- Katılım
- 12 Eki 2010
- Mesajlar
- 7,127
- Tepkime puanı
- 442
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Biliyorum yazı biraz uzun olacak hatta bazı arkadaşlarımız okumaya irenecek ama sabırla okuryup bir kaç satır geçerseniz emin olun gerisini getireceksiniz ha gayret J zaten yazının ortasından sonra belki tanışmadığınız ama bu yazıdan dolayı tatil planınızı ve tanışma sırasında zirveye koyacağınız bir dost bir abi bir değer tanıyacağınızı düşünüyorum.
Sanırım Şubat ayıydı ve ben tatil planlarımı yaparken Alanya daki en büyük abimin yazlığında geçirmeyi düşünüp belki otel masrafından kaytarırım diye planlarımı yapmış ve bu konuda abimle anlaşmıştım. Yiğenim Enes KARAHAN ı da alıp alanya da olan yazlığa gidip ordan antalya daki hem kerem abi hem de alanya daki sevda çelik üyemizi de görme tanışma şansı bulacağımı düşünüyordum.
Tarih Haziranı gösterdiğinde yıllık iznimi iş yoğunluğundan ertelemek zorunda kalmakla kalmayıp ekip değiştirme sureti ile geçtiğim yeni ekibin yıllık izin planlarına uymağından dolayı ağustos un 24 ne kadar bırakıldım ama içim acımadı dersem yalan olur çünkü zorlu kış ve çok yoğun yaz ayının ardından insan istiyor biraz dinlenmek bir 10 gün. Neyse lafı uzatmıyım Agustosun 15 i geldiğinde planlarım abimin yazlığına gidememe ile önce moralim bozulması ardından yapılmış planın bozulması ve ne bir rezervasyon ne de gideğiceğim yerin belli olmamasından dolayı çok bozuldu. Tatil tarihime 3 gün kala tatilde ne yapmak istediğimi bilerek biraz da arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine marmarisi seçmiştim ve bölümümdeki bir arkadaşın arkadaşı marmaristeki bir otelin resepsiyon müdürü olmasından dolayı 100 tl ye günlük olarak herşey dahil bir otel bulmamla biraz keyiflendim ki son iş günümde o odanın dolduğunu bildirmeleriyle artık iş KaRaHaN a usulüne dönmek zorunda kaldı. Neydi KaRaHaN usulü yola çıkarsın şartlar seni götürür bir yere ve maceraya diyerek 23 ağustos Cuma gecesi saat : 01:08 valizlerimide alıp “ne olacaksa yolda olur” düşüncesi ile yola çıktım atatürk havalimanından.
Akşam yolculukları hem trafik açısından hem de sıcaklık gibi etkenleri pek sevmediğimden tercih etmem kendimce iyi bir fikir olduğunu söylerim belki diğer arkadaşlarımız farklı düşünebilir sürücüden sürücüye değişir. Gece yola çıktığımla F KANGOO mla aklımda inanın tek bir yer yoktu kütahyaya kadar plan yapmadım ama ne varki size tavsiyem yakıtınızı çıkarken doldurun benim birazdan anlatacağım gibi yapmayın J limandan çıkmış ve çeyrek deponun birazcık üstünde olan yakıtımı ileride ha alırım ha aldım derken kendimi eskişehire varmadan dua ederken buldum çünkü epey bir yol gitmiş ama yakıt almamış tek tek Shell leri geçip bir ilerkinden alırım derken ışık yanmış ve yakıt dibe vurmuştu
ama ne varki o çeyrek depo beni eskişehir deki girişde bulunan shell ulaştırınca sonum geldi düşüncem yerini rahatlamaya bırakarak güzel rahat bir nefes aldım.
Benzin istasyonunu bulmak güzeldi ama tek bir personel ortada yoktu ve dedim “sheli bulduk pompacısı kaldı şansa bak” neyseki adam içerde uyuyordu ve cama tıklattığımda adam gözlerini açtı ama tezat o ki adam kendini müşteri beni pompacı sanmasıydı yani utanmasa benim F e binip yakıtı dolduracak ben arkadan el sallıcaktım
Yakıtımı aldığımda ibre 270 Tl yi gösterdiğinde anladım ki ben son nefesteymişim J verilmiş sadakam varmış düşüncesi ile tekrar yola çıktım. Hava sıcaklığı biraz düşmüş yaklaşık 19 dereceyken açtığım hafif cam ile yüzüme vuran rüzgar özgürlük ve F e taktığım 205/60/16 lastikler işini iyi görüyor huzur içinde gecenin içinden akdeniz ege arası bir mesafeye doğru km leri altımda kaymasını izliyordum. Süratim ortalam giderken maksimimum 90-100 dü ve bu yetiyordu. Yol boyunca sadece kocaeli istikametinde durduruldum ve onda da hızlı bir kimlik kontrolünden sonra yoluma devam etmiş ve bir daha dönüşüm dahil hiç durdurulmadım.
Saatler geçiyor ben araç navigasyonum ve telden olmak üzere iki navigasyon kullanmama rağmen sabahın ilk ışıklarında bu allahın sevdiği kulu 3 kere kaybolmasına rağmen kayıp saat ve km ler i az olarak tekrar kendimi doğru yolda buluyor ve ne olursa olsun canımı sıkmak gibi birşey düşünmüyordum. Çünkü istanbul da yaşayan üyeler iyi bilirler ki eğer ki tatile çıkmış arkanızda İstanbulu bırakmışsanız artık pek birşeyi düşünmemek en iyisidir J
Anladığım kadarıyla bazı yollar güzel asfaltlama çalışmaları nedeni ile yerleri navigasyonda pek olmasa da trafik tabelaları yardımı biraz şansla ilerlemeye devam ediyordum ve sabah saat 7 gibi epey yol gitmiştim. Bir ara tam olarak nerede olduğumu hatırlamadığım bir yer navigasyonda dümdüz yaklaşık 76 km gösterdiğinde inanın bu km içerisinde tek bir çorbacı ya da tesis görmemem kan ağlamama sebep olsa da bir önceki günden kalma bir parça bisküvi imdadıma yetişmiş ve beni biraz daha oyalamakla kendimi kütahya da bulmuştum. Sanırım yorulduğum saatlerden bir tanesiydi ve Kütahya içinden bir dönüş var ve oraya geldiğim de reflekslerimdeki azalmadan dolayı sağ yanımdaki clio 2 yi görmemişliğimden acı bir korna ile kendime geldim içindeki aileden özür diliyerek o korna etkisi ile bir daha inanın gözlerimi kapamadım ya da salmadım kendimi. Burdaki dikkat edilecek şey yorgunluk hissettiğinizde sağa çekip durun arkadaşlar zorlamayın bunu allah dan kazasız belasız öğrenmiş oldum siz şansınızı hiç denemeyin J
Şehirler bitiyor ama bir türlü muğlaya yani karar verme noktama ulaşamamışken saat tam olarak hatırlamıyorum ama 8 ve sonrası telefonum çaldı. Sanırım şansım dönüyordu hemde en kritik noktada muğlaya km ler kaldığında. Arayan mesai arkadaşım levent di ve “çok şanslı adamsın o dolu oda rezervi iptal edilmiş diyordu” ve ben “biliyordum” der gibi bir cevap vererek otelin resepsiyon müdürü osmanın numarasını da alarak artık gideceğimi yeri biliyor kendimi MARMARİS deki OTEL CLUB VİVA ya doğru yol güzergahımı ayarlıyor sanki artık otomatik pilota bağlamış gibi ne yorgunluk ne de uyku aklıma gelmeden navigasyonumu ayarlamaya koyuldum.
