20.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Türk pilot: Oğluna adımı verecek

[h=2]Lübnan'da kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan Türk pilotlar Murat Akpınar, kendisini kaçıran kişinin oğluna 'Murat' adını vereceğini söyledi.[/h]
urk_pilot_ogluna_adimi_verecek13822193700_h1086260.jpg


Karşılamanın hemen ardından konuşan ve duygularını paylaşan pilot Murat Akpınar, "İlk bir hafta uçakların sesini duyuyorduk. Nerede olduğumuzu anlamaya çalışıyorduk. Lübnan'nın güneyinde mi yoksa kuzeyinde mi diye. Namaz kıldık. Bizim oradan kaçmamız gibi birşey imkansızdı. Bunu transferler esnasında gördük. 71 gün boyunca onlarla iyi geçindik. Onların hayalinde iyi bir iki pilot kaldı" diye konuştu.
OĞLUNUN ADINI MURAT KOYACAK

Etkileyici bir bilgiyi paylaşan Akpınar, "Oradakilerinden biri çocuğunun adını Murat koyacak. Ayrıca belki de kaldığımız yerin girişine heykellerimizi dikecekler. Biz onlara çok şey ifade ettik. Türk insanını çok iyi temsil ettik. Bize herhangi bir şekilde kötü muamele yapılmadı. Bunu kesin bir ifade ile söylüyorum. Darbe veya şiddet yoktuk. Zaten öyle birşey olsaydı bugün buraya gelmezdik. Herkese çok çok teşekkür ediyorum. Başbakanımızı teşekkür ediyorum. Bizi Türkiye'nin yalnız bırakmayacağını biliyoruduk" dedi.

Kaynak: Haber7
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
İçişleri Bakanı Güler nikah şahidi oldu

[h=2]İçişleri Bakanı Muammer Güler, Mardin'de nikah şahitliği yaptığı 3 düğünde çiftlere 5 çocuk tavsiyesinde bulundu.[/h]
bakani_guler_nikah_sahidi_oldu13822281890_h1086271.jpg


Kurban Bayramı dolayısıyla kentte bulunan Güler, Vali Ahmet Cengiz, AK Parti Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ, İl Başkanı İbrahim Fide ile Savur ilçesinde esnafı ziyaret etti.

PAKETİN ÖNEMİNİ ANLATTI


Daha sonra Ak Parti İlçe Başkanlığına geçen Güler, partililere çözüm süreci ve demokratikleşme paketinin önemini anlattı.


"SİYASİ BÜTÜN YOLLARI AÇTIK"


Herkesin hür iradesiyle seçim yapmasını istediklerini belirten Güler, "Siyasetin bütün yollarını açtık. Zorbalıkla, silahla, zorla bir şeyin olması mümkün değildir. Böyle bir sistemin abat olması da mümkün değil" dedi.


3 ÇİFTE ŞAHİTLİK YAPTI


Güler, Savur'daki temaslarının ardından kent merkezindeki çeşitli otellerde düzenlenen 3 düğüne katılarak çiftlerin nikah şahitliğini yaptı.


CÜZDANLARI GELİNLERE VERDİ


Zübeyde Güven ve Bünyamin Ağalday, Edibe Gül Aras ve İlkay Çelebioğlu ile Alper Birol ve Emine Burç'un düğününe katılan Güler, kıyılan nikahın ardından evlilik cüzdanlarını gelinlere verdi.


"5 OLSUN 5"


Güler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çiftlere çocuk sahibi olmaları yönündeki tavsiyesini hatırlatarak, "Güzellikleri beraberce yaşamınızı, zorlukları da birlikte aşmanızı diliyorum. Aile cüzdanını vermeden önce gelin hanım ve damat beye Sayın Başbakanımızın tavsiyesini hatırlatacağım ama burası Mardin. Burada 3'ten başlıyor, en az 5 çocukları olsun. Darısı da buradaki bekarların başına olsun. Allah hayırlı, Uğurlu etsin" diye konuştu.

Kaynak : Haber7
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
BDP'li Önder: İstanbul'a adayım

[h=2]"BDP-CHP ittifakı mı?" sorusuyla gündeme gelen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yerel seçimlerde aday olacağını söyledi ve ekledi: 'CHP oyumu bölmesin'[/h]
_sureyya_onderden_ilginc_cikis13814001090_h1083745.jpg


Birgün gazetesi yazarı Doğan Tılıç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için adı geçen isimlerden BDP'li Sırrı Süreyya Önder'in kendisini arayarak, başkanlığa aday olduğunu söylediğini yazdı.

