiler ve acente ücretleri dahil 299 liralık tavan fiyat uygulamasına Nisan ayıyla başlayan yaz sezonuyla son verdi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Türk Hava Yolları (THY) yönetimiyle görüştüğünü, önümüzdeki günlerde de diğer havayolu şirketlerinin yöneticileriyle bir araya geleceğini söyledi.

Bakan Elvan, söz konusu toplantılarda görüşecekleri konulardan birinin de tavan fiyat uygulaması olacağını belirtti.

Geçen yıl şirketler Bakanlığın isteği üzerine sözlü olarak tavan fiyatı uygulamasına geçmişti.

Uygulamadan vazgeçilmesiyle yurtiçi uçuşlarda bilet fiyatları da uçtu. Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte hafta sonu uçak biletleri 400 lirayı geçti. En pahalı biletlerin İstanbul-Dalaman, İstanbul-Bodrum, İstanbul-Antalya ve İstanbul-İzmir arası uçuşlarda olduğu gözlendi. Uygulamada en pahalı yurtiçi uçak bileti ise 299 lira olarak belirlenmişti.


http://www.theworldline.com/yaz-gelmeden-bilet-fiyatlari-uctu/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Milyonlarca liralık borç silindi

2014te-hangi-memurun-maa%C5%9F%C4%B1-nas%C4%B1l-olacak.jpg







Gelir İdaresi Başkanlığı’nın faaliyet raporunda Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin sayıları 149 bin 561olan yönetim kurulu üyelerinin yaklaşık 3 milyar lira ‘huzur hakkı’ aldığını ortaya koydu.


Maliye’nin huzur hakkı istatistiğini ilk kez hesaplandığı faaliyet raporuna göre bir bölümü şirketlerin patronu olan yönetim kurulu üyeleri bu kazançları üzerinden 457 milyon lira da vergi ödedi. Bu tutar Türkiye’de muhtasar beyanname ile kesilen vergilerin yüzde 0.67′sine denk geliyor. Rapora göre 2013′te asgari ücretlilerin maaşından 7.6 milyar lira vergi kesintisi yapıldı. Asgari ücretin üstünde maaş alan çalışanlar ise tam 38.5 milyar liralık vegri vererek toplam 367 milyar lira olan vergi tahsilatının yüzde 10′unu karşıladılar. Ayrıca 2013′te alınan ihbar tazminatı üzerinden 77 milyon lira vergi kesildiği bilgisi Gelir İdaresi’nin raporunda yer aldı. Bu bilgiye göre işten atılan çalışanlar 2013′te 400 milyon liraya yakın ihbar tazminatı aldı.

521 MİLYON LİRALIK CEZA SİLİNDİ


Faaliyet raporuna göre vergi daireleri 2013′te toplam 16 bin 525 rapor düzenledi. İncelenen 13 bin 34 mükellefin 1 milyar liralık gelirini eksik beyan tespit edildi. Bu tutar üzerinden 74 milyon lira vergi hesaplandı. 297 milyon lira el usulsüzlük ve 186 milyon lira da vergi ziyaı cezası kesildi. 2013′te 81 ilde 95 bin 126 kişi vergi daireleriyle uzlaşmaya gitti. 88 bin 24 kişi de bu başvuru sonucu Maliye ile anlaştı. Türkiye’de cezası ile birlikte kesilen 818 milyon liralık verginin 521 milyon lirası uzlaşma sonucu silindi.Maliye 2013′te en çok Muş’taki vatandaşları üzmedi. Muş’ta uzlaşma için başvuran 25 mükellefin 66.7 bin liralık vergi ve cezasının yüzde 89′u silindi. Samsun’lular’ın vergi ve cezasının yüzde 80′i, Kastamonulular’ın cezasının yüzde 79′unun da üstüne kalem çekildi. Maliyeciler Türkiye genelinde eksik yazılan vergi ve cezanın yüzde 64′ünü affederken Kırıkkale’de bu oran yüzde 36′ya indi. Uşak’taki Maliyeciler’de ancak cezanın yüzde 39′unu affedebildi. İstanbul’da ise kesilen toplam 342 milyon liralık vergi ve cezanın yüzde 59′olan 203 milyonluk vergi borcu ve cezası ortadan kaldırıldı.

ŞIRNAK’TAN 4.600 KİŞİ YOK OLDU


Gelir İdaresi Başkanlığı’na göre 5 yılda vergi mükellefi sayısı 4 bin 103 binden 828 bin kişi artarak 4 milyon 932 bin kişiye çıktı. Ancak aynı zamanda illerin ticari ve ekonomik yapısını da yansıtan mükellef sayısı Şırnak ve Kars’ta azaladı. Şırnak’ta mükellef sayısı 16 binden 11 bin 388′e düştü. 4 bin 600 mükellef ya diğer illere taşında veya ticari hayatı terk etti. Kars’ta da Maliye’nin vergi alacağı mükellef sayısı 280 kişi azaldı. Bu iki göç veren Hakkari, Ağrı, Van ve Iğdır illeri izledi. Mükellef artış hızı an yüksek Çankırı’da gerçekleşti. Bu ilde 5 yılda 6 bin 591 olan mükellef sayısı 13′te 2 bin 606 artarak 9 bin 197′ye ulaştı. Erzincan’ın ardından İstanbul’da Türkiye’de mükellef artış hızında en fazla mesafe kat eden il üçüncü il oldu. Artan mükelleflerin 299 bini İstanbul’dan geldi.


http://www.theworldline.com/milyonlarca-liralik-borc-silindi/
 
Üst