05.06.2014 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
TÜSİAD Başkanı istifa etti


Muharrem-Y%C4%B1lmaz.jpg






TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz görevinden istifa etti. Yılmaz, “Sütaş’la ilgili iddiaların TÜSİAD’ı yıpratmasını istemedim” dedi. İstifa kararının 43 yıllık TÜSİAD tarihinde bir ilk olduğu belirtiliyor.


TÜSİAD yönetiminde sürpriz bir istifa yaşandı.Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.İstifa kararının 43 yıllık TÜSİAD tarihinde bir ilk olduğu belirtiliyor.

İŞÇİ EYLEMLERİ İLE GÜNDEMDEYDİ


Muharrem Yılmaz’ın sahibi olduğu Sütaş’ın Karacabey fabrikasından çıkartılan 50′den fazla işçi, işe iade için fabrika önünde eylem yapmıştı.Tekgıda-İş Sendikası, işçilerin oturma eylemi sürerken, işçilerin eylem yaptığı yere 13 ton gübre döküldüğünü açıklamıştı.Sendika, fabrika yönetiminin koku nedeniyle döktüğü gübreyi temizlemek zorunda kaldığını belirtmişti.

‘TÜSİAD’A ZARAR GELMESİNE İZİN VEREMEM’


Yılmaz, sahibi olduğu Sütaş ile ilgili iddialara yönelik düzenlediği basın toplantısında, bir süredir Sütaş’ın işçi sendikası ve işçileriyle ilgili bir gerilim olduğu, Sütaş’ın işçilerinin sendikasızlaştırılması için gayret olduğu yönünde kasıtlı haberler yayınlandığını belirterek, şunları kaydetti:“Bugün bazı gazetelerde bu haberlerin yer aldığını gördük. Bu haberler TÜSİAD Başkanlığımla alakalı birlikte haber haline getirilmişti. Sütaş’taki 40 yıllık çalışma hayatımın sonucunda geldiğim noktada TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. TÜSİAD Başkanlığı ile 43 yıl boyunca taş taş üstüne koyarak bina edilen bir itibarı devraldım. Türkiye’nin en saygın iş dünyası kuruluşunun, STK’larından birinin itibarını devraldım.Maalesef bu haberlerle TÜSİAD Başkanlığım üzerinden TÜSİAD’ın da yıpratılmaya veya istismar edilmesine imkan olduğunu görüyorum. TÜSİAD’a zarar gelmesine izin veremem. Ben TÜSİAD’ın Başkanıyım. Bunu en fazla gözetmesi gereken benim. TÜSİAD’ın itibarına zarar gelmesine ben izin veremem. Bu sebeple TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden istifa ettim. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı olarak basın organlarında Sütaş’ın işçi işveren ilişkileri üzerinden sürdürülen asılsız iddiaları, bilgilendirmeleri cevaplandırmak isterim.”

‘HİÇBİR TÜSİAD BAŞKANI SİYASİ BASKI NEDENİYLE İSTİFA ETMEZ’


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerini denetime davet eden Yılmaz, “Hiçbir TÜSİAD Başkanı siyasi baskı nedeniyle istifa etmez. Sütaş’la ilgili iddiaların TÜSİAD’ı yıpratmasını istemedim. İstifamın nedeni TÜSİAD’ın istismarını engellemek” diye konuştu.

İDDİALARA YANIT VERDİ


İstifasıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, şunları söyledi:“Bir Pazar günü, kimsenin olmadığı bir ortamda çevre düzenlemesi yapılıyor. O fotoğrafı lütfen bir gözden geçiriniz. Gübreyi yaymaya çalışan kim var? Sütaş işçileri mi, yoksa başka insanlar mı var? Neyi temizlemeye çalışıyorlar, olanı yaymaya çalışıyorlar. Bunun istismarı için yapıyorlar. Hazırlanmış bir senaryo var. Şov yapmaya çalışıyorlar. Fırsatı bulmuşlar dağıtarak, etrafa yayılmasını sağlayarak, ondan sonra fotoğrafını çekerek istismar yoluna gidildi.O gün çevre düzenlemesi yapılması gerekiyormuş, yapılmış. Kendi düzeni içinde başka bir işçi yapmış. Üst düzey bir yönetimin haberi olmaz ki böyle bir şeyden. Olabilir mi? Kimsenin haberi olmaz. İstifa tek taraflı bir müessesidir. TÜSİAD Yönetim Kurulu’na gönderdim. Arkadaşlarıma da duyurdum. Yüksek İstişare Konseyi Başkanı’na da duyurdum. Ben buraya gelmeden 15 dakika önce dilekçemi gönderdim.Sinekleme yaptığı haberinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Yanlı olarak ele alırsanız, haberi yönlendirebilirsiniz. İyi niyetli olmayan kasıtlı değerlendirmeler olduğu kanaatindeyim. Bizim bir huzursuzluğumuz yoktu. Çağdaş bir kurum olmak için adım adım ilerleyerek ulaşmaya çalışmadığımız sendikal örgütlenme seviyesi vardı. Bu süreçte giderken bazı insanlar beceriksizlik etmişlerdir. Bu beceriksizliğin Sütaş’a ve çalışanlarına zarar vermemesine özen gösteriyorum. Onun için burada karşınızdayım.”Yılmaz, “İşçileri yeniden işe alacak mısınız?” sorusu üzerine “İşçilerle mutlaka görüşeceğim” diye konuştu.

GÖREV SÜRESİ 2015′TE SONA ERECEKTİ


Muharrem Yılmaz, 17 Ocak 2013′te yapılan TÜSİAD’ın 43. Olağan Genel Kurulu’nda görevi Ümit Boyner’den devralmıştı. Yılmaz’ın görevi 2015 yılında doluyordu.

MUHARREM YILMAZ KİMDİR?


Muharrem Yılmaz, 2 Ağustos 1957′de Bursa’da doğdu. Orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlayan Yılmaz, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Babası Sadık Yılmaz’ın kurduğu Sütaş’ta üniversitede okurken çalışmaya başladı. 1989′da şirketin Genel Müdürü oldu. Yılmaz, babası Sadık Yılmaz’ın 2005 yılında vefat etmesinin ardından Sütaş’ta Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.Yılmaz, TÜGİAD, Avrupa Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu, SETBİR gibi kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı.

http://www.theworldline.com/tusiad-baskani-istifa-etti/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Brezilya’dan Dünya Kupası savunması

Brezilyadan-D%C3%BCnya-Kupas%C4%B1-savunmas%C4%B1Dilma-Rousseff.jpg







Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, tüm altyapı eksikliği eleştirilerine ve sokak protestolarına karşın ‘ses getirecek’ bir Dünya Kupası organize edeceklerini savundu. Rousseff, geciken stadyum inşaatları için ‘Dünyanın her yerinde oluyor’ dedi.


Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, Dünya Kupasına günler kala inşaatı bitmemiş stadyumların ve sokak protestolarının gölgesinde ülkesinin performansını savundu.Rousseff, bitmemiş stadyumlar ve hâlâ devam eden altyapı çalışmalarına yöneltilen eleştirilere karşın Brezilya Dünya Kupası organizasyonunun ‘ses getirecek bir başarı’ olacağını savundu.Rousseff bu tür sorunların Brezilya’ya özgü olmadığını belirtti ve her yerde gecikmelerin yaşandığına işaret etti.“Dünyanın her yerinde büyük mühendislik projeleri son dakikada tamamlanıyor” diyen Rousseff, “Çin dışında dünyada hiç bir ülke 2 yılda metro inşaatı tamamlamıyor” dedi.Dünya Kupası maçlarının oynanacağı şehirlerden Cuiaba, Salvador ve Recife’de metro inşaatları tamamlanamadı.İnşaat çalışmaları stadyumların yetiştirilmesine odaklanmış durumda.Sokak protestoları için ise, Rousseff’in yaklaşımı ‘önlemler alınacak’ şeklinde oldu.Brezilya Devlet Başkanı Dünya Kupası’nı olumsuz etkileyecek protestolara izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

‘Demokrasinin maliyeti’


Yaşanan gecikmeleri ‘Demokrasimizin bir maliyeti’ olarak tanımlayan Rousseff, sokak gösterilerinin demokrasinin bir parçası olduğunu belirtti ve bu protestolar nedeniyle inşaatların geciktiğini savundu.Yabancı basını makamında kabul eden Rousseff, turnuva boyunca herkesin güvenliğinin garanti altında olacağını da vurguladı.Brezilya’da Dünya Kupası’nı protesto eden eylemciler, sokak gösterilerinde ülke kaynaklarının büyük altyapı projelerine harcanmasındansa daha etkin sosyal politikalar için kullanılmasını talep ediyor.Ülkedeki gelir eşitsizliğinin azaltılması da bir diğer talep.2013 yılında Brezilya’da düzenlenen Konfederasyon Kupası sırasında yapılan yatırımları ‘aşırı’ bulduğunu ifade eden 1 milyona yakın gösterici sokaklara çıkmış ve hükümeti protesto etmişti.Başlangıçta küçük protestocu gruplarının sokağa çıkmasına karşın, polisin kalabalıkları güç kullanarak dağıtması sonucu eylemlere katılanların sayısı da artmıştı.Brezilya Devlet Başkanı Rousseff konuşmasında bu kez emniyet güçlerinin yakından izleneceğini vurguladı.Dünya Kupası 12 Haziran’da ev sahibi Brezilya ve Hırvatistan arasındaki maç ile başlayacak.