İSTANBUL'DAN ADAYIM, CHP OYUMU BÖLMESİN


Doğan Tılıç'ın köşesinde 'Sırrı Süreyya: 'Yaz, İstanbul'a adayım...' başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
"Geçende Sırrı (Süreyya Önder) aradı. Bilenler bilir, Sırrı'nın sohbetleri bal tadındadır, insan telefonda bile olsa lafı uzatmak için kırk takla atar. Lakin, bu sefer kapıyı baştan kapadı Sırrı.Öyle bir giriş yaptı ki, lafı sündürmeye imkan yok. 'Kalemin kağıdın var mı, gardaş?' dedi, selamdan sabahtan bile önce. Sonra, 'Dikte ediyorum' dedi, 'Yaz'. 'Bir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım. İki, sakın ola ki CHP oylarımı bölmesin."

CHP'LİLERİ SERT BİR DİLLE ELEŞTİRMİŞTİ


CHP-BDP ittifakı mı? soruları yöneltilmeye devam ederken geçtiğimiz gün bir televizyon programına konuk olan Sırrı Süreyya Önder, CHP ve CHP'lileri sert bir dille eleştirmiş ve "Böyle bir ittifak yok. Resmi olarak iletilmiş bir şey yok. Beni Sarıgül üzerinden vurmaya çalışıyorlar. Bu aman Sırrı aradan çekilsin taktiği. Hükümetten böyle birşeyle kurtulunamayacağını bilmeyecek kadar kuş beyinlidir bunlar. Sanki Sırrı çekilecek. Kürtler'de koşa koşa sabah akşam kendilerine küfreden CHP'ye oy verecek" ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: Haber7
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
CHP'li vekil Kılıçdaroğlu fotoğrafını yenileyerek paylaştı

[h=2]CHP milletvekili Aydın Ayaydın Bodrum'daki bayram tatiline ilişkin fotoğrafları Instagram hesabından paylaştı. Ancak Ayaydın, aynı fotoğraftaki ayrıntıyı çıkartarak yeniden paylaşım yaptı.[/h]
tografini_yenileyerek_paylasti13822039990_h1086227.jpg


Ayaydın'ın paylaştığı karelerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yer aldı. Fotoğraflarda Ayaydın ve Kılıçdaroğlu'nun Bodrum manzarası önünde poz verdikleri görülüyor.Bu arada Aydın Ayaydın, içinde viski olduğu tahmin edilen bir bardağın bulunduğu fotoğrafı paylaştıktan hemen sonra yenileyerek tekrar paylaştı.Ayaydın'ın tekrar paylaştığı aynı fotoğrafta bu kez bardağın görülmediği dikkat çekiyor.Bayramı Bodrum'da geçiren Kılıçdaroğlu tatili sırasında Ayaydın'la birlikte bir düğüne de katılıp gelin ve damadı tebrik etmişti.

1jpg_h983.jpg

Aydın Ayaydın Instagram hesabından ilk olarak yukarıdaki fotoğrafı paylaştı.2jpg_h552.jpgAyaydın aynı fotoğrafı daha sonra yukarıdaki şekliyle paylaştı.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Erdoğan-Davutoğlu ve Fidan neden hedefte?

[h=2]ABD ve İsrailliler son zamanlarda Türkiye'yi hedef alan yayınlarla beraber, açıklamalar da yapıyor. Peki ne oldu da bunlar Türkiye'den rahatsız olmaya başladı? Bu sorunun cevabı iki dakikalık videoda gizli…[/h]
vutoglu_ve_fidan_neden_hedefte13821878450_h1086160.jpg


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ne oldu da dış güçlerin hedefi haline geldi?MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden psikolojik savaş başlatan güçler, Türkiye'nin hem içeride hem de dışarıda attığı önemli adımlardan rahatsız oldu. Çözüm süreciyle birlikte, deyim yerindeyse, bahar günleri yaşayan Türkiye, asırlardır birlikte yaşadığı halkların haklarını veriyor ve bu doğrultuda demokratik adımlar atıyor.Öte yandan Türkiye'nin Ortadoğu ile Suriye politikaları ve İran- Amerika ilişkileri çerçevesinde Türkiye, dünyaya bambaşka mesajlar veriyor.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
İstanbul trafiğine 7 çözüm önerisi

[h=2]İstanbul'da trafik sorunu her geçen gün artarak büyüyor; peki bunun bir çözümü yok mu? Trafiğin rahatlaması için yeni projeler üretilebilir mi?[/h]
nbul_trafigine_7_cozum_onerisi13821853910_h1086143.jpg


Taraf Gazetesine konuşan Şehircilik Uzmanı Prof. Dr. Recep Bozloğan, İstanbul trafiğini rahatlatacak 7 öneri sundu. Öneriler arasında yeni metrobüs ve arabalı vapur hatları var.