Tabelalar Marmaris i göstermeye başladığından itibaren artık yaklaştığımı anlamıştım ve yemyeşil ağaçlarla bezenmiş yollardan tepelerden geçip en son inişimde denizi görmemle artık moralim tavan yapmıştı ki inanın marmarisi tepeden görüyordum ve manzara için en az o saatte 15 araç durmuş kah resim çekiyor kah da birşey ler atıştıran insanların arasında kendimi artık daha da rahat hissediyordum. Ama geçenin ve bir önceki günün yorgunluğu inanın elbiselerimden bile hissediliyordu. O güzel manzaranın resmini de elimden geldiğince çektim zaten J ve otel deki arkadaşı osmanı arayıp biraz yol tarifi aldıktan sonra hepinizin görmesini istediğim hatta ralli pilotlarının ibiza ayağındaki virajlar gibi geniş ve mükemmel bir parkurcasına bir yolda aşağı inmeye başladım. İnanın orda belki en yüksek araç bendim ama viraj kabiliyetimi Subaru impreza araçımda geliştirdiğim için yolu o kadar güzel ve rahat geçiyordum ki yanımda kalan araçların şöförleri bu araçla nasıl dönüyor bakışlarını hala dün gibi hatırlarım
Ve sonunda şehir merkezi ilk ışıklarına gelmiştim artık bir an evvel hotele varmak istiyor bir duş için adam öldürebileceğim hissiyle J oteldeki bir yetkili sayesinde yolu buldum ve otele geldim. Çok sıcak bir şekilde beni karşılayan Osman beye de teşekkür ederim. Nihayet odamdaydım ve duşumu almadan ilk işim sanki bundan sonra olacakları bilmeden ama biliyormuş gibi facebook da kendimi işaretledim. O an dan sonra artık tatilim hiçbir şekilde düşündüğüm gibi gitmeyeceği hemde bilmeden .... ! J
Duşumu almış ve biraz uyku yüzüme renk getirdiğinde şarjda olan telefonumu elime aldım ve sanırım bu konuda altın bulmuş gibi benim gibi sevinen ender insanlar vardır ve yüzümde kesinlikle o ifade olduğunu emindim. Çünkü yer bildirimi me bir yorum gelmişti o kişi de AYKUT KARABULUT abimizden başkası değildi. Marmaris de olduğumu öğrenmiş ve datçada olduğu için akşam yanıma geleceğini yazmıştı. Bu benim için harika bir haber di çünkü artık tatilde yanlız değil burda yaşayan biri tarafından tavsiyeler alacağımı bilme güveni hissediyordum ama işte gelin görünki bu his sadece aykut abi ile vakit geçirmeye başlayınca az kaldığını anladım. İlk gün ctesi olduğundan otele yeni gelen herkese turlar hakkında bilgi veren bir tur firması yetkilisinden Pazartesi için tüm gün sürecek bir tur paketi aldım ve aynı akşam için Barlar sokağından BACK STREET clubüne de indirimli bir bilet alarak ilk günümü boş geçmesin diye kendimi hazırladım tatile ve sanırım biraz hızlı bir giriş olduki akşam bu club da çok eğlendim saat sanırım sabahın 4 ünde ayrıldığım bu bardan otele biraz yürüyüp ayılırım havasında olmam büyük hata olduğunu yürüdüğüm 5 km yolla iyice tüm gece kazandığım motivasyonu yerine bana işkenceye dönüşmesine yol acan da marmaris esnafı gerçekten yol bilmemesi. Siz siz olun marmaris deyseniz ve bir yere gidecekseniz sakın esnafa sormayın bir taksi çevirin ya binin ya da tarif alın çünkü ben esnaftan tarif aldım saolsunlar sabah 05:30 da artık kendimi bir takside bitmiş birşekilde otele attım ve pazarın ilk ışıklarını yorgun geçirmeme sebep olan o hataya bir daha düşmek sureti ile bıraktım J Pazar günü olmuş ve Datça dan dönen Aykut abi otel de beni bulmaya gelmişti ben aykut abiyi sadece profil resminden tanıyordum ama ne yalan söyliyeyim 49 yaşında çakı gibi karizmatik bir adamın yanıma gelmesinden sonra aykut abinin resimlerine güvenmemeniz gerektiğini söylüyorsam eğer görmediyseniz bana inanın. Aykut abi ile kısa bir sohbetin sonrasında otelin önünde daha sonra kendisinden öğrendiğim marmarisin tek dizel iconu olan CAPTUR unu gördüm. Aynısı benzilisi Usta da olan bu araca yabancı değildim ama daha sonraki sohbetimizde aracın alımından önce Clio 4 nün olduğunu ve Captur çıkınca belli bir miktar farkla bu aracı aldığını alt izalasyonunu yaptırıp buraya bir parantez açmak lazım gerçekten ses yalıtımı olarak çok başarılı, camlara hafif film yaptırmak sureti ile çok şık bir araça kavuştuğunu gördüm. Araça ilk bindiğimde çok sevdiğim Kavun kokusu ile karşılaşmak güzeldi ve araç içi gerçekten çok temizdi. Nedeni Aykut abinin hem sigara içmeyişi hem sürekli camların kapalı olması hemde her Pazar aracın kendisinin sürekli gittiği ve beni de o akşam götüreceği yıkamacında kendimizi bulduk ve araçlar çiçek gibi oldu. Bana aracını yıkama ve yıkatma demesini o an anlamıştım J Bu adam birşey söylüyorsa vardır bir bildiği bir iki günde kafamda yerleşmişti. O akşam beni alıp marinaya giderek bir rakı balık resteruantında çok güzel kalamar eşliğinde balığımızı yedikten ve kendisi ve daha önceki hayatı ile konuşmaya başladıktan sonra ne kadar değerli bir abi ile tanıştığımı daha da idrak etmeme sebep oldu. Kendisinden biraz bahsetmem gerekirse çok uzun süre işinden dolayı biraz geç ama çok güzel bir evlilik yapmış ve bu evlilikten de çok güzel 7 yaşında bir kızı olmuş bir aile babası aynı zamanda. Daha önce bir Turizim acentesinin büyük kapsamlı bir bölge sorumluluğu yapmış ve daha sonra yaş itibari ile bilen kişiler bilir TOPRAK HOLDİNG i kuran kişisi olarak da benim ağzımı açık bırakmıştır J daha sonra marmarise yerleşerek (10yıl olmuş) Bu aslen Balıkesirli ama daha da geriye gidersek göçmen olan nezis insan marmarisli olmuş ve kısmet o ki hem burda çalıştığı firmayı ileri taşımız hemde zamanla ortağı olarak da değerini göstermiş. Aykut abi marmaris bölgesinde bulunan LEZİTA Tavukçuluğun ana bir bayisi ortağı ve işleri gerçekten yaz aylarında çok yoğun olması nedeni ile tatili inanın denize bir iki km uzakta olmasına rağmen sadece Pazar günleri kullanabilmekte ve sabah erken ofise geçip akşam sekizlere kadar çalışan bir çalışkan abimiz. Geldiği nokta da bundan olduğu su götürmez. Hal böyleyken ve akşamları düşünün kendini yatağa duşa ve ailesine vakit ayırması gereken bu değerli insan bir de 10 gün neredeyse hergecesini bana ayırarak ne kadar saygı değer düşünceli asil ve büyük bir misafir perver olduğunun da tam kanıtı. Ona bunu söylediğiniz de size ailesinden gelen bu özelliği anlatırken eğer marmaristeyseniz aklınızdan geçen o anlatırken aileni geçmişsin aslında abi demekten alamıyor kendini. Çok güzel bir akşamı sohbetler ve gülüşmeler içinde bitirdiğimizde beni hotelime kendiside evinin yolunu tutmasıyla keyifli dakikaların başladığının habercisi gibiydi. Pazartesi sabah erken kalkmak için can atıyordum çünkü tura ödediğim 40 tl nin bakalım bana neler göstereceğini iple çekiyordum.
