Şarap içen müslümanlar...

excoupe

Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
28 Nis 2011
Mesajlar
1,183
Tepki puanı
24
Puanları
0
Bir yerde rastladım... çok hoşuma gitti....araştırma yaptım..yazarın bahsettiği şeyler tamamiyle doğru...
Şarap içen mi daha fedakar, müslümanlar mı? Kim "o vakitte" vatanı için canını vermeye hazırsa...
O vakitte sen şarap içiyorsun sana dokunmayalım veya sen namaz kılıyorsun seni es geçelim demez..
Önce vatanını sev sonra diğerlerini yap... İşsiz güçsüz dolaşıp, önceliğin ibadet olacağına; önceliğin vatanına hizmet olsun!!


Fatih çağından sonra “medrese”nin Türk fikir ve siyaset hayatına hakim olması ile başlayan taassubu, türlü iç kavgalara ve kan dökülmesine sebep olarak günümüze kadar gelmiştir. Din bilginleri arasında Ebusuud gibi müsamahalı ve akıllıları bulunduğu gibi, her türlü fikir değerlerinden mahrum ve devleti batıracak fetvalar vermekten çekinmeyen Birgili Mehmet gibi yobazlar da gelip geçmiştir. On Sekizinci asrın sonlarında devletin bütün kuruluşları gibi “medrese” de soysuzlaşmış ve hele “Tanzimat”tan sonra din bilgisi öğrenmek isteyenlerin değil, asker kaçaklarının barınağı haline gelmiştir. Kütüphanelerimizi dolduran eserlerin son 100-150 yılda yazılanlarına bakmak, fikir alanındaki yozlaşmayı reddi imkânsız tanıklarla ortaya koyar.

Halbuki daha önce böyle bir taassup yoktu. Büyük bir İslâm mücahidi olan Fatih, İslâmiyette haram sayılan resmini yaptırmak için İtalya’dan ressam getirttiği gibi, Fatih’in babası olup Haçlılar’a karşı büyük gazaları ile tarihe geçen İkinci Murad da bir aralık tahtı bırakıp Manisa’ya çekildiği zaman kadınlardan mürekkep musiki heyetleri arasında dünyadan zevk almış, o çağın bilginlerinden Şükrullah’a musuki risaleleri yazdırmış, şarap içmiş, fakat vatan tehlikeye girince de bütün bunları bırakıp yine ordunun ve devletin başına geçmekten geri kalmamıştır.

Bu büyük gazinin zamanında, hicrî 843′te (milâdî olarak 14 Haziran 1439 – 1 Haziran 1440 arasına tekabül eder) yazılan bir tarihî takvimde Çengiz Ügedey, Mengü, Hülegü gibi Müslüman olmayan büyük Türk hakanları rahmetle anılmıştır.

Üzerine çektiği müttefik haçlı ordularını yenen Yıldırım Bayazıd’ın içkiye düşkünlüğü de meşhurdur.

Orhan Gazi ise kendisiyle birlikte Rumlar’a karşı savaşan dervişlerden Geyikli Baba’ya, içki içtiğini bildiği için şarap göndermiştir.

Bütün bunlara rağmen kimse bu hükümdarların Müslümanlığına toz kondurmamış, konduramamıştır. Ana çizgilerine bakılmış, teferruatla uğraşmak lüzumsuzluğuna kimse kapılmamıştır. Çünkü Murad Beğ’in, Yıldırım’ın şarap içmesi veya Orhan Beğ’in bir dervişe içsin diye şarap göndermesiyle ne dünya yıkılmış, ne dine zarar gelmiş, ne de Müslümanlık kuvvetinden birşey kaybetmiştir.

Şarap içen, fakat canını ortaya koyarak Rumlarla savaşan Geyikli Baba, beş vakit namazı kaçırmadığı halde tefecilikle milleti soyan, yalan söyleyen ve iftira atan bugünün soysuzlarından elbette çok yüksek olduğu gibi, şarap gönderen Orhan Gazi de günümüzün şarapsız Arap hükümdarlarına göre elbette bin kat yararlı, faydalıydı.

Bugünkü Türkiye, yüz yıl önceki Türkiye’den çok ilerdedir. O zaman ki gerilikle şimdiki ileriliği karşılaştırmak için vereceğim tek örnek, nerden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok ibret vericidir.

Bugün Süleymaniye Umumî Kütüphanesi adı altında toplanmış bulunan 100 kadar kütüphaneden biri de Hüsrev Paşa Kütüphanesidir. Hüsrev Paşa Kütüphanesi’nde 807 numaranın 13. mükerrerinde 60 yapraklı bir kitap vardır. Bu kitap İkinci Mahmud çağında Osmanlı ordusunun kuruluşuna nizamlarına, istihkaklarına dair bir eserdir. İşte bu eserde “her orduda bir müşirle üç ferik bulunması ve ferikler arasında okur yazar ve kâr-âşinâ olanların erkân olması gerektiği” yazılmaktadır.
 

ToNy

Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
10 Eki 2010
Mesajlar
662
Tepki puanı
1
Puanları
0
Bu yazıyı yazan kişi padişahların içki içtiğini nereden biliyormuş onu anlayamadım, ?
Beraber rakı sofrasında oturmuşlukları mı varmış,
Yoksa padişahların içki sofralarında fotoları falan mı varmış... ?
Adı geçen padişahlar tarihimizde önemli yeri olan büyük insanlardır, Vakit namazını kaçırmayan, Allah'ı ve kitabını dilinden düşürmeyen insanlardır...
Onların arkasından bu şekilde sanki MUHTEŞEM YÜZYIL dizisinin saçma senaryosu gibi yazılar yazılması açıkçası hoş değil...
Artı olarak İçki insanı Allah nazarında dinden çıkartmaz, Kafir yapmaz... Sadece haram bir maddeyi içtiğinden ötürü günaha girersin... Ama şuda unutulmasın ki içki imanı zayıflatır...
Ama bu iş dinden ziyade iyice siyasete dönmeye başlamış gördüğüm kadarıyