Şehit Asteğmen Kubilay'ı Anıyoruz!

ROADFOX

Kerem SAYARI, T.C. Vatandaşı,
Başkan
Bilgi Girilmemiş
Katılım
9 Eki 2010
Mesajlar
12,738
Tepki puanı
530
Puanları
113
Yaş
55


38438.jpg



Büyük Önder Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının hemen ardından, ülkenin toplumsal ve ekonomik geri kalmışlığına karşı, bir dizi devrim hareketini başlattı.

Halifeliği kaldırdı, halkın din yoluyla sömürülmesini önlemek için tekke, zaviye, mahalle mektebi, tarikat gibi oluşumları kaldırdı. Şeyhlik, dervişlik, müridlik yasaklandı.

Tüm eğitim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında toplandı. Latin alfabesiyle eğitim başlatıldı.

Benzer bir atılım, Türk halkının modern çağa uyumu için kıyafet devrimiyle gerçekleştirildi. Bunu diğer çağdaş devrimler izledi.

Ancak Laik Cumhuriyet'i ve devrimleri hazmedemeyen, eskiye dönüş özlemi çeken birtakım gerici çevreler, Atatürk Türkiyesi'nin çağdaş çehresini sabote etmek amacıyla harekete geçti. İstanbul'da Nakşibendi Şeyhi Esad, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın olaylı 4 Eylül 1930 Mitingini bahane ederek halkı kışkırttı. Aynı tarihlerde tarikatin mensuplarından emekli imam Laz İbrahim Hoca Karadeniz bölgesi, Bursa, Balıkesir, Bergama ve Manisa başta olmak üzere Anadolu'nun pek çok yerinde; rakı içen ve şapka takanları gavur olmakla suçlayan, bunun sorumlusunun da Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olduğunu iddia eden vaazlar verdi. Derviş Mehmet de benzer faaliyetleri Menemen ve çevresinde sürdürmekteydi.

Başında, kendisini Mehdi ilan etmiş Giritli Derviş Mehmet'in bulunduğu gerici grup, Müftü Camisi'ne gelerek mihrabda asılı yeşil bayrağı aldı ve belediye meydanına doğru yürüdü. Menemenlileri bu bayrağın altında toplanmaya çağıran Giritli Mehmet, çağrıya uymayanların kılıçtan geçirileceği tehditini savurdu... Grup, bayrağı meydanın ortasına dikti ve etrafında dönmeye başladı...

Gerici topluluğun dağıtılması talimatı alan Asteğmen Kubilay ve komutasındaki az sayıda asker, meydana gitti. Kubilay, gruba dağılmalarını söyledi. gericilerin direnmesi sırasında, gruptan açılan ateşte Asteğmen Kulibay omuzundan yaralandı. Kubilay ve askerlerin silahlarında tahta manevra mermisi vardı. Askerler de silahlarını ateşlediler ancak tahta manevra mermilerinin gruba zarar vermemesi üzerine derviş mehmet ve yandaşları "bize kurşun işlemiyor, şapka giyen kafirdir, şeriat isteriz" sloganlarıyla yaralı asteğmen kubilay'a saldırdı.

Gericiler genç zabit Kubilay'ın boğazını kesti. Kesik başı, yeşil bayrağın tepesinde takarak, Menemen sokaklarında gezdirdi... Olaylar, askeri birliklerin müdahalesiyle sonlandırıldı. Manisa'da sıkıyönetim ilan edildi, yakalanan gericiler sorgulandı.

Ertesi gün şehit Kubilay ile gerici kalkışma sırasında olaylar şehit olan Bekçiler Hasan ve Şevki'nin cenazeleri törenle defnedildi. Mustafa Kemal Atatürk, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'a gönderdiği başsağlığı mektubunda, "Büyük ordunun kahraman genç subayı ve Cumhuriyetçi idealist öğretmen heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır…” ifadesini vurguladı.

Acilen Divan-ı Harp toplanarak başına General Mustafa Muğlalı getirildi. Menemen Olayı'nın sorumluları, Derviş Mehmet, Laz İbrahim Hoca ve Menemenli Jozef başta olmak üzere 3 Şubat 1931'da idam edildi..Bazı sanıklar ise yargılanmalarının ardından 1 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı.

Menemen Olayı; 31 Mart Vakası, Şeyh Sait İsyanı ve bunlardan yıllar sonra yaşanmış da olsa, Sivas Katliamı gibi gericilerin başını çektiği kanlı kalkışmalar, tarihte kara lekeler olarak yerini aldı.

thumbnail.php

 
Üst