Pazartesi sabahı olmuş ve beni limana götürecek tur aracı gelmişti küçük bir sırt çantası ile kendimi kocaman bir gemi demiyim ama ondan biraz ufak en az 300 kişilik yabancısı ve türkü harmanlanmış bir teknenin önünde buldum. O gün içinde şans muğlaya varmadan başlamıştı ya arkadaşlar hani hala devam etmekte ve bunu bilen benim yüzümde sürekli bir tebessümle tüm günlerimi ve tatilimi geçirmeme sebep olmakta o gün içinde inanılmaz yerler görmekte olmaktan çok mutluydum. Önce tekne marmarisin 90 km dışında çok güzel bir koya uğrayıp kısa bir yüzme molasından sonra kendimizi daha küçük tam 10 tekneye ayrılmış ve tur rehberlerinin de biraz beni kayırmasıyla adanalı olduğunu öğrendiğim bu arkadaş beni sadece yabancıların olduğu ( genelde rus ve alman güzelleri ) olan küçük tekneye bindirdi. J sonra bu tekneler bizi mavi yengecin mangalda pişirildiği ve iki tane artık türkleşmiş ve mangal başından ayrılmayan CARETTA ların yanına götürmesi ile daha da eğlenceli hali almıştı. Belki onların hızlı çıkış ve dalışlarından dolayı resmedemedim ama gerçekten mangal başından ayrılmıyorlardı. Sonra bizi çok güzel bir kumsala götürdükten sonra küçük teknemizle beraber yine kendimizi suyun üstünde bu seferde çamur banyosu yolunda bulduk J arkadaşlar gerçekten bu konu ilginçtir güldüğüm alay ettiğim bu banyo çok ama çok keyifli. Bu küçük teknenin kaptanı türk olması sayesinde bu RFC yönetici kardeşiniz ve abiniz o küçük teknenin dümenine geçerek sazlıklar arasında tabiri caizse fink atmaya turistlerin şaşkın bakışları ile büyük teknemize kadar kullanmama adını unuttuğum o kaptan sayesinde nail oldum J teknedeki yemek ve güzel resimler eşliğinde artık saat 17:00 olduğunda geri dönmeye başlamıştık ve ben yine teknenin en güzel yerini bulup biraz kestirmeye koyuldum. İnanın gözümü açtığımda bir güzel ingiliz yanımda yatıyordu hala aklıma geldiğinde şaşırırım taki o göbekli çirkin sevgilisinin uzaktan benim uyanma anımı ve şaşkınlığımı izleyene kadar J artık uyanmış kendimi o güzelin etkisinden kurtardıktan sonra teknenin en önünde kaptanın hemen izasından bir yer buldum ve orda sadece ben vardım bir de yüzüme vuran akşam güneşi önümüzde de yüzen yunuslar J harika bir gün bittiğinde saat 19:30 çivarında limana geri döndüm ve bir sürü anı ile otelimin yolunu tuttum gün boyu aykut abi yanımda değildi ama telim sürekli Whatsapp dan benimle dirsek temasını kesmedi dersem yalan olmaz J akşam otele dönmüştüm ki bana 21:00 gibi gelip seni alıcam diyen aykut abi 20:59 da otel lobisindeydi sonradan öğrendim ki aykut abi tam zamanında hareket etmeyi seven ve bekletilmeyi sevmeyen biriydi ben 5 dakika geç kalsamda bana bunu belli etmedi saolsun J yine Captur a kendimizi netsel denen güzel bir yerde araçı park ettikten sonra Kahve dünyasında kahvelerimizi yudumlarken ve sohbetimizin daha koyu olmasına sebep olan dakikalarda buldum. Kısaca şöyle söyliyim siz tatile gittiğinizde aykut abi gibi biri yanınızdaysa inanın sanki orda yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Ordan kalktığımızda hadi barlar sokağına geçelim demesiyle kendimi , normalde ben biletle tabir o ki damsız sadece ilk gece girdiğim back street de buldum. İçeri girerken club güvenliği soru bile sormadı ve bizi birileri karşılamasıyla bize bir masa rezerv edildi. Öğrendim ki aykut abi buranın sahibini tanıyordu. Ben normalde içki olarak sadece bira bilirken ve az içerken aykut abi benim gibi az içen insanlarında içebileceği ve sonradan çok seveceğim bir kokteyl yaptırdı şimdi ayrıntıya gerek yok J çok hareketli bir gece daha bitmiş ve saat 02 belki daha geç ayrılmıştık düşünün sabah da işe gidecek bu insan ! ertesi gün biraz dinlendim ve otel havuzunda da elimde telefon sürekli aykut abi ile konuşur ve sanki bunu yıllardır yapıyor hoş sohbeti ile alışkanlık ettirmişti kendine J gün bitiyor aykut abi işten çıkıyor ve direk beni alıyordu ve ben artık diyordum “ abi evde dinlen biraz ailen sonunda bana cephe alacak” diye derken bir sonraki gün beni evine davet etmesi ve eşini güzeller güzeli 7 yaşındaki küçük ablayla tanışınca aslında bu enejiyi insan sevgisini nereden bulduğunu bana öğretmiş oldu.
O gün planım sabah otel kumsalı olan Nirvana Beach e gitmek yüzmek güneşlenmek gibi aktiviteler den sonra sanırım yanış hatırlamıyorsam 22:00 gibi ( dakiklik konusundaki hassasiyette aklıma tabi J ) saat 21:30 da nasıl olsa hotele yakın olduğundan odamdan ayrıldım ve her misafirlikte olduğunu gibi eli boş gidilmez mantığı ile oranın en meşhur tatlıcı dükkanını aradım durdum ve sanırım esnafa marmarise geldiğim ilk gün sorduğum gibi son soruşum oldu biraz daha gezdikten sonra migros içindeki mado gözüme çarptı ve saat 21:45 di J satış yapan arkadaş en doğru soruyu sorana kadar telaş içindeydim o sorudan sonra ben biraz düşünmek zorunda kaldım. Aynı cem yılmaz stand up ından çıkma bu arkadaş “ ne veriyim abime “ diyince bende kayış koptu ve gülmekten kırıldım o arada ağzımdan sadece bilmiyorum ne sevdiklerini ve hepsinden ver dedim J neyse kaldı benim sadece 10 dakikam ve dönerken yolu kısaltmak isterken yaklaşık 7 dakika daha uzatıp sakarlığım la sanırım 22:08 de aykut abilerde oldum ( belki saat konusunda şaşırmış 21:00 de olabilir ama aykut abi o kısmı düzeltir okuyunca)
Aykut abinin evi daha sonra kendisinden aldığım bilgilerle yalancı boğaz denen yerde çok güzel müstakil ve komşuları hali hazırda biraz zengin olan dublesk müstakil bir evdi. Evin önünde yol calışması olması nedeni ile biraz toz sorunu yaşasada kendisinin verdiği bilgi ışığında temmuz sıcağında bile akşamları kilma açtırmayan doğan bir klimalı bu ev gerçekten içindekiler kadar güzeldi. Kapıda beni karşılayan bu centilmen ruhlu abim içeri girdiğimde hem yengemle hemde güzel kızı ile tanıştırarak rahat etmem için elinden geleni yapıyor yengemiz yonca hanımda ikramlarıyla beni mahçup ediyorlardı. Yağmur hanımın küçük afacanlıklarına eş değer evde bir evhalkından bir taneside çok güzel bir tekir olan kedileriydi ve bir dakika yerinde durmayan enerjisi ile hem güldürüyor hemde daha çok küçük olduğunu bana gösteriyordu daha önce kedi beslemiş biri olarak. Akşam çok güzel sohbet ve muhabbetle geçerken bir ara hatta RFC ye bile girerek sohbete katılıyoruz benim haberim olmadan “murat karahan maramariste” diye konu bile açtığını orda öğreniyordum. İnanın ne net ne tv ne de başka birşeye ihityaç duymadan vakit geçirdim aykut abiyle ama bol bol resim çekiyor döndüğümde onu sizlere tanıtmak ve tanıştırmak için can atıyordum. Güzel sohbet ve sabah erken kalkması gerektiğini bildiğim için geceyi noktalıyor ama sabah için kendinin ofisine geleceğimi söyleyerek plan yaparak evinden ve güzel ailesinden ayrılıp hotelimin yolunu tutmuştum.