YENİ YOLLAR ŞART


Şehircilik Uzmanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, İstanbul trafiğinin günbegün arttığını ve İstanbul'a yeni yolların inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Bozlağan sözlerine şöyle devam etti: 'Çünkü gayri safi milli hasıla üç kat arttı. Buna paralel olarak İstanbul'daki araç sahipliği iki kat arttı. Hem de şehir olağanüstü büyüdüğü için trafik bu hale geldi. Bütün bunları dikkate aldığımızda şehirdeki trafik yoğunluğu üst seviyelere çıkıyor. Elimizi vicdanımıza koyalım; İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul için ciddi yatırımlar yapıyor. Yeni metro hatları geldi. Yeni köprü yapılıyor. Ama buna karşı büyük bir muhalefet var. Belirli bir kesim trafikten şikâyet ediyor, eleştiriyor ama aynı kişiler trafiğin azaltılması için yapılan yeni projelere de muhalefet ediyor.'


YENİ YOLLARIN ÇEVRESİ İMARA AÇILMAMALI


Bozlağan, İstanbul'da yeni yollar açıldığını ama açılan yeni yolların çevresinin de imara açıldığı için buralarda yoğunluğun arttığını dile getirdi. Bozlağan konuyla ilgili şunları söyledi: 'Kentsel dönüşüm alanları değerlendirilmeli. Buralarda yeni arsa üretilmesi gerekiyor. Artanimar yoğunlukları tarihi yerleşim yerleri ve ana arterler üzerinden alınıp Kurtköy, Büyükçekmece gibi yerlere kaydırılmalı. Örneğin Bomonti'de ulaşım açısından ciddi bir sorun var. Fakat buna karşılık buralara yüksek plazalar, gökdelenler, alışveriş merkezleri yapılıyor. Bu da sıkışık olan trafiği daha da karmaşık hale getiriyor. Tepeüstü, Kozyatağı, Cevizli, Kartal, Ataşehir bölgelerine çıkan ana arterler zaten sıkışık. Buralar yeni inşaatlarla daha da kalabalıklaştığı için trafik büyük çile haline geliyor. Şehrin yeni ana arterlere ihtiyacı var.'



METROBÜS HATLARI ARTIRILMALI


Lastik tekerlekli ulaşımın daha verimli kullanılması için bireysel araçlar yerine toplu taşıma araçlarının kullanılması gerektiğini söyleyen Bozlağan konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Metrobüs, yoğunluğundan dolayı her ne kadar eleştirilse bile, günlük 1 milyon kişi tarafından kullanılmaktadır. Bence metrobüs çok güzel bir proje, başka metrobüs hatları da yapılmalı. Öncelikle metrobüsün Anadolu yakasında Tuzla'ya kadar uzatılması gerekiyor. Esenyurt- Aksaray, Mahmutbey-Kavacık, Harem-Tuzla, Yenikapı- Küçükçekmece, Bağdat caddesi- Kalamış sahil yolu gibi güzergâhlarda yeni metrobüs hatları yapılarak ihtiyaca karşılık verilebilir ve mevcut metrobüs hattının üzerindeki baskı azaltılabilir.'


20'YE YAKIN TELEFERİK HATTI YAPILABİLİR


Recep Bozlağan, İstanbul'un tepelerden ve vadilerden oluşan bir yerleşim yeri olduğunu ve bu tepeler arasında teleferik hatlarının inşa edilebileceğini belirtiyor. İşte yapılabilecek yeni teleferik hatları; 'Seyrantepe-Nurtepe, Baltalimanı- Hisarüstü, Anadoluhisarı-Kavacık, Çubuklu- Kavacık, Beylerbeyi- Altunizade. Bunun gibi İstanbul geneline 20'ye yakın teleferik hattı yapılabilir. Ayrıca İstanbul boğazı üzerinden iki kıta teleferik ile birbirine bağlanabilir.'