http://www.theworldline.com/brezilyadan-dunya-kupasi-savunmasi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Güven Partisi’ne 6 ayda 20 kumar baskını

kumar-bask%C4%B1n%C4%B1.jpg







Türkiye’nin 77 siyasi partisinden biri ama işin aslı çok farklı. Üye sayısı 0, 6 ayda 20 kumar baskını yaşadı. Son baskında yine ilginç diyaloglar yaşandı.


Güven Özen, 8 Mart 2012’de Güven Partisi’ni kurdu. Partinin ‘0’ üyesi olmasına rağmen İçişleri Bakanlığı onay verdi. Resmi kayıtta telefon numarası bile yok. Ama altı ayda 20 kumar baskını var.Türkiye’de 77 siyasi partiden biri olan ve resmi olarak kayıtlarda yer alan Güven Partisi’nin Adana İl Başkanlığı’na altı ayda 20 kumar baskını yapıldı. Baskın sonrasında parti binasında bulunanlar için Kabahatler Kanununu uygulayan polis, kumar oynatanlar hakkında 200’er TL para cezası yazdı. Güven Parti Adana İl başkanı M.B. ve yöneticiler B.A., M.B., H.B. hakkında ise kumar oynanmasına yer temin etmek suçundan adli soruşturma başlattı.

GÜNDE 50 BİN LİRA KAZANÇ


Vatan’ın haberine göre polis, 6 ay içerisinde 20 defa baskın düzenlediği Güven Partisi Adana İl Teşkilatı’na toplam 2 bin kişiye, 400 bin TL ceza uyguladı. Cezaları ise günlük ortalama 50 bin lira kazandığı kaydedilen M.B.’nin üstlenip, müşterilerine ödeme yaptırmadığı ileri sürüldü.

GELİRİM DE YOK GİDERİM DE


Güven Partisi ise bu yılın başında Anayasa Mahkemesi’ne partinin genel merkez ve il örgütlerinin 2012 yılına ait herhangi bir gelir ve gideri olmadığını bildirdi. Parti yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunan Anayasa Mahkemesi, genel merkezi ve il örgütleri faaliyette bulunan partinin kira, su, elektrik gibi yönetim giderleri olması gerektiğine dikkat çekti. Bilgilerini sunması için verilen süre içinde de bir bildirimde bulunmayan parti yönetimi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Anayasa Mahkemesi, partinin Genel Merkez ve il örgütlerine ait kesin hesapların denetimini gerçekleştiremedi.

KUMAR FİŞLERİNİ UÇAN BALONLARLA KAÇIRDILAR


Polisin 20 kez düzenlediği operasyonların birinde özel yapılmış çelik kapıları açıp binaya girmeye çalışırken, parti çalışanları terasta hazır bekletilen uçan balona kumar aletlerini bağlayıp uçurmuştu.


KUMAR-F%C4%B0%C5%9ELER%C4%B0N%C4%B0-U%C3%87AN-BALONLARLA-KA%C3%87IRDILAR.jpg




SON BASKINDA: BİZİM DE EKMEĞİMİZ BU İŞTEN


Adana’da son baskın yeni yapıldı. Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Güven Parti Adana İl Başkanlığında tombala oynatıldığı ihbarı ile operasyon yaptı. Bu arada kapıda bekleyen bir tombalacı polisin geldiğini telefonla içeridekilere bildirdi. Bu durumu gören polis şahsı yanına alarak kapıyı açtırması için parti binasına getirdi. Ancak şahıs “Ben kapıyı açtıramam bizim de ekmeğimiz bu işten” demesi dikkat çekti. Polis demir kapıya vurarak, “Aç polis” diye bağırdı ancak kapıyı açan olmadı. Bunun üzerine polis arka taraftan dolanarak birinci demir kapıyı kendi imkanlarıyla açtı.Bu arada, ikinci demir kapıya da vurup “aç polis” denmesine rağmen kapıyı kimse açmadı. İçeride tombala oynayanların tombala oyununun delillerini yok etmek için malzemeleri bir torbaya koyup binanın arka tarafındaki bahçeye attığı ihbarı geldi. Bunun üzerine bahçeye giden polis bir torba içinde tombala malzemelerini buldu. Tombalacılar da partinin demir kapılarını polise tek tek açtı. Polis içeri girerek tombala oynayan 92 kişiye Kabahatlar Kanunu’na göre 189′ar lira para cezası yazdı. Güven Parti Adana İl Başkanı B.A. ile birlikte 7 kişiye de kumara yer temin etmek ve kumar oynatmak suçlamalarından işlem yapıldı.