Sabah kahvaltıdan sonra F kangooma atlayıp opet benzin istasyonunda aykut abi ile buluşup ofisine doğru geçerken motorsiklette kullandığını öğrenmiş oldum. Çok şirin bu motorsikleti böyle küçük yerlerde ne kadar kolaylık sağladığını daha sonra bindiğimde anladım. Ofisine varmış klimanın altında hoşgeldin çayından sonra iş sohbeti ettikten sonra firmanın 3 tane daha reanult kullandığını öğrendim bunlardan biri ülkemizde az sayıda hatta yanlış hatırlamıyorsam 3-4 tane olan eksi 18 (-18 ) soğutuculu özel yapım fransa dan direk ithal kangooydu. Diğerleride sevkiyatta kullanılan master lar. Yani aykut abi sadece captur değil başka renaultlarla da işinde bu bağlılığını devam ettiriyordu. İşin detayına gelince aykut abi yıllarca ford dan başka araç kullanmamış clio 4 ile sitemizle tanışmış ve artık RFC mizinde yönetici kadrosuna girecek kadar da kendini sevdirmiş biri. Konu bir ara capturu ve onun cam filimlerine geldiğinde nerede yaptırdığını öğrenmek ve benim araç uygulaması ne kadar olur fikri ile onun ustasına gittik ve sanırım akşam 6 gibiydi ve film yaptırmaya karar verince 2 saat gibi bir sürede o filmleri sanırım aykut abinin referansı dışında o adama yaptıramazdım bunu biliyorum araç saat 21:00 gibi yanıma sürücü koltuğunda aykut abi ile birlikte daha sonra hotele gelecekti. Aracı hotelin önünde siyah cam filmli görünce F kangoo gözümde daha da bir güzel gözüktü ve iyiki yaptırmışım dedim. 2 gün sonra o ustaya gidip bir de rüzgarlık için beni ikna edince onuda taktırdım ve görüntü harika oldu benim fikrim. İş teşekkür ve ödeme yapmaya gelince önce bir bak bir kaç gün geçsin diyerek engel olan aykut abi nin planı sonradan anladım ki bana bir hediyesiymiş bu konuda da beni çok mahçup bırakan bu adama bir hediye de ben almalıydım ve bunu karşılık olsun diye değil içimden geldiği içindi. Pazar günü bir misafirim olması sebebi ile merkeze inip biraz alış veriş yaptım ve çok sevdiğim bir markanın içine girdim ordan istediklerimi aldıktan sonra çok beğendiğim ama medeni olmayan bir kıyafetin aykut abiye olan bedeni olduğunu öğrenince onuda alarak hotele döndüm ve netime baktığımda tesadüf o ya aykut abinin doğum günüymüş o gün inanın bilmiyordum ve RFC ve FACE de görüp öğrendim. O Cuma ya da ctesi tam hatırlamıyorum ama bu doğum günü vesilesi ile izmirden arkadaşları gelmişti ve beni de davet etmelerine karşın ben en azından bir gece onları ve arkadaşlarını rahat bırakıyım düşüncesi ile kendime ve aykut abiye izin vererek tek başıma bir gece geçirmek üzere barlar sokağına özgünün konseri olan arena denen club a gittim çok güzel bir gece geçirmiştim ve artık sabah olmuştu akşam marina da Kalabalık balık resteruantında akşam doğum günü partisi için beni hotelden aldılar ve en az kendisi kadar değerli dostlarıyla çok güzel bir akşam yemeğinden sonra biraz nazlanan yağmur hanımı dayısına bıraktıktan sonra barlar sokağına geçtik ve aykut abiye dediğim tekşey “ bu gece yılda birkere oluyor güzel eğlen” tavsiyeme uydu ya da uymadı kendi içinde geldi bilmiyorum ama çok eğlenceli bir gece geçirdiğini düşündüğüm geceyi sanırım sabah 4 de noktaladık aynı sabah 10:30 da buluşmak üzere. Çünkü ben Nirvana beach e gittiğimde çok güzel denizi var dediğimde seni ağzın açık kalacak bir yere götüreceğim dediğinde koşulsuz inanmıştım çünkü yaptıkları karşısında buna inanmamak elde değildi. Sabah birkaç saat uyuduktan sonra aykut abi ve dostları gelip beni aldılar ve adını sonradan öğreneceğim aydın doğan nın bile yazlığının olduğu KUMLUBÜK e doğru çok güzel dağlık tepelik virajlı ve manzarı yollardan bu güzel yere vardık. Gerçekten dediği kadar vardı ve bu yer de özel rezervasyon yaptığı üstü kapalı özel yastıklı kamelya da tüm günü yüzerek gülerek atıştırarak hatta jetsky e binerek geçirdik. Kullanma şansı edindiğim bu araç inanın o denizin üzerinde kızgın tavada eriyen yağ gibi kayıyor ve insanı harika hissettiriyor. Ben aykut abinin arkadaşı olan daha sonra çok sevdiğim kürşat abi ile bindim ve inanın biraz korku karışık heyecanla kuala gibi ona sarıldım ve çok eğlendim sürme sırası bana geldiğinde kürşat abi o kadar şanslı olmadı çünkü denizin ortasında onu düşürmemle gülme krizi aşmamız 5 dakikamızı almıştı. Günü bu şekilde çok güzel geçirdikten sonra akşam vedalaşarak arkadaşları izmir e ben hotelime aykut abi de evinin yolunu tutmuş ve yine onun planlarıyla harika bir gün geçirmiştim. Artık yavaş yavaş günlerim azalmış ve içimde bu güzel günlerin devam etmesini dileyerek son akşam dışarı çıktık ve güzel yine vakit geçirdiğimizde evine yakın ama meşhur kokareç atıştırmasından sonra ki sabah ofisine uğradım ve onunla vedalaştıktan sonra ki bu zor oldu L bir günlüğüne Bodrumdaki beni davet eden bir arkadaşıma uğradıktan sonraki sabah dönüş yoluna geçmiş ama inanın o anlarda bile sürekli telefonumdan bana sahip çıkan daha ben nerde olduğumu söylemeden nerede olduğumu tecrübesinden dolayı bilen nerede durmam nereden geçmemem konusunda beni uyaran istanbul a varana kadar beni bir an bile yanlız bırakmıyan aykut abiyi burda ne kadar yazsam da azdır bunu bilin.
Özel bir anım olan bir gün telefonumun şarjı bitmişti ve yaklaşık 1.5 saat telim kapalıydı inanın otele döndüğümde telimi açtığımda sürekli aramış ve mesaj atmıştı kendisini aradığımda rahatlamış ve gönlümü kazanan bu değerli insan bir kez daha feht etmişti cevabı “ murat sen bana emanetsin ve telin kapalı olunca çok merak ettim” inanın bu ancak ya kan bağıyla mümkün ya da insanlığı böyle üst seviyelerde ki büyük beden de bir o kadar büyük olan yüreklerde mümkündür o yüzdendir ki bu yazı bu kadar uzun ve aslında paylaşmadığım eksik kesinlikle şeyler vardır ki bu konuda ondan özür dilerim.
Eğer ki yaz planı yapıyorsanız ve bir sene de olsa marmaris e gidecekseniz bu değerli adamı kendi yerinde kendi havasında soluyun ne demek istediğimi daha iyi anlayacak ve bu yazının aslında çok kısa olduğunu anlayacaksınız. Bana artık marmaris in neyi meşhur dendiğinde ya da en çok neyi beğendin diye sorduklarından cevabım “AYKUT KARABULUT ve MİSAFİR PERVERLİĞİ” diyeceğimi biliyorum. Böyle müstesna abilerimizin kardeşlerimizin olduğu siteye RFC ye ve bu siteyi kuran Kadim dostum ve abim olan Mustafa USTA ya da teşekkür etmeden geçemem.
Bir diğer notta burdan Antalya daki güzel ve diğer özel abimiz KEREM abiye olacak çünkü tatilimi kısa tutup onun yanına da geçecektim ama yazdıklarımdan sonra sanırım o da marmarise bir gitmesi gerektiğini anlayacak. Kerem abi sana ve benim gelip rahat etmemi sağlamaya çalışmandan dolayı da çok teşekkür ederim her ne kadar antalya ya gelemesemde yaptıklarını unutmayacağım zor zamanların içinde.