KÖPRÜ TRAFİĞİNE ÇÖZÜM ARABALI VAPUR


Köprü trafiğini hafifletmek amaçlı arabalı vapur hatlarının geliştirilip çoğaltılması gerektiğini aktaran Bozlağan, 'Mevcut Harem-Sirkeci arabalı vapuru yetersiz kalmakta. Harem-Kabataş, Kabataş-Beylerbeyi, Baltalimanı-Çubukçu, Yenikapı- Kadıköy, Zeytinburnu-Bostancı, Ambarlı- Yalova ve Mudanya güzergâhları arasında arabalı vapur hatları açılarak kara yolu trafiği rahatlatılabilir. Yapılacak yeni arabalı vapur güzergâhları çok masraflı değil' dedi.
istanbul_trafikjpg_h697.jpg

GİŞE SAYILARI ŞERİT SAYISI KADAR OLMALI


'Köprü trafiğinin en büyük nedenlerinden biri gişe sayısının fazla olması' diyen Şehircilik Uzmanı Recep Bozlağan, konuyla ilgili şunları vurguladı; 'Dört şeritli olan yolda bir anda karşımıza 16-17 tane gişe çıkıyor. Gişelerden sonra yol tekrar 4 şeride indiği için bu alanda şişmeler oluyor ve bu şişme gişelerin gerisini oldukça etkiliyor. Eskiden girişlerde nakit ödeme yapıldığı için her araç 2 dakikaya yakın vakit kaybediyordu. Ancak şimdi OGS ve KGS sistemi olduğu için 3 saniye içinde gişeden geçebiliyorsunuz. Bu yüzden bu kadar fazla gişe gereksiz. Gişe sayısı şerit sayısı kadar olmalı. Bu durum sadece köprüler için değil Mahmutbey gibi ücretli yollarda için de geçerli.'


METROBÜS DURAKLARINA OTOPARK


İstanbul'da toplu taşımanın olduğu ana arterler çevresinde otopark ihtiyacı ile ilgili de konuşan Bozlağan, 'Metroların, tramvayların, metrobüs duraklarının bazılarında büyük otoparklar olması gerekiyor. En azından insanlar evlerinden çıkarken toplu taşıma araçlarını kullanmıyorlarsa, bu alanlara toplu taşıma ile devam edebilirler. Bu da ana arterler üzerindeki trafik baskısını hafifletebilir. Ayrıca şehir merkezlerindeki otel ve AVM'ler de en azından hafta içleri otoparklarının bir kısmını dışarıdan vatandaşlara kullandırmalılar' diye konuştu.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Şok sözler! BDP, MHP ile ittifak yapacak mı?

[h=2]KCK'nın talimatları ilk kez sızdı... Sızan bilgiler ışığında akıllara şu soru geldi: Önümüzdeki seçimlerde BDP-MHP ittifakı mı doğuyor?[/h]
bdp_mhp_ile_ittifak_yapacak_mi13821751790_h1086075.jpg


BDP içindeki kargaşayla birlikte sızan KCK'nın seçim talimatlarında, altı aylık yol haritasının en önemli bölümünü AK Parti'nin Güneydoğu'da daha etkin olmaması için yapılması gerekenlerin listesi oluşturuyor.Listede dikkat çeken en önemli ayrıntı ise yerel seçimlerle ilgili yapılan öneriler oldu:

"MHP İLE BİLE İTTİFAK YAPILABİLİR"


"Seçimlerde belediye sayısıyla değil de, oy oranı anlamında ikiye katlamayı hedeflemeliyiz. Hedefimiz dört milyon oy olabilir. Hareketin daha fazla oy alması için MHP dahil her partiyle ittifak yapılabilir."



KCK'NIN ÖRGÜT BİRİMLERİNE VERDİĞİ TALİMATLAR İLK KEZ SIZDI




Altı aylık dönemlerde örgütün bütün birimlerine gönderilen KCK Talimatları ilk kez sızdı. BDP içerisinde yaşanan gerilimin de yansıdığı yol haritasında siyasilere, belediye başkanlarına, DTK eş başkanlarına yönelik eleştiriler var. AK Parti ve Fethullah Gülen Grubu'nun Güneydoğu'da etkin olmaması için yapılacaklar listesi ise talimatların en geniş bölümü. Yol haritasının BDP içerisindeki kargaşayla birlikte sızdığı ortaya çıktı.



Alanı biz doldurmalıyız




Daha önce hiç sızmayan KCK talimatlarında çarpıcı ayrıntılar yer aldı. Suriye'nin kuzeyinde yer alan Kürt bölgelerini Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KPD) zorladığı belirtilirken "KDP hareketimizin gelişmesini istemiyor. En temel yardımların yapılması bile engelleniyor, sınır kapılarını kapatıyorlar. Bunun için alternatif silahlı güç oluşturmak istemektedir" denildi. Din olgusunu küçümsemenin yanlış olduğu vurgulanırken İran örneği verilerek "İran Hizbullah'la temas halindedir. Cemaat ve Fethullah Gülen'in çalışmaları var. Adam tüm gücünü seferber etmiş bir kez daha Kürdistan'ı fethetmek istiyor. Bu alanı biz dolduramadığımız için meydan Aleviler cephesinden İzzettin Doğan gibilerine, Sünnilerden de, Cemaat, Hizbullah ve AK Parti'ye kalmaktadır" ifadesi kullanılıyor.



