- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepki puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 55
Ömrünü Türk milliyetçiliğine vakfeden ve Türk milli devletinin ideolojik karakterini kazanmasında çok mühim bir yeri bulunan Ziya Gökalp’i
vefatının 86.yıldönümünü idrak etmekteyiz Düşünceleri ve eserleriyle Türk tarihine damgasını vuran Ziya Gökalp Türk milliyetçiliği düşüncesini sistemli bir ideoloji haline getiren en önemli mütefekkirlerdendir.
vefatının 86.yıldönümünü idrak etmekteyiz Düşünceleri ve eserleriyle Türk tarihine damgasını vuran Ziya Gökalp Türk milliyetçiliği düşüncesini sistemli bir ideoloji haline getiren en önemli mütefekkirlerdendir.
1876’da Diyarbakır’da doğan Ziya Gökalp, II. Meşrutiyet'le beraber Türkçülük akımının en önemli temsilcisi sıfatıyla Türk düşünce ve siyaset hayatını derinden etkilemiş, milli edebiyat akımı içinde verdiği eserlerle Türk edebiyatının biçim ve dil yönünden yenileşmesini sağlamıştır.
Ziya Gökalp; 2. Meşrutiyet’in ilanıyla Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Diyarbakır, Van ve Bitlis örgütlerinin denetimiyle görevlendirilmiştir. Daha sonra Cemiyet’in genel merkez üyeliğine de seçilmiş, bulunduğu görevlerde gayet etkili olmuştur. Siyasi çalışmalarıyla paralel olarak; Peyman, Genç Kalemler, Yeni Felsefe, Rumeli, Türk Turdu ve Yeni Mecmua gibi yayın organlarında yazılar yazan Gökalp, Türk milliyetçiliğinin fikri anlamda da önderliğini yapmıştır.
Türk milliyetçiliğinin bu abide şahsiyetinin fikirlerine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır. Kimi siyasiler ve sözde aydınlar, O’nun millet tarifini hâla idrak edememişlerdir. Türklüğü etnik bir grup statüsüne indirgemek isteyen bu güruh karşısında, toplumu ferahlatacak ve kamplaşmaları önleyecek yegâne formül Ziya Gökalp’in birleştirici, bütünleştirici millet ve milliyetçilik anlayışıdır.
Toplumu kamplara ayırmak isteyen bir başka grubun; İslam’la uygarlaşmayı birbirinin karşısında gören sakat anlayışı karşısında da Ziya Gökalp’in Türkleşmek, İslamlaşmak ve muasırlaşmak olarak cisimleşmiş fikirleri bir ilaç gibi gelecektir.
Fikirlerine bu denli ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Gökalp’in bir şiirini hatırlatmayı manidar buluyoruz:
Sorma bana oymağımı, Boy’umu…Beş bin yıldır millet gibi yaşarım,Deme bana, Oğuz Kayı, Osmanlı…Türk’üm, bu ad her unvandan üstündür…
Türk milliyetçiliği tarihinin mihenk taşlarından Ziya Gökalp’i vefatının 86. yıldönümünde rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyoruz. Ruhu şad; mekânı cennet olsun