Not : Kaldığım otelde Aykut abinin arkadaşının çıktı fiyatta yine hatrı sayılır indirim aldım
Murat KARAHAN - F KANGOO TATİL MACERALARI J
Ve resimler
Sanırım Şubat ayıydı ve ben tatil planlarımı yaparken Alanya daki en büyük abimin yazlığında geçirmeyi düşünüp belki otel masrafından kaytarırım diye planlarımı yapmış ve bu konuda abimle anlaşmıştım. Yiğenim Enes KARAHAN ı da alıp alanya da olan yazlığa gidip ordan antalya daki hem kerem abi hem de alanya daki sevda çelik üyemizi de görme tanışma şansı bulacağımı düşünüyordum.
Tarih Haziranı gösterdiğinde yıllık iznimi iş yoğunluğundan ertelemek zorunda kalmakla kalmayıp ekip değiştirme sureti ile geçtiğim yeni ekibin yıllık izin planlarına uymağından dolayı ağustos un 24 ne kadar bırakıldım ama içim acımadı dersem yalan olur çünkü zorlu kış ve çok yoğun yaz ayının ardından insan istiyor biraz dinlenmek bir 10 gün. Neyse lafı uzatmıyım Agustosun 15 i geldiğinde planlarım abimin yazlığına gidememe ile önce moralim bozulması ardından yapılmış planın bozulması ve ne bir rezervasyon ne de gideğiceğim yerin belli olmamasından dolayı çok bozuldu. Tatil tarihime 3 gün kala tatilde ne yapmak istediğimi bilerek biraz da arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine marmarisi seçmiştim ve bölümümdeki bir arkadaşın arkadaşı marmaristeki bir otelin resepsiyon müdürü olmasından dolayı 100 tl ye günlük olarak herşey dahil bir otel bulmamla biraz keyiflendim ki son iş günümde o odanın dolduğunu bildirmeleriyle artık iş KaRaHaN a usulüne dönmek zorunda kaldı. Neydi KaRaHaN usulü yola çıkarsın şartlar seni götürür bir yere ve maceraya diyerek 23 ağustos Cuma gecesi saat : 01:08 valizlerimide alıp “ne olacaksa yolda olur” düşüncesi ile yola çıktım atatürk havalimanından.
Akşam yolculukları hem trafik açısından hem de sıcaklık gibi etkenleri pek sevmediğimden tercih etmem kendimce iyi bir fikir olduğunu söylerim belki diğer arkadaşlarımız farklı düşünebilir sürücüden sürücüye değişir. Gece yola çıktığımla F KANGOO mla aklımda inanın tek bir yer yoktu kütahyaya kadar plan yapmadım ama ne varki size tavsiyem yakıtınızı çıkarken doldurun benim birazdan anlatacağım gibi yapmayın J limandan çıkmış ve çeyrek deponun birazcık üstünde olan yakıtımı ileride ha alırım ha aldım derken kendimi eskişehire varmadan dua ederken buldum çünkü epey bir yol gitmiş ama yakıt almamış tek tek Shell leri geçip bir ilerkinden alırım derken ışık yanmış ve yakıt dibe vurmuştu

Benzin istasyonunu bulmak güzeldi ama tek bir personel ortada yoktu ve dedim “sheli bulduk pompacısı kaldı şansa bak” neyseki adam içerde uyuyordu ve cama tıklattığımda adam gözlerini açtı ama tezat o ki adam kendini müşteri beni pompacı sanmasıydı yani utanmasa benim F e binip yakıtı dolduracak ben arkadan el sallıcaktım

Yakıtımı aldığımda ibre 270 Tl yi gösterdiğinde anladım ki ben son nefesteymişim J verilmiş sadakam varmış düşüncesi ile tekrar yola çıktım. Hava sıcaklığı biraz düşmüş yaklaşık 19 dereceyken açtığım hafif cam ile yüzüme vuran rüzgar özgürlük ve F e taktığım 205/60/16 lastikler işini iyi görüyor huzur içinde gecenin içinden akdeniz ege arası bir mesafeye doğru km leri altımda kaymasını izliyordum. Süratim ortalam giderken maksimimum 90-100 dü ve bu yetiyordu. Yol boyunca sadece kocaeli istikametinde durduruldum ve onda da hızlı bir kimlik kontrolünden sonra yoluma devam etmiş ve bir daha dönüşüm dahil hiç durdurulmadım.
Saatler geçiyor ben araç navigasyonum ve telden olmak üzere iki navigasyon kullanmama rağmen sabahın ilk ışıklarında bu allahın sevdiği kulu 3 kere kaybolmasına rağmen kayıp saat ve km ler i az olarak tekrar kendimi doğru yolda buluyor ve ne olursa olsun canımı sıkmak gibi birşey düşünmüyordum. Çünkü istanbul da yaşayan üyeler iyi bilirler ki eğer ki tatile çıkmış arkanızda İstanbulu bırakmışsanız artık pek birşeyi düşünmemek en iyisidir J
Anladığım kadarıyla bazı yollar güzel asfaltlama çalışmaları nedeni ile yerleri navigasyonda pek olmasa da trafik tabelaları yardımı biraz şansla ilerlemeye devam ediyordum ve sabah saat 7 gibi epey yol gitmiştim. Bir ara tam olarak nerede olduğumu hatırlamadığım bir yer navigasyonda dümdüz yaklaşık 76 km gösterdiğinde inanın bu km içerisinde tek bir çorbacı ya da tesis görmemem kan ağlamama sebep olsa da bir önceki günden kalma bir parça bisküvi imdadıma yetişmiş ve beni biraz daha oyalamakla kendimi kütahya da bulmuştum. Sanırım yorulduğum saatlerden bir tanesiydi ve Kütahya içinden bir dönüş var ve oraya geldiğim de reflekslerimdeki azalmadan dolayı sağ yanımdaki clio 2 yi görmemişliğimden acı bir korna ile kendime geldim içindeki aileden özür diliyerek o korna etkisi ile bir daha inanın gözlerimi kapamadım ya da salmadım kendimi. Burdaki dikkat edilecek şey yorgunluk hissettiğinizde sağa çekip durun arkadaşlar zorlamayın bunu allah dan kazasız belasız öğrenmiş oldum siz şansınızı hiç denemeyin J
Şehirler bitiyor ama bir türlü muğlaya yani karar verme noktama ulaşamamışken saat tam olarak hatırlamıyorum ama 8 ve sonrası telefonum çaldı. Sanırım şansım dönüyordu hemde en kritik noktada muğlaya km ler kaldığında. Arayan mesai arkadaşım levent di ve “çok şanslı adamsın o dolu oda rezervi iptal edilmiş diyordu” ve ben “biliyordum” der gibi bir cevap vererek otelin resepsiyon müdürü osmanın numarasını da alarak artık gideceğimi yeri biliyor kendimi MARMARİS deki OTEL CLUB VİVA ya doğru yol güzergahımı ayarlıyor sanki artık otomatik pilota bağlamış gibi ne yorgunluk ne de uyku aklıma gelmeden navigasyonumu ayarlamaya koyuldum.