Devletin yapacakları kaldı




Talimatlarda, "Bölgede en güçlü yapı zaten biziz. Kuzey Irak'takilerin arabulucu olmalarına gerek de yok, başkaları var zaten. Siyasi mücadeleye geçiş yarım kalan hedeflerin siyasi mücadele ile tamamlanmasını içermekteydi. Bu stratejik bir karardır. Aslında bu, müzakere sürecinin özünü de veriyor. Süreç bizim inisiyatifimizde gelişmektedir. Çünkü süreci biz başlattık. Sonunda kazanan da mutlaka bizim olmamız gerekir" İfadeleri dikkat çekti. Asıl olanın ikinci aşama olduğu vurgulanan talimatlarda ikinci aşamanın devletin yapacağı şeyler olduğu kaydedildi.



Camileri boşaltma hedefi




Yol haritasında gerillanın güç biriktirmek için geri çekildiği vurgulanıyor.olduğu vurgulanırken, "Seçimlerde aday olacaklar sadece siyasiler olmayacak. Bu önceki seçimlerde böyleydi. Biz belediyeleri sadece istihdam alanı, rant alanı değil, siyasi kazanç alanı yapmak istiyoruz" deniliyor. "Camileri Fethullah'a ve Hizbullah'a bırakmayalım. Camileri boşaltma hedefini önümüze koymamız lazım, ya da o camileri onlara bırakmamamız lazım. Yoksa o camiler Hizbullah karargahı olur. Önderliğin alternatif Cuma ile hedeflediği de buydu. Bunu iyi anlamak gerekiyor."



Oylar iki katına çıkarılmalı




Yine ilginç başlıklardan birisi de yerel seçimler: "Yerel seçimler bizim için çok önemlidir. Parlamento seçiminden çok daha fazla önemi bulunmaktadır. Çünkü biz Ankara'da bir iktidar kurma durumunda değiliz, ama Kürdistan'da halkımızın kendi öz yönetimlerini kurma temel bir görevdir. Bunun için bizim oylarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor. Hedefimiz budur. Oyları ikiye katlamamızı sağlayacak bir hava yaratılmıştır. Sürecin ruhu daha geniş kitle, daha radikal hareketler geliştirmeyi gerektiriyor. Daha ileri bazı taleplerle ortaya çıkmak gerekir."


Daha fazla oy için ittifak




Yol haritasında ittifaklarla ilgili bölüm ise şöyle: "Seçimlerde belediye sayısıyla değil de, oy oranı anlamında ikiye katlamayı hedeflemeliyiz. Hedefimiz dört milyon oy olabilir. Hareketin daha fazla oy alması için MHP dahil her partiyle ittifak yapılabilir. Seçimlerde kırsal şehir el ele topyekün bir seferberlik içinde olmalıyız. Şu karar alınmalı; milletvekilleri gerekmedikçe Ankara'ya gitmemeli, köylerde dolaşmalı, belediye başkanları, iki de bir şuraya buraya gitmemeli. Giden oldu mu düşürülmeli."



Kimlik öne çıkarılmalı




"Cemaatin örgütlediği her kişi biraz Kürtlükten çıkar" denilen talimatlar şöyle devam ediyor: "AK Parti'nin yine öyle. CHP'nin de yaptığı aynı şeydir. Birisi Alevilik, diğeri Sünnillik üzerinden yapıyor, hedef aynı. Şunların üzerinde durmak gerekir. Kimliği öne çıkaralım. Evet, hem Türkiye'deki Aleviliğe seslenen bir söylemimiz olmalı. Hem de Kürt Alevilerine yönelik bir söylemimiz olmalı. Bunun üzerine zaten tartışıyoruz ama özellikle Kürt şehirlerinde biraz kimlik eksenli hitabımız daha güçlü olmalı. Herhangi bir kadro aday olmak istiyorsa örgütten önce onay alır, sonra aday olur."