http://www.theworldline.com/guven-partisine-6-ayda-20-kumar-baskini/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Açlık Oyunları, Tayland’da gerçek oldu

tayland.jpg






Tayland’da geçen ay gerçekleşen ordu darbesini protesto eden devrik hükümet yanlıları, ‘Açlık Oyunları’ serisinde isyancıların yaptığı el işaretini direnişin sembolü seçti.


Hükümetle muhalefet arasında aylarca süren siyasi krizin ardından ordunun yönetime el koyduğu Tayland’da darbeye karşı çıkan eski hükümet yanlıları, tepkilerini sessizce göstermenin yolunu buldu.2006′daki asker darbeyle koltuğunu kaybeden ve yurt dışına kaçan eski Başbakan Taksin Şinavatra’nın destekçisi “kırmızı gömlekliler”, darbeye direnişin sembolü olarak, Suzanne Collins’in kaleme aldığı ünlü gençlik serisi “Açlık Oyunları“nda baskıcı yönetime karşı isyan eden halkın kullandığı “3 parmak” işaretini seçti.


tayland-2.jpg



Hürriyet’in haberine göre, ordu yetkilileri, şu an için hareketi yapan protestocuları tutuklamayacaklarını, buna karşın hareketin “direnişin bariz sembolü” haline dönüşmesi halinde durumu kontrol altına almak için harekete geçeceklerini belirtiyor.Kırmızı gömlekliler, ordu darbesine karşı çıkanlardan her gün sabah 09.00′da, öğlen 13.00′te ve akşamüstü 17.00′de güvenlik güçlerinin bulunmadığı kamusal alanlarda yarım saniye hareketi yapmalarını istiyor.Kimi darbe karşıtları 3 parmak işaretinin, Fransız Devrimi’nin değerleri “özgürlük, eşitlik ve kardeşliği” sembolize ettiğini söylerken, kimileri de “özgürlük, seçim ve demokrasi” anlamını taşıdığını öne sürüyor.


tayland-3.jpg




Askeri müdahaleyi eleştiren yayınlar yapılmasını engellemek için çok sayıda televizyon kanalı ve internet sitesini kapatan ordu yetkilileri, olası protesto gösterilerini engellemek için hafta sonundan bu yana başkent Bangkok’a yaklaşık 6 bin asker sevk etti.

EZİLENLERİN SEMBOLÜ


Distopik gelecekte geçen seride 13 bölgeye ayrılmış olan eski ABD’de, başkentin baskıcı yönetimine karşı çıkan Katniss Everdeen adlı genç kızın başından geçenler anlatılıyor. Otoriteye karşı çıkanların sembolü haline gelen “3 parmak işareti”, 12. Bölge halkına özgü bir işaret. Sol elin orta 3 parmağını öptükten sonra havaya kaldırarak yapılan işaret, orjinalinde “teşekkür, takdir ya da veda” anlamında kullanılıyor.


http://www.theworldline.com/aclik-oyunlari-taylandda-gercek-oldu/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Obama, Ukrayna’nın yeni lideriyle görüşüyor

ObamaPoro%C5%9Fenko.jpg






Varşova’da bir araya gelen Obama ile Poroşenko’nun gündeminde Ukrayna ekonomisinin olduğu belirtiliyor. İkilinin ayrıca Ukrayna’nın Gazprom anlaşmasını da ele almaları bekleniyor.


ABD Başkanı Barack Obama ile Ukrayna yeni Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Polonya’nın başkenti Varşova’da bir araya geldi.İkilinin Ukrayna ekonomisine ABD desteğini konuşmaları bekleniyor.Ukrayna ekonomisi 2012′den bu yana kötü günler geçiriyor.Obama, Poroşenko’yla bir araya geldiklerinde “Ukrayna ekonomisi üzerine uzun bir görüşme yapacaklarını” söylemişti.Görüşmede doğalgaz konusuna değinileceği de belirtiliyor.Rus doğalgaz devi Gazprom, Ukrayna’ya sağladığı doğalgazı kesme tehdidinde bulunmuştu.Obama ise bir açıklama yaparak, Kiev ile Gazprom’un anlaşması konusunda Ukrayna’ya destek vereceğini söylemişti.