Tabelalar Marmaris i göstermeye başladığından itibaren artık yaklaştığımı anlamıştım ve yemyeşil ağaçlarla bezenmiş yollardan tepelerden geçip en son inişimde denizi görmemle artık moralim tavan yapmıştı ki inanın marmarisi tepeden görüyordum ve manzara için en az o saatte 15 araç durmuş kah resim çekiyor kah da birşey ler atıştıran insanların arasında kendimi artık daha da rahat hissediyordum. Ama geçenin ve bir önceki günün yorgunluğu inanın elbiselerimden bile hissediliyordu. O güzel manzaranın resmini de elimden geldiğince çektim zaten J ve otel deki arkadaşı osmanı arayıp biraz yol tarifi aldıktan sonra hepinizin görmesini istediğim hatta ralli pilotlarının ibiza ayağındaki virajlar gibi geniş ve mükemmel bir parkurcasına bir yolda aşağı inmeye başladım. İnanın orda belki en yüksek araç bendim ama viraj kabiliyetimi Subaru impreza araçımda geliştirdiğim için yolu o kadar güzel ve rahat geçiyordum ki yanımda kalan araçların şöförleri bu araçla nasıl dönüyor bakışlarını hala dün gibi hatırlarım
Ve sonunda şehir merkezi ilk ışıklarına gelmiştim artık bir an evvel hotele varmak istiyor bir duş için adam öldürebileceğim hissiyle J oteldeki bir yetkili sayesinde yolu buldum ve otele geldim. Çok sıcak bir şekilde beni karşılayan Osman beye de teşekkür ederim. Nihayet odamdaydım ve duşumu almadan ilk işim sanki bundan sonra olacakları bilmeden ama biliyormuş gibi facebook da kendimi işaretledim. O an dan sonra artık tatilim hiçbir şekilde düşündüğüm gibi gitmeyeceği hemde bilmeden .... ! J
Duşumu almış ve biraz uyku yüzüme renk getirdiğinde şarjda olan telefonumu elime aldım ve sanırım bu konuda altın bulmuş gibi benim gibi sevinen ender insanlar vardır ve yüzümde kesinlikle o ifade olduğunu emindim. Çünkü yer bildirimi me bir yorum gelmişti o kişi de AYKUT KARABULUT abimizden başkası değildi. Marmaris de olduğumu öğrenmiş ve datçada olduğu için akşam yanıma geleceğini yazmıştı. Bu benim için harika bir haber di çünkü artık tatilde yanlız değil burda yaşayan biri tarafından tavsiyeler alacağımı bilme güveni hissediyordum ama işte gelin görünki bu his sadece aykut abi ile vakit geçirmeye başlayınca az kaldığını anladım. İlk gün ctesi olduğundan otele yeni gelen herkese turlar hakkında bilgi veren bir tur firması yetkilisinden Pazartesi için tüm gün sürecek bir tur paketi aldım ve aynı akşam için Barlar sokağından BACK STREET clubüne de indirimli bir bilet alarak ilk günümü boş geçmesin diye kendimi hazırladım tatile ve sanırım biraz hızlı bir giriş olduki akşam bu club da çok eğlendim saat sanırım sabahın 4 ünde ayrıldığım bu bardan otele biraz yürüyüp ayılırım havasında olmam büyük hata olduğunu yürüdüğüm 5 km yolla iyice tüm gece kazandığım motivasyonu yerine bana işkenceye dönüşmesine yol acan da marmaris esnafı gerçekten yol bilmemesi. Siz siz olun marmaris deyseniz ve bir yere gidecekseniz sakın esnafa sormayın bir taksi çevirin ya binin ya da tarif alın çünkü ben esnaftan tarif aldım saolsunlar sabah 05:30 da artık kendimi bir takside bitmiş birşekilde otele attım ve pazarın ilk ışıklarını yorgun geçirmeme sebep olan o hataya bir daha düşmek sureti ile bıraktım J Pazar günü olmuş ve Datça dan dönen Aykut abi otel de beni bulmaya gelmişti ben aykut abiyi sadece profil resminden tanıyordum ama ne yalan söyliyeyim 49 yaşında çakı gibi karizmatik bir adamın yanıma gelmesinden sonra aykut abinin resimlerine güvenmemeniz gerektiğini söylüyorsam eğer görmediyseniz bana inanın. Aykut abi ile kısa bir sohbetin sonrasında otelin önünde daha sonra kendisinden öğrendiğim marmarisin tek dizel iconu olan CAPTUR unu gördüm. Aynısı benzilisi Usta da olan bu araca yabancı değildim ama daha sonraki sohbetimizde aracın alımından önce Clio 4 nün olduğunu ve Captur çıkınca belli bir miktar farkla bu aracı aldığını alt izalasyonunu yaptırıp buraya bir parantez açmak lazım gerçekten ses yalıtımı olarak çok başarılı, camlara hafif film yaptırmak sureti ile çok şık bir araça kavuştuğunu gördüm. Araça ilk bindiğimde çok sevdiğim Kavun kokusu ile karşılaşmak güzeldi ve araç içi gerçekten çok temizdi. Nedeni Aykut abinin hem sigara içmeyişi hem sürekli camların kapalı olması hemde her Pazar aracın kendisinin sürekli gittiği ve beni de o akşam götüreceği yıkamacında kendimizi bulduk ve araçlar çiçek gibi oldu. Bana aracını yıkama ve yıkatma demesini o an anlamıştım J Bu adam birşey söylüyorsa vardır bir bildiği bir iki günde kafamda yerleşmişti. O akşam beni alıp marinaya giderek bir rakı balık resteruantında çok güzel kalamar eşliğinde balığımızı yedikten ve kendisi ve daha önceki hayatı ile konuşmaya başladıktan sonra ne kadar değerli bir abi ile tanıştığımı daha da idrak etmeme sebep oldu. Kendisinden biraz bahsetmem gerekirse çok uzun süre işinden dolayı biraz geç ama çok güzel bir evlilik yapmış ve bu evlilikten de çok güzel 7 yaşında bir kızı olmuş bir aile babası aynı zamanda. Daha önce bir Turizim acentesinin büyük kapsamlı bir bölge sorumluluğu yapmış ve daha sonra yaş itibari ile bilen kişiler bilir TOPRAK HOLDİNG i kuran kişisi olarak da benim ağzımı açık bırakmıştır J daha sonra marmarise yerleşerek (10yıl olmuş) Bu aslen Balıkesirli ama daha da geriye gidersek göçmen olan nezis insan marmarisli olmuş ve kısmet o ki hem burda çalıştığı firmayı ileri taşımız hemde zamanla ortağı olarak da değerini göstermiş. Aykut abi marmaris bölgesinde bulunan LEZİTA Tavukçuluğun ana bir bayisi ortağı ve işleri gerçekten yaz aylarında çok yoğun olması nedeni ile tatili inanın denize bir iki km uzakta olmasına rağmen sadece Pazar günleri kullanabilmekte ve sabah erken ofise geçip akşam sekizlere kadar çalışan bir çalışkan abimiz. Geldiği nokta da bundan olduğu su götürmez. Hal böyleyken ve akşamları düşünün kendini yatağa duşa ve ailesine vakit ayırması gereken bu değerli insan bir de 10 gün neredeyse hergecesini bana ayırarak ne kadar saygı değer düşünceli asil ve büyük bir misafir perver olduğunun da tam kanıtı. Ona bunu söylediğiniz de size ailesinden gelen bu özelliği anlatırken eğer marmaristeyseniz aklınızdan geçen o anlatırken aileni geçmişsin aslında abi demekten alamıyor kendini. Çok güzel bir akşamı sohbetler ve gülüşmeler içinde bitirdiğimizde beni hotelime kendiside evinin yolunu tutmasıyla keyifli dakikaların başladığının habercisi gibiydi. Pazartesi sabah erken kalkmak için can atıyordum çünkü tura ödediğim 40 tl nin bakalım bana neler göstereceğini iple çekiyordum.
