Çağatay Hanlığı ve Timurlular.

Emir

Emirhan SERKUŞ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
9 Eki 2010
Mesajlar
7,991
Tepki puanı
240
Puanları
0
Yaş
42
ÇAĞATAY HANLIĞI ve TİMURLULAR


Moğollar 1220 yılında Harezmşahlar' ı mağlub ettikten sonra onların ülkesini baştanbaşa zaptetmişlerdi. Cengiz' in ölümü üzerine ülkesi oğulları arasında paylaşılınca bu bölge ikinci oğlu çağatay' a kaldı ve burası merkezi önce Almalık, sonra Kaşgar olan çağatay Hanlığı' nın toprakları arasına girdi.

Cengiz Han, Moğol soyundandı, fakat kurduğu imparatorlukta nüfusun büyük bir kısmını Türkler meydana getiriyordu ve devlet teşkilatının pekçok kademelerinde Türkler vardı. Hatta bu yüzden bazı tarihçiler Cengiz' i ilk defa bütün Türkler' i tek devlet halinde toplayan hükümdar olarak görürler. Onun ölümünden sonra Türkler devlete daha çok hakim olmaya başladılar ve Cengiz İmparatorluğu kısa bir zaman içinde hem Müslümanlaştı hem Türkleşti.

İşte bu değişmenin en belirgin örneklerinden biri, çağatay Hanlığı' nın Timurlular eline geçmesi ve devletin Moğol karakterini tamamen kaybetmesidir.

Tarihte görülmüş cihangirlerin en büyüklerinden biri olan ,aynı zamanda zekası ve teşkilatçılığı ile parlak bir şahsiyet olarak bilinen Timur Gürgan 1336 yılında Türkistan' da dünyaya geldi. Babası Barlas oymağı beyi Turgay Barlas'tı. 1361 yılında büyük bir maceraya atılarak şahsi dehası sayesinde tek başına yükseldi ve nihayet çağatay Hanlığı' nın idaresini eline geçirdi 1370 yılında fiilen çağatay Hanı olmuştu; fakat hem Moğollarda, hem Türkler' de devlet başkanı ancak belli sülalelerden gelebildiği için kendini sultan ilan edemedi, ancak son çağatay Hanı'nı ömrü boyunca yanında kukla gibi gezdirerek kendisini onun "Emir" i gibi gösterdi.

Timur onbeş yıl kadar bir zamanda ardı ardına açtığı seferlerle Tebriz' den Doğu Türkistan'a kadar bütün ülkeleri fethetti ve büyük, güçlü bir devlet kurdu. Cengiz İmparatorluğu' nun Batı kanadı olan Altınordu Hanlığı'nı da kendisine bağlamıştı, fakat Altınordu Hanı Toktamış' ın ihaneti üzerine, bu devlete büyük bir darbe indirdi ve Altınordu bir daha kuvvet bulamadı. Timur' un dehası ve kahramanlığının çok kötü sonuçlara yol açtığı iki meseleden biri bu Altınordu seferi, diğeri ise Anadolu seferidir. Altınordu' nun yediği darbe ileride o topraklar üzerinde Rusya'nın gelişmesine yaramış ve bundan İslam-Türk alemi kadar bütün dünya büyük zarar görmüştür.

Timur 1391' de Altınordu' yu çökerttikten sonra 1392' den 96' ya kadar dört yıl süren bir güneybatı seferine çıktı. Bağdad' a kadar ilerledi ve şehri zaptetti, sonra bazı Güneydoğu Anadolu vilayetlerini, Güney Azerbaycan' ı aldı, bölgedeki bazı beylikleri ve özellikle Osmanoğlu hakimiyetinden korkanları kendisine tabi kıldı. Başkenti Semerkant' a döndükten sonra kısa bir hazırlıkla bu defa Hindistan üzerine yürüdü, oradaki Türk Sultanlığı' nı yarı-müstakil Hind emirlerini kendine bağladı.