Obama’dan Doğu Avrupa’ya destek


Obama Polonya’da komünizmin sona ermesinin 25. yılını kutlamalarına katılmak için Varşova’ya gitti.Ziyarette Obama, müttefik Doğu Avrupa ülkelerine, Rusya’nın “provokasyonuna” karşı Washington’ın destek olacağı mesajını verecek.ABD Başkanı, dünkü açıklamasında Ukrayna’daki Rus operasyonlarına karşı Avrupa’daki Amerikan askeri varlığını güçlendirmek için1 milyar dolar ayrılacağını söylemişti.NATO da savunma kapasitelerini artıracağı sözünü vermişti.Ancak ABD Başkanı’nın bu ziyareti, özellikle Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından ayrı bir önem taşıyor.1954′te, dönemin Sovyet lideri Nikita Kruşçev tarafından Rusya’dan Ukrayna’ya devredilen Kırım, geçen Mart ayında yapılan referandumun ardından Rusya tarafından ilhak edilmişti.Kırım nüfusunun yüzde 15′ini oluşturan Tatarlar, bu karara karşı çıkmışlardı.

‘Sembolik bir anlamı var’


BBC muhabiri Adam Eason, Obama’nın Polonya’yı seçmesinin sembolik bir anlamı olduğunu söylüyor.Eason, Obama’nın bugün yapacağı konuşmada “Polonya’nın 25 yıl önce yaşadığı sorunların benzerini bugün Kiev’in yaşadığını” belirterek, “Polonya’nın bu sorunları aştığını” vurgulayacağını ifade ediyor.Ayrıca Batı’nın desteğiyle Ukrayna’nın da bu sorunları aşabileceği mesajının verileceği belirtiliyor.Obama, Polonya ziyareti sonrasında Brüksel’e giderek G7 toplantısına katılacak. Bu toplantı, G8 ülkelerinden Rusya’nın çıkarılmasından bu yana yapılan ilk toplantı olacak.Rusya, Kırım’ın ilhak edilmesinin ardından G8 ülkelerinden çıkarılarak protesto edilmişti.Dünyanın gayrı safi milli hasılası en yüksek ülkeleri olan G7′de yer alan diğer ülkeler ise Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada.


http://www.theworldline.com/obama-ukraynanin-yeni-lideriyle-gorusuyor/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Sisi darbeden 11 ay sonra resmen Cumhurbaşkanı

Sisi.jpg






Mısır’ın eski Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Sisi, resmi sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, “ülkede istikrarı sağlama” çabasına destek istedi. Seçimlere katılım oranı yüzde 47,45′te kaldı.


Mısır’da geçen hafta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi ilan edilen Abdülfettah Sisi halktan, “ülkede istikrarı sağlama” çabasına destek istedi.Eski Genelkurmay Başkanı Sisi, 2011′deki devrimin şiarları olan “hürriyet” ve “sosyal adalet” kavramlarına vurgu yaptı.Sisi konuşmasını, oyların yüzde 96,9′unu aldığının resmen ilan edilmesinin ardından yaptı. Solcu aday Hamdin Sabahi’nin oy oranı ise yüzde 3,1′de kaldı.Böylece, Abdülfettah Sisi, seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirerek Savunma Bakanı olmasından tam 11 ay sonra, bizzat Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturma hakkı elde etti.

İslamcılar, liberaller ve solcular boykot etti


Geçen yılki darbenin ardından, Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketi yeniden yasadışı ilan edildi.Müslüman Kardeşler ise Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot çağrısı yaptı.Yurttaşlık haklarının kısıtlanmasını protesto eden solcu ve liberal insan hakları savunucuları ile 2011 devriminde Tahrir Meydanı’nın işgal edilmesine önayak olan 6 Nisan gençlik hareketi de sandığa gitmedi.Buna karşın, resmi sonuçların açıklanmasının ardından binlerce Sisi taraftarı Tahrir Meydanı’nda havai fişekler eşliğinde sloganlar attı ve marşlar söyledi.Sisi, televizyondan yayımlanan konuşmasında, seçmenlerin güvenine layık olmak istediğini belirterek, “İşte ve inşaattaki işbirliğimiz refah ve konfor sağlayacak” dedi.