Pazartesi sabahı olmuş ve beni limana götürecek tur aracı gelmişti küçük bir sırt çantası ile kendimi kocaman bir gemi demiyim ama ondan biraz ufak en az 300 kişilik yabancısı ve türkü harmanlanmış bir teknenin önünde buldum. O gün içinde şans muğlaya varmadan başlamıştı ya arkadaşlar hani hala devam etmekte ve bunu bilen benim yüzümde sürekli bir tebessümle tüm günlerimi ve tatilimi geçirmeme sebep olmakta o gün içinde inanılmaz yerler görmekte olmaktan çok mutluydum. Önce tekne marmarisin 90 km dışında çok güzel bir koya uğrayıp kısa bir yüzme molasından sonra kendimizi daha küçük tam 10 tekneye ayrılmış ve tur rehberlerinin de biraz beni kayırmasıyla adanalı olduğunu öğrendiğim bu arkadaş beni sadece yabancıların olduğu ( genelde rus ve alman güzelleri ) olan küçük tekneye bindirdi. J sonra bu tekneler bizi mavi yengecin mangalda pişirildiği ve iki tane artık türkleşmiş ve mangal başından ayrılmayan CARETTA ların yanına götürmesi ile daha da eğlenceli hali almıştı. Belki onların hızlı çıkış ve dalışlarından dolayı resmedemedim ama gerçekten mangal başından ayrılmıyorlardı. Sonra bizi çok güzel bir kumsala götürdükten sonra küçük teknemizle beraber yine kendimizi suyun üstünde bu seferde çamur banyosu yolunda bulduk J arkadaşlar gerçekten bu konu ilginçtir güldüğüm alay ettiğim bu banyo çok ama çok keyifli. Bu küçük teknenin kaptanı türk olması sayesinde bu RFC yönetici kardeşiniz ve abiniz o küçük teknenin dümenine geçerek sazlıklar arasında tabiri caizse fink atmaya turistlerin şaşkın bakışları ile büyük teknemize kadar kullanmama adını unuttuğum o kaptan sayesinde nail oldum J teknedeki yemek ve güzel resimler eşliğinde artık saat 17:00 olduğunda geri dönmeye başlamıştık ve ben yine teknenin en güzel yerini bulup biraz kestirmeye koyuldum. İnanın gözümü açtığımda bir güzel ingiliz yanımda yatıyordu hala aklıma geldiğinde şaşırırım taki o göbekli çirkin sevgilisinin uzaktan benim uyanma anımı ve şaşkınlığımı izleyene kadar J artık uyanmış kendimi o güzelin etkisinden kurtardıktan sonra teknenin en önünde kaptanın hemen izasından bir yer buldum ve orda sadece ben vardım bir de yüzüme vuran akşam güneşi önümüzde de yüzen yunuslar J harika bir gün bittiğinde saat 19:30 çivarında limana geri döndüm ve bir sürü anı ile otelimin yolunu tuttum gün boyu aykut abi yanımda değildi ama telim sürekli Whatsapp dan benimle dirsek temasını kesmedi dersem yalan olmaz J akşam otele dönmüştüm ki bana 21:00 gibi gelip seni alıcam diyen aykut abi 20:59 da otel lobisindeydi sonradan öğrendim ki aykut abi tam zamanında hareket etmeyi seven ve bekletilmeyi sevmeyen biriydi ben 5 dakika geç kalsamda bana bunu belli etmedi saolsun J yine Captur a kendimizi netsel denen güzel bir yerde araçı park ettikten sonra Kahve dünyasında kahvelerimizi yudumlarken ve sohbetimizin daha koyu olmasına sebep olan dakikalarda buldum. Kısaca şöyle söyliyim siz tatile gittiğinizde aykut abi gibi biri yanınızdaysa inanın sanki orda yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Ordan kalktığımızda hadi barlar sokağına geçelim demesiyle kendimi , normalde ben biletle tabir o ki damsız sadece ilk gece girdiğim back street de buldum. İçeri girerken club güvenliği soru bile sormadı ve bizi birileri karşılamasıyla bize bir masa rezerv edildi. Öğrendim ki aykut abi buranın sahibini tanıyordu. Ben normalde içki olarak sadece bira bilirken ve az içerken aykut abi benim gibi az içen insanlarında içebileceği ve sonradan çok seveceğim bir kokteyl yaptırdı şimdi ayrıntıya gerek yok J çok hareketli bir gece daha bitmiş ve saat 02 belki daha geç ayrılmıştık düşünün sabah da işe gidecek bu insan ! ertesi gün biraz dinlendim ve otel havuzunda da elimde telefon sürekli aykut abi ile konuşur ve sanki bunu yıllardır yapıyor hoş sohbeti ile alışkanlık ettirmişti kendine J gün bitiyor aykut abi işten çıkıyor ve direk beni alıyordu ve ben artık diyordum “ abi evde dinlen biraz ailen sonunda bana cephe alacak” diye derken bir sonraki gün beni evine davet etmesi ve eşini güzeller güzeli 7 yaşındaki küçük ablayla tanışınca aslında bu enejiyi insan sevgisini nereden bulduğunu bana öğretmiş oldu.
O gün planım sabah otel kumsalı olan Nirvana Beach e gitmek yüzmek güneşlenmek gibi aktiviteler den sonra sanırım yanış hatırlamıyorsam 22:00 gibi ( dakiklik konusundaki hassasiyette aklıma tabi J ) saat 21:30 da nasıl olsa hotele yakın olduğundan odamdan ayrıldım ve her misafirlikte olduğunu gibi eli boş gidilmez mantığı ile oranın en meşhur tatlıcı dükkanını aradım durdum ve sanırım esnafa marmarise geldiğim ilk gün sorduğum gibi son soruşum oldu biraz daha gezdikten sonra migros içindeki mado gözüme çarptı ve saat 21:45 di J satış yapan arkadaş en doğru soruyu sorana kadar telaş içindeydim o sorudan sonra ben biraz düşünmek zorunda kaldım. Aynı cem yılmaz stand up ından çıkma bu arkadaş “ ne veriyim abime “ diyince bende kayış koptu ve gülmekten kırıldım o arada ağzımdan sadece bilmiyorum ne sevdiklerini ve hepsinden ver dedim J neyse kaldı benim sadece 10 dakikam ve dönerken yolu kısaltmak isterken yaklaşık 7 dakika daha uzatıp sakarlığım la sanırım 22:08 de aykut abilerde oldum ( belki saat konusunda şaşırmış 21:00 de olabilir ama aykut abi o kısmı düzeltir okuyunca)
Aykut abinin evi daha sonra kendisinden aldığım bilgilerle yalancı boğaz denen yerde çok güzel müstakil ve komşuları hali hazırda biraz zengin olan dublesk müstakil bir evdi. Evin önünde yol calışması olması nedeni ile biraz toz sorunu yaşasada kendisinin verdiği bilgi ışığında temmuz sıcağında bile akşamları kilma açtırmayan doğan bir klimalı bu ev gerçekten içindekiler kadar güzeldi. Kapıda beni karşılayan bu centilmen ruhlu abim içeri girdiğimde hem yengemle hemde güzel kızı ile tanıştırarak rahat etmem için elinden geleni yapıyor yengemiz yonca hanımda ikramlarıyla beni mahçup ediyorlardı. Yağmur hanımın küçük afacanlıklarına eş değer evde bir evhalkından bir taneside çok güzel bir tekir olan kedileriydi ve bir dakika yerinde durmayan enerjisi ile hem güldürüyor hemde daha çok küçük olduğunu bana gösteriyordu daha önce kedi beslemiş biri olarak. Akşam çok güzel sohbet ve muhabbetle geçerken bir ara hatta RFC ye bile girerek sohbete katılıyoruz benim haberim olmadan “murat karahan maramariste” diye konu bile açtığını orda öğreniyordum. İnanın ne net ne tv ne de başka birşeye ihityaç duymadan vakit geçirdim aykut abiyle ama bol bol resim çekiyor döndüğümde onu sizlere tanıtmak ve tanıştırmak için can atıyordum. Güzel sohbet ve sabah erken kalkması gerektiğini bildiğim için geceyi noktalıyor ama sabah için kendinin ofisine geleceğimi söyleyerek plan yaparak evinden ve güzel ailesinden ayrılıp hotelimin yolunu tutmuştum.