Timur' un karşısında rakib olacak iki devlet kalmıştı: Osmanlılar ve Mısır Memlukleri. Hind seferinden döner dönmez tekrar Batı'ya yöneldi. İlk hedefi Osmanlılar'dı. Daha önceki Bağdad seferi sırasında Celayiroğulalrı' nın ve Akkoyunlular' ın ülkelerini ellerinden almış, bu iki hanedanın hükümdarları ise kendilerini Timur'a karşı koruyacak bir devlet aramaya kalkmışlardı. Bu iki hükümdar, Karakoyunlu Kara Yusuf ve Celayiroğlu Ahmed kah Yıldırım' a, kah Mısır Memlukleri'ne sığınıyorlardı. öbür yandan Yıldırım'ın ortadan kaldırdığı bazı Anadolu beyliklerinin hükümdarları da Timur'a sığınmışlardı. Bunların iki tarafı kışkırtmaları savaş için bahane olduysa da, Timur'un asıl gayesi İslam Dünyası' nın tamamına hakim olmak, yani Osmanlılar' ı ve Memklukleri de kendine bağladıktan sonra tekrar Hindistan-çin üzerine yürümekti. 1400 yılında Anadolu' ya girdi, fakat Yıldırım' la karşılaşmadan Azerbaycan' a döndü. Ertesi yıl tekrar geldi, Ankara' ya kadar Türk şehirlerini yakıp yıktıktan sonra Yıldırım' ın kendini metbu tanımadığını görünce, iş artık muharebeye kalmıştı. 1402' deki çubuk Savaşı' nda Osmanlı ordusu mağlub olunca bütün Anadolu' ya istila etti ve daha önce Osmanlı ülkesine katılmış olan Anadolu Beylikleri' nin hafızalarından hiç silinmeyen kötü hatıralar bıraktı ve Anadolu Türklüğü kendilerini fillerle ezen bu cihangiri Nasreddin Hoca' nın nükteleriyle gülünç hale düşürerek manevi bir intikam aldı.

Timur Osmanlılar' ı, Anadolu Beyleri'ni, Mısır Memlukleri' ni, hatta Bizans' ı kendine bağlı birer devlet haline getirdikten sonra memleketine döndü. 1405 yılında çin tarafına sefer hazırlanmış ve yola çıkmıştı, fakat Otrar' da ölümü üzerine bütün planları suya düştü. Zaten o Yakındoğu' dan çekilir çekilmez eski siyasi statü yeniden kurulmuştu.

Timur' un Cihangir Mirza, ömer şeyh Mirza, Miranşah ve şahruh Mirza adlarında dört oğlu vardı. Kendisinden sonra ülkesinin çeşitli yerlerinde bunlar ve oğulları hüküm sürdüler. ülke eski Türk geleneğine göre şehzadeler arasında paylaştırılıyor, sonra bunlardan bir tanesi diğerlerine hakim sayılıyordu. Fakat Semerkand' da hüküm süren Sultan Halil ile Herat' taki şahruh geçinemediler. Halil' den sonra devlete hakim olan şahruh, Semerkand bölgesini oğlu ve veliahdı Uluğ Bey'in idaresine terketti.

şahruh, Uluğ Bey ve ebu Said Mirza gibi çok büyük devlet adamları sayesinde devletin Herat kolu öbürüne göre daha fazla gelişti, ilim, sanat ve edebiyatta büyük isim yapmış kimseler yetişti. özellikle Sultan Hüseyin Baykara zamanında Herat Sultanlığı parlak zamanını yaşamıştır. Semerkand kolunda en parlak şahsiyet ömer şeyh Mirza' nın oğlu Babür' dür. Timuroğulları' nın saltanatına şeybani ailesinin idaresi altındaki özbekler son vermişlerdir. Babür Mirza bularla epey mücadele ettikten sonra Hindistan'a çekilmek zorunda kaldı ve oradan yüzlerce yıl sürecek olan Babürlüler Hanedanı'nın saltanatını kurdu.

KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr.Erol Güngör
Sayfa:161-164-ötüken Yayınları
 
Üst