Suudi Arabistan’dan tebrik


Suudi Arabistan Kralı Abdullah bir tebrik mektubu yayımlayarak, Mısır’ın “kaos döneminden” çıktığını öne sürdü ve Kahire’de kurulan yeni hükümetin ekonomik krizle mücadelesine destek için bir bağış konferansı toplayacağını ilan etti.Suudiler ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt darbenin ardından kurulan geçici hükümete 12 milyar dolar mali yardım önermişti.Resmi sonuçlara göre, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranı yüzde 47,45′te kaldı.Sisi’nin yüzde 74′lük destek hedefine ulaşılması için oy verme süresi üçüncü güne kadar uzatılmıştı.Yorumcular, Sisi’nin önündeki en zorlu görevlerin, 11 ay içinde yüzlerce güvenlik görevlisini öldüren İslamcı militanların saldırılarını durdurmak ve ekonomik istikarı sağlamak olduğunu belirtiyor.Ancak, şiddet eylemlerinden uzak durduğunda ısrar eden Müslüman Kardeşler hareketi liderleri tutuklanmaya ve yargılanmaya devam edilirken bu çabaların sonuç vermesinin kolay olmayacağı dile getiriliyor.



http://www.theworldline.com/sisi-darbeden-11-ay-sonra-resmen-cumhurbaskani/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Soma’da sendika da şüpheli

soma-sendika.jpg






Soma’daki maden faciasıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcılar, sendika yetkililerinin de sorumluluğu olup olmadığını araştırıyor.


Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Soma’daki maden faciasıyla ilgili başlatılan adli soruşturmada bugüne kadar şüpheli sıfatıyla 52, mağdur sıfatıyla 126, müşteki sıfatıyla 48, tanık sıfatıyla da 220 kişinin ifadesinin alındığını belirtti.Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan 52 kişiden, 8′inin tutuklandığı, 32 kişinin sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldığı, 12 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildiği bilgisini veren Şahiner, soruşturma kapsamında ayrıca Soma ilçesinde bulunmayan mağdur, müşteki ve tanık beyanlarının alınabilmesi için 24 ayrı yere talimat yazıldığını kaydetti.Şahiner, meydana gelen ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan bu olayın, hiçbir kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde aydınlatılabilmesi için her türlü gayretin gösterildiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:“Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları tarafından olayın meydana gelmesinde sendika yetkililerinin sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu da araştırılmaktadır.Olayın meydana geldiği maden ocağının denetlenmesinde yetkili ve sorumlu olan kamu görevlileri hakkında ihbar, şikayet, suç duyuruları kapsamına göre 4483 sayılı yasa ile ilgili mevzuat hükümlerine göre, soruşturmayı yürüten Soma Cumhuriyet Savcıları tarafından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından soruşturma izni verilmesi talebinde bulunulmuştur.”Bekir Şahiner, soruşturma kapsamında Soma cumhuriyet savcıları tarafından Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) ilgili maddeleri kapsamında maden ve elektrik mühendisleri ile işgüvenliği uzmanından oluşan 4 kişilik bilirkişi heyetinin görevlendirildiği ve bu heyetin çalışmalarını sürdürdüğüne değindi.Heyetin görevini yapmasına CMK hükümlerine göre usuli bir sebep bulunmadığına işaret eden Şahiner, gerekçeli bilirkişi raporunun ise henüz dosyaya ibraz edilmediğini hatırlattı.


http://www.theworldline.com/somada-sendika-da-supheli/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Kanlarıyla oy verdiler

Suriye.jpg





Suriye’deki seçimlerde bazı vatandaşlar, Esad’a bağlılıklarını göstermek için iğne batırdıkları kanlı parmaklarını pusulaya basıp oy verdi.


Suriye lideri Beşar Esad, üç yılı aşkın bir süredir süren iç savaşa rağmen dün ülkeyi seçimlere götürdü. Sadece Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde gerçekleşen seçimler şeffaf olmaktan uzaktı. Bazı vatandaşlar, Esad’a bağlılıklarını göstermek için iğne batırdıkları kanlı parmaklarını pusulaya basıp oy verdi. ‘Kanlı’ seçimlerdeki oy sayımı sürüyor.