Sabah kahvaltıdan sonra F kangooma atlayıp opet benzin istasyonunda aykut abi ile buluşup ofisine doğru geçerken motorsiklette kullandığını öğrenmiş oldum. Çok şirin bu motorsikleti böyle küçük yerlerde ne kadar kolaylık sağladığını daha sonra bindiğimde anladım. Ofisine varmış klimanın altında hoşgeldin çayından sonra iş sohbeti ettikten sonra firmanın 3 tane daha reanult kullandığını öğrendim bunlardan biri ülkemizde az sayıda hatta yanlış hatırlamıyorsam 3-4 tane olan eksi 18 (-18 ) soğutuculu özel yapım fransa dan direk ithal kangooydu. Diğerleride sevkiyatta kullanılan master lar. Yani aykut abi sadece captur değil başka renaultlarla da işinde bu bağlılığını devam ettiriyordu. İşin detayına gelince aykut abi yıllarca ford dan başka araç kullanmamış clio 4 ile sitemizle tanışmış ve artık RFC mizinde yönetici kadrosuna girecek kadar da kendini sevdirmiş biri. Konu bir ara capturu ve onun cam filimlerine geldiğinde nerede yaptırdığını öğrenmek ve benim araç uygulaması ne kadar olur fikri ile onun ustasına gittik ve sanırım akşam 6 gibiydi ve film yaptırmaya karar verince 2 saat gibi bir sürede o filmleri sanırım aykut abinin referansı dışında o adama yaptıramazdım bunu biliyorum araç saat 21:00 gibi yanıma sürücü koltuğunda aykut abi ile birlikte daha sonra hotele gelecekti. Aracı hotelin önünde siyah cam filmli görünce F kangoo gözümde daha da bir güzel gözüktü ve iyiki yaptırmışım dedim. 2 gün sonra o ustaya gidip bir de rüzgarlık için beni ikna edince onuda taktırdım ve görüntü harika oldu benim fikrim. İş teşekkür ve ödeme yapmaya gelince önce bir bak bir kaç gün geçsin diyerek engel olan aykut abi nin planı sonradan anladım ki bana bir hediyesiymiş bu konuda da beni çok mahçup bırakan bu adama bir hediye de ben almalıydım ve bunu karşılık olsun diye değil içimden geldiği içindi. Pazar günü bir misafirim olması sebebi ile merkeze inip biraz alış veriş yaptım ve çok sevdiğim bir markanın içine girdim ordan istediklerimi aldıktan sonra çok beğendiğim ama medeni olmayan bir kıyafetin aykut abiye olan bedeni olduğunu öğrenince onuda alarak hotele döndüm ve netime baktığımda tesadüf o ya aykut abinin doğum günüymüş o gün inanın bilmiyordum ve RFC ve FACE de görüp öğrendim. O Cuma ya da ctesi tam hatırlamıyorum ama bu doğum günü vesilesi ile izmirden arkadaşları gelmişti ve beni de davet etmelerine karşın ben en azından bir gece onları ve arkadaşlarını rahat bırakıyım düşüncesi ile kendime ve aykut abiye izin vererek tek başıma bir gece geçirmek üzere barlar sokağına özgünün konseri olan arena denen club a gittim çok güzel bir gece geçirmiştim ve artık sabah olmuştu akşam marina da Kalabalık balık resteruantında akşam doğum günü partisi için beni hotelden aldılar ve en az kendisi kadar değerli dostlarıyla çok güzel bir akşam yemeğinden sonra biraz nazlanan yağmur hanımı dayısına bıraktıktan sonra barlar sokağına geçtik ve aykut abiye dediğim tekşey “ bu gece yılda birkere oluyor güzel eğlen” tavsiyeme uydu ya da uymadı kendi içinde geldi bilmiyorum ama çok eğlenceli bir gece geçirdiğini düşündüğüm geceyi sanırım sabah 4 de noktaladık aynı sabah 10:30 da buluşmak üzere. Çünkü ben Nirvana beach e gittiğimde çok güzel denizi var dediğimde seni ağzın açık kalacak bir yere götüreceğim dediğinde koşulsuz inanmıştım çünkü yaptıkları karşısında buna inanmamak elde değildi. Sabah birkaç saat uyuduktan sonra aykut abi ve dostları gelip beni aldılar ve adını sonradan öğreneceğim aydın doğan nın bile yazlığının olduğu KUMLUBÜK e doğru çok güzel dağlık tepelik virajlı ve manzarı yollardan bu güzel yere vardık. Gerçekten dediği kadar vardı ve bu yer de özel rezervasyon yaptığı üstü kapalı özel yastıklı kamelya da tüm günü yüzerek gülerek atıştırarak hatta jetsky e binerek geçirdik. Kullanma şansı edindiğim bu araç inanın o denizin üzerinde kızgın tavada eriyen yağ gibi kayıyor ve insanı harika hissettiriyor. Ben aykut abinin arkadaşı olan daha sonra çok sevdiğim kürşat abi ile bindim ve inanın biraz korku karışık heyecanla kuala gibi ona sarıldım ve çok eğlendim sürme sırası bana geldiğinde kürşat abi o kadar şanslı olmadı çünkü denizin ortasında onu düşürmemle gülme krizi aşmamız 5 dakikamızı almıştı. Günü bu şekilde çok güzel geçirdikten sonra akşam vedalaşarak arkadaşları izmir e ben hotelime aykut abi de evinin yolunu tutmuş ve yine onun planlarıyla harika bir gün geçirmiştim. Artık yavaş yavaş günlerim azalmış ve içimde bu güzel günlerin devam etmesini dileyerek son akşam dışarı çıktık ve güzel yine vakit geçirdiğimizde evine yakın ama meşhur kokareç atıştırmasından sonra ki sabah ofisine uğradım ve onunla vedalaştıktan sonra ki bu zor oldu L bir günlüğüne Bodrumdaki beni davet eden bir arkadaşıma uğradıktan sonraki sabah dönüş yoluna geçmiş ama inanın o anlarda bile sürekli telefonumdan bana sahip çıkan daha ben nerde olduğumu söylemeden nerede olduğumu tecrübesinden dolayı bilen nerede durmam nereden geçmemem konusunda beni uyaran istanbul a varana kadar beni bir an bile yanlız bırakmıyan aykut abiyi burda ne kadar yazsam da azdır bunu bilin.
Özel bir anım olan bir gün telefonumun şarjı bitmişti ve yaklaşık 1.5 saat telim kapalıydı inanın otele döndüğümde telimi açtığımda sürekli aramış ve mesaj atmıştı kendisini aradığımda rahatlamış ve gönlümü kazanan bu değerli insan bir kez daha feht etmişti cevabı “ murat sen bana emanetsin ve telin kapalı olunca çok merak ettim” inanın bu ancak ya kan bağıyla mümkün ya da insanlığı böyle üst seviyelerde ki büyük beden de bir o kadar büyük olan yüreklerde mümkündür o yüzdendir ki bu yazı bu kadar uzun ve aslında paylaşmadığım eksik kesinlikle şeyler vardır ki bu konuda ondan özür dilerim.
Eğer ki yaz planı yapıyorsanız ve bir sene de olsa marmaris e gidecekseniz bu değerli adamı kendi yerinde kendi havasında soluyun ne demek istediğimi daha iyi anlayacak ve bu yazının aslında çok kısa olduğunu anlayacaksınız. Bana artık marmaris in neyi meşhur dendiğinde ya da en çok neyi beğendin diye sorduklarından cevabım “AYKUT KARABULUT ve MİSAFİR PERVERLİĞİ” diyeceğimi biliyorum. Böyle müstesna abilerimizin kardeşlerimizin olduğu siteye RFC ye ve bu siteyi kuran Kadim dostum ve abim olan Mustafa USTA ya da teşekkür etmeden geçemem.
Bir diğer notta burdan Antalya daki güzel ve diğer özel abimiz KEREM abiye olacak çünkü tatilimi kısa tutup onun yanına da geçecektim ama yazdıklarımdan sonra sanırım o da marmarise bir gitmesi gerektiğini anlayacak. Kerem abi sana ve benim gelip rahat etmemi sağlamaya çalışmandan dolayı da çok teşekkür ederim her ne kadar antalya ya gelemesemde yaptıklarını unutmayacağım zor zamanların içinde.
Not : Kaldığım otelde Aykut abinin arkadaşının çıktı fiyatta yine hatrı sayılır indirim aldım

Murat KARAHAN - F KANGOO TATİL MACERALARI J
Ve resimler






