BDP'Lİ VEKİLLERE SERT UYARI




Talimatlarda "Duyduk ki bazı vekiller istediği zaman toplantıya geliyor, istediği zaman gelmiyor. Böyle devam edenler partiden atılır yani. Bunlar kimdir ki? Kalkıp örgüt karşısında diklenme, örgütün kurallarını hiçe sayan bir kişi örgüt insanı olamaz. Kararlara eş başkanlar da uyacak" deniliyor. Cezaevinden çıkan arkadaşların hepsi dağa gelemeyeceği belirtilirken, "Bunları oldukları yerde de eğitmek lazım. Bundan artık çekinmemek gerekiyor. Eğitimler için Diyarbakır'da uygun ortam hazırlanabilir. Anadili yaygınlaştırmamız, artık bizim geliştirmemiz gerekiyor. Yürümek, gerekirse bu milli eğitim müdürlüklerini işgal etmek lazım. Bunları planlamalıyız. Ama bu işe önderlik edenlerin bile okul boykotuna kendilerini katmadıkları görülüyor. Bu konuda arkadaşların özeleştiri vermesi gerekiyor" deniliyor.
Kaynak: Star
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
71 gun sonra özgürlük


21860109.jpg
[h=2]Lübnan’da 9 Ağustos’ta kaçırılan Türk pilot Murat Akpınar ile yardımcısı Murat Ağca, Türkiye-Lübnan-Suriye üçgeninde takas pazarlıklarının ardından dün özgürlüklerini kavuştular. Mayıs 2012’de Suriye’de kaçırılan 9 Lübnanlı Şii hacının bırakılması karşılığında yapılan takas filmleri aratmadı.[/h]

LÜBNAN’da 71 gün tutsak kalan Türk pilotları Murat Akpınar ve Murat Ağca’nın özgürlüğe kavuşmalarının perde arkasındaki süreç şöyle işledi:

1-HER ŞEY PERŞEMBE GÜNÜ BAŞLADI


Süreç geçen perşembe, Lübnan Güvenlik Müdürü Abbas İbrahim ile Katar Dışişleri Bakanı Halid bir Muhammed el Atiyye’nin Türkiye’de buluşmasıyla başladı. İbrahim, İstanbul’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri’nin istihbarat yetkilileriyle Suriyeli muhaliflerin, pilotlar kaçırılmadan önce, rehin tuttukları 9 Lübnanlı hacıya karşılık Suriye’de tutuklu 127 kadının serbest bırakılması taleplerini görüştü.


2-İSTANBUL’DAN ŞAM’A


Türk tarafı, pilotların kaçırılması olayından ayrı olarak, bu sorunun çözülmesi için daha önceden yaptığı insani girişimleri tek tek anlattı. Bunun üzerine İbrahim, cuma günü Şam’a giderek Esad yönetiminin güvenlik ve istihbarat birimleriyle 127 kadının serbest bırakılmasını görüştü. İbrahim bu görüşmede olumlu mesaj aldığını İstanbul’da bekleyen Katar Dışişleri Bakanı’na aktardı.


3-GÜVENCE ALDI


İbrahim, aynı gün Şam’dan Beyrut’a geçti. Türk pilotları kaçıran “İmam Rıza’nın Ziyaretçileri” ile irtibata geçildi. Örgüt, hacılar serbest bırakıldığı takdirde, pilotları Lübnan İçişleri Bakanı Mervan Şerbil ile Türk Büyükelçi’ye teslim edecekleri güvencesi verdi. Katar’ın sürecin başarıya ulaşması için 150 milyon dolar fidye ödediği iddia edilse de bunu hiçbir taraf doğrulamadı.



4-SURİYELİ KADINLAR LÜBNAN’A


Suriye’de rejimin bırakmaya başladığı kadın tutuklular karayoluyla Lübnan’a geçmeye başlayınca, Suriyeli muhalifler de dün sabaha karşı 9 Lübnanlı hacıyı Türk sınırına getirerek Türk sınır güvenliğine teslim etti. Hacılar Adana’dan İstanbul’a havayoluyla götürüldü. İstanbul’da da hacılar için Katar’ın tahsis ettiği özel bir uçak bekliyordu.


5- EŞZAMANLI HAREKET


Hacılar İstanbul’da kendilerini bekleyen uçağa binince, “İmam Rıza’nın Ziyaretçileri” örgütü pilotları Lübnan güvenlik birimlerine teslim etti. Türk pilotlar Riyak Askeri Havaalanı’ndan bir helikopterle Beyrut Refik Hariri Havaalanı’na getirildi ve burada kendilerini bekleyen Lübnan İçişleri Bakanı ile Türkiye Büyükelçisi İnan Özyıldız tarafından teslim alındı. Pilotlar havaalanında telefonla bir süre Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Daha sonra iki uçak da eşzamanlı olarak İstanbul ve Beyrut’a hareket etti.