Suriye-2.jpg




Elli yaşındaki Feryal Şeyh el Zur isimli bir kadın seçmen, Şam’da sandık başında iğneyle kanattığı parmağını pusulaya basarak oyunu kullandı.Suriye’de sonucu baştan belli devlet başkanlığı seçimi dün gerçekleşti. Ülkede yaklaşık 50 yıldır ilk kez Esad ailesinden birisinin seçimde rakipleri var. Ancak Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, halkın çok az tanıdığı ve kampanya yapmasına izin verilmeyen işadamı ve eski bakan Hasan El Nuri ile eski milletvekili Mahir el Haccer’in de yarıştığı seçimi “ezici çoğunlukla” kazanması bekleniyor. Çünkü seçim, sadece Esad güçlerinin kontrolündeki 13 ilde kurulan sınırlı sayıdaki sandıkta gerçekleşti.Suriye İnsan Hakları Ağı, ülkede bulunan Suriyelilerin yüzde 40’ının Esad rejiminin kontrolü dışında bulunan bölgelerde yaşadığını ve bu insanların seçimlerde oy kullanma imkânı bulunmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Velid Muallim, sürecin “son derece demokratik bir ortamda” ve “şeffaf” geçtiğini söylerken seçimlerde İran, Rusya, Lübnan, Uganda, Bolivya, Filipinler, Venezuela ve Tacikistan gibi Esad rejimine yakın ülkelerden gözlemciler görev aldı.Beşar Esad ve eşi Esma, başkent Şam’da bir ilkokulda oylarını kullandı. Son derece şık giyindiği gözlemlenen Esad çifti sandık başına alkışlar altında gelirken yüzlerinden gülümseme eksilmedi.


Suriye-3.jpg




Oy sayımına geçildi


Rağbet görmediği için beş saat uzatılan ve çoğu seçmenin ülkedeki olaylardan dolayı sandık başına gitmediği seçimde oy kullanma işlemi saat 00.00 itibarıyla sona erdi. Seçimde, rejimin kontrolündeki 9 bin 601 merkezde bulunan 11 bin 776 sandıkta kullanılan oyların sayımına başlandı.

Muhalefetten boykot


Esad’a üçüncü kez devlet başkanlığı yolunu açacağına kesin gözüyle bakılan seçimde bir dizi usulsüzlükler hemen göze çarptı. Esad rejiminin, devlet dairelerindeki tüm görevlilere ve üniversite öğrencilerine oy vermek için sandık başına gitmeleri yönünde talimat verdiği ileri sürülüyor. Şam’da bazı seçim merkezlerinde sandığın yanında toplu iğne kutuları konulduğu gözlerden kaçmadı. Dileyen seçmenler, bu iğneleri parmaklarına batırıp “ülkelerine ve rejime bağlılıklarını” gösterdi. Batılı ülkelerin desteklediği SMDK Başkanı Ahmed el-Carba, Suriyelilerden seçimi boykot etmelerini istedi. Seçim günü Şam’ın dışında çatışmalar sürerken, Guta gibi mahallere atılan top ve roketlerin sesleri başkentin merkezindeki seçim merkezlerinden bile duyuldu.

Diğer adaylar memnun


Devlet başkanlığı seçiminde Beşar Esad açıklama yapmazken diğer iki aday, seçim sürecinden memnun olduklarını bildirdi. Devlet başkanlığı seçimindeki ikinci aday eski bakan Hasan Abdullah en-Nuri, başkent Şam’daki Sheraton otelinde oyunu kullanırken, seçimlerin “şeffaf ve demokratik bir şekilde” devam ettiğini söyledi. Diğer aday Mahir Abdulhafiz Haccar ise Halep doğumlu ve ikameti Halep’te olmasına rağmen oyunu Şam’daki Halk Meclisi’nde kullandı.

İçsavaşın gölgesinde seçim komedisi


Suriye’de, 15 Mart 2011’de başlayan rejim karşıtı isyan zamanla iç savaşa dönüşmüştü. Rejim güçleri ile muhalifler arasındaki çatışmalar sonucu yaklaşık 162 bin kişi öldü. Bunların en az 75 bini sivil. İçsavaş 3.5 milyon Suriyeliyi ülkeden kaçmaya zorladı. Türkiye’ye en az 600 bin Suriyeli geldi.BM, Suriye’deki içsavaş nedeniyle yıl sonuna kadar yerlerinden edilen kişi sayısının 6.5 milyonu bulmasının beklendiğini açıkladı. Savaştan kaçarak başka ülkelere yerleşen mülteciler ve Suriye içinde yerlerinden edilenlere yardım için bu yıl 6.5 milyar dolara ihtiyaç var.


http://www.theworldline.com/kanlariyla-oy-verdiler/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
PKK’ya karşı operasyon başlatıldı!