Ahmet Davutoğlu Twitter’da müjdeledi

THY pilotlarının serbest bırakılmasını ilk duyuran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu oldu. Davutoğlu, Twitter hesabından attığı mesajlarda şöyle dedi: “Bayram sevincimize sevinç katacak güzel haberi artık paylaşabiliriz. 9 Ağustos’tan bu yana Lübnan’da alıkonulan THY pilotlarımız yoğun girişimlerimiz sonucu büyükelçimizin yanında. Kendileri ile şimdi görüştüm, tüm halkımıza selamları var. Başta MİT Müsteşarımız Sayın Hakan Fidan olmak üzere ilk günden beri pilotlarımız için gece-gündüz çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum. Son iki ayda defalarca görüştüğüm Lübnan Meclis Başkanı Berri, Başbakan Mikati ile Dışişleri Bakanı Mansur’a da teşekkür ediyorum. Katar Dışişleri Bakanı dostum Halit bin Muhammed Al Attiyah de pilotlarımız için büyük çaba gösterdi. Bu sonuçta büyük katkısı oldu. En büyük teşekkürü hiç şüphesiz vakur, onurlu ve olgun duruşları ile pilotlarımız ve sürekli temas halinde olduğumuz ailelerine borçluyuz. Kıymetli pilotlarımızın eşleriyle de görüşerek kendilerine mutlu haberi verdim. Tüm milletimize geçmiş olsun diyor ve bayramlarını bir kez daha tebrik ediyorum.”




İddia:


Fidye Katar’dan


BEYRUT’ta 9 Ağustos’ta kaçırılan THY’nin 2 Türk pilotunun bırakılacağı konuşulurken bir Lübnan televizyonu fidye iddiasını haber yaptı. MTV’nin haberine göre bir Türk kaynak, El Liva gazetesine, “Katar hacıların serbest bırakılması için 150 milyon dolar ödedi” dedi. Katar televizyonu El Cezire de Suriyeli muhaliflerin elindeki Lübnanlı 9 hacının Katar Dışişleri Bakanı Halid el Attiye’nin de bulunacağı Katar’a ait özel jetle ülkelerine döneceğini, uçakta Filistin’in Türkiye Büyükelçisi’nin de olacağını kaydetti.
 

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepki puanı
928
Puanları
0
Yaş
35
Savaştan kaçan Suriyeliler, sigortasız olarak tekstil atölyelerinde çalıştırılıyor


21858101.jpg
[h=2]İçsavaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılar yeni bir ‘işgücü’ yarattı.İstanbul’da çadırlarda kalan Suriyeliler özellikle tekstil atölyelerinde sigortasız ve ağır şartlarda çalıştırılıyor. Kendilerini Suriyeli gibi tanıtan bazı Türk vatandaşları da çadırlarda kalıp yardım topluyor.[/h]

SURİYE’den Türkiye’ye gelen sığınmacılar, yeni bir ekonomik olgu yarattı. İstanbul’da mahalle aralarına kurulan çadırlarda kalan Suriyeliler, ayda 700-800 liraya veya gündelik bedelle 25-30 liraya başta tekstil olmak üzere pek çok sektörde sigortasız ve hiçbir sosyal hak tanınmadan çalıştırılıyor. Üstelik yaş sınırı da yok. Gaziantep ve Hatay başta olmak üzere Türkiye’nin bazı illerinden İstanbula gelen Türklerin de Suriyeli görünümü altında iş aradığı ya da yardım toplamaya çalıştığı da görülüyor..

DÜKKÂNLAR DA KALANLAR VAR


İstanbul’un birçok bölgesinde boş araziler ve parklara kurdukları çadırlarda kalan insanlar, çevredeki vatandaşların getirdikleri yardımlarla hayatlarını sürdürüyor. İstanbul Şirinevler’de birkaç bölgeye yayılan sığınmacılarla konuştuğumuzda neredeyse hepsi iş aradığını ya da yardım beklediğini söylüyor. Söz konusu bölgede ev kiralayan Suriyeliler de bulunuyor. Ev bulamayanlar ise bazı dükkânlara yerleşmiş durumda. Çevredeki esnaf ve yaşayan vatandaşlar ise durumdan rahatsız olduklarını dile getiriyor. Suriye’den gelenlerin genellikle evlere yerleştiğini, çadırlarda kalan Suriyeli sayısının ise az sayıda olduğunu söylüyor. Bölgeye Suriye’den gelenler genellikle tekstil atölyelerinde 750-800 lira aylık ücretle çalışıyor. Atölyeler dışında pastanede çalışan da var, oto yıkama servislerinde çalışanlar da. Pastanede çalışan Suriyeli genç, çok az Türkçe biliyor. Bakışlardan rahatsız oluyor. Pastane sahibine bu gencin nereli olduğunu sorduğumuzda ise Suriyeli olduğunu söylemek istemiyor. Kaçak olarak çalışan genç aylık 700 lira maaş alıyor.Yine aynı bölgede oto yıkamada çalışan Suriyeliler var. Ancak onlar da çekilen fotoğraflardan rahatsız oluyorlar.


ÇOCUK İŞÇİLER ÇALIŞTIRILIYOR


Şirinevler’de faaliyet gösteren ismini vermek istemeyen bir tekstil atölyesi sahibi, onlarca Suriyeli’nin atölyelerde çalıştığını ifade ediyor. Bazılarına günlük ücret bazılarına da aylık veriliyor. Yaşları küçük olan çalışanlara günlük 25 lira ücret ödendiğini söyleyen işletmeci, “Ben küçük bir işletmeyim. Kaçak işçi çalıştırmanın büyük cezası da var. O yüzden Suriyeli çalıştırmıyorum. Ancak bir çok işletmede Suriyeliler var. Küçük yaşta çokçuklar da çalıştırılıyor. Az ücret verildiği için işletme sahipleri bu yola başvuruyor. Suriyeliler de iş bulamadıkları için ağır şartlarda çalıştırılmayı kabul ediyor” diyor. Çadırların kurulduğu bölgede hizmet veren bir bakkal ise çadırlarda kalanların Suriyeli olmadığını iddia ediyor. Çadırlarda kalanların, birçok vatandaşı kandırdığını anlatan bakkal, “Bölgenin vatandışını rahatsız ediyorlar. Duyarlı vatandaşlarımız da bu insanlara yardımlarda bulunuyor. Yemek, kıyafet ve battaniye gibi ürünler getiriyorlar. Ancak bu insanlar Gaziantep ve Hatay’dan geliyor” ifadelerini kullanıyor. Bakkal, yapılan yardımları beğenmeyip çöpe atanları gördüğünü de iddia ediyor.


Kalanlara battaniye yardımı yapılıyor


ÇADIRLARIN kurulduğu bölgeye yaptığımız ziyaret sırasında bir vatandaş minibüsüne yüklediği 20-25 battaniyeyi çadırlarda kalan sığınmacılara veriyor. Yaptığı yardımın yeterli olmayacağını söyleyen vatandaş, “Yaklaşık bir ay önce iki aile buraya geldi. Bir çadır kurdu. Ancak gün geçtikçe sayı artmaya başladı. Yaptığımız yardımlar artık yeterli olmuyor. Yetkililerin bir an önce duruma el atması gerekiyor” diyor.


İşçileri çadırların arasında seçtiler


6 ay önce Suriye’deki savaştan dolayı Gaziantep’e kaçtığını söyleyen bir Suriyeli, iki kardeşinin uzun süredir cezaevinde olduğunu ve hiçbir haber alamadıklarını belirtiyor. Suriyeli, “Gaziantep’te kalacak yer ve iş bulamadık. İstanbul’a gelmeye karar verdik. Kız kardeşim şu anda bir tekstil atölyesinde 700 lira maaşla çalışıyor. Tekstil atölyesinin sahibi çadırların bulunduğu yere gelip burada kalanları çalışacakları yere götürdü. Bir çoğumuz da bu duruma razı olmak zorunda kaldık” dedi.


Erkek Suriyeliler inşaatlarda çalışıyor


BÖLGEYE gelen Suriyeliler genellikle tekstil atölyelerinde çalıştırılıyor. Dikiş yapmayı ve dikiş makinesi kullanmayı bilen kadınlar diğerlerine göre biraz daha fazla kazanıyor. Yaşları daha küçük olanlar ise ortacı olarak çalıştırılıyor. Bu çocuklar arasında kumaş taşıyanlar, depolarda çalıştırılanlar da bulunuyor. Erkekler ise genellikle inşaatlarda kullanılıyor. İnşaatlarda deneyimsiz bir Türk işçi günlük en az 50-60 liraya çalıştırılırken, Suriyelilere ödenen ücret ise 25 lira civarında. Ek olarak öğlen yemekleri inşaat sahipleri tarafından karşılanıyor.
 
Üst