PKKya-kar%C5%9F%C4%B1-operasyon.jpg






Jandarma ve polis güçleri yolu kapatan PKK’ya karşı operasyon başlattı. Müdahale devam ediyor…


PKK tarafından karakolların yapımını protesto gerekçesiyle 2 günden bu yana kapatılan Karlıova-Varto yolunu açmak için sabah saatlerinde polis ve jandarma operasyon başlattı.Göstericiler, güvenlik güçlerine taş ve sopalarla saldırırken, asker ve polis gaz bombası ve basınçlı su karşılık verdi.Karlıova İlçesi’ne 8 kilometre uzaklıkta bulunan Kargapazarı Köyü’nden geçen Muş- Varto yolunu 2 günden bu yana trafiğe kapatan PKK’nın gençlik yapılanması Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi’ne üye (YDGH) gruba karşı bu sabah erken saatlerinde operasyon başlatıldı. Köylülerin de destek verdiği eylemi bitirmek ve yolu trafiğe açmak için sabah saat 05.00 sıralarında bölgede helikopterlerle çok sayıda asker ve özel harekat timleri indirildi.TOMA ve zırhlı araçlarla eylemcilere müdahale ederken basınçlı su ve gaz bombası ile gruplar dağıtılmaya çalışıldı. PKK’ya destek veren gruplar güvenlik güçlerine taş ve sopalarla karşılık verdi. Kargapazarı köylüleri ise, köy içerisine barikatlar kurarak buradan geçen zırhlı araçlara taş ve sopalarla saldırdı.Yaklaşık 1000n köylü ve göstericinin bulunduğu bölgede müdahaleye devam ediliyor.


http://www.theworldline.com/pkkya-karsi-operasyon-baslatildi/
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Öcalan’dan aşk mektubu: Biz Kürtler için…

ocalan-.jpg






Abdullah Öcalan’dan bu kez farklı bir mektup geldi. Kendisine cezaevinden mektup yazıp fotoğraf gönderen bir tutuklu kadına, aşkla ilgili tavsiyelerde bulundu.




İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, kendisine Şakran Kadın Cezaevi’nden mektup ve fotoğraflarını yollayan kadın tutukluya mektup yazdı. 15 yıldır tutuklu bulunan Öcalan, Nesrin Akgül’e yazdığı mektubu kendisiyle görüşmeye gelen HDP heyetiyle yolladı. Öcalan mektubunda aşktan bahsederken kadınlara bazı tavsiyelerde de bulundu. Mektup terör örgütüne yakınlığı ile bilinen ajansta yayınlandı.



‘Sevgili Nesrin Akgül’




Vatan Gazetesi’nin haberine göre işte Öcalan’ın yazdığı mektubun bazı bölümleri: “Sevgili Nesrin Akgül, en son alanınızdan 5′li çekilmiş iki farklı fotoğrafla birlikte ilettiğiniz mesajları aldım. Hepinize cevap veremediğim için umarım kadın yoldaşlar beni mazur görür. Tüm cezaevlerinden başta kadın yoldaşların mektup mesajları olmak üzere tüm yapıdaki yoldaşların mektupları benim için son derece anlamlı ve mutlaka çok arzu ettikleri yanıtları vermem gerekirdi. Ama 15 yıl önce bunu denedim. Başarılı olamadığımı görünce kestim.”



‘Aşk konusunda ihtiyatlıyım’




“Şahsi mektuplarınızı özenle okudum, hatta hasret bile kaldım. Diğer çok sayıda kadın yoldaşın ki gibi size ilişkin genel yanıt kabilinde bir kaç hususa değineceğim. Birincisi benimle 24 saat yaşama metaforuna ilişkindi. Buna yanıtlarınızı hep anlamlı buldum. Doğru yaklaştığınız kanısındayım. Ne kadar derinlisiniz, orasını bilemem… Kürtler için aşkın imkansızlığından bahsetmiştim. Buna vereceğim şu yaşanan süreçteki yanıt; özgürlük bilincine ve eylemine kalkışan Kürtlerin ve dostlarının aşkı ancak kolektif ve sizlerin de değinmeye çalıştığınız gibi platonik olarak yaşanabileceğidir. Benim yaşta birisi için bile aşkın özelleşebileceği, tekilleşebileceği konusunda son derece ihtiyatlıyım ve bir türlü olumlu cevap veremiyorum. Umarım çözüm süreci bedenen de hepimizi yakınlaştırır”


http://www.theworldline.com/ocalandan-ask-mektubu-biz-kurtler-icin/
 
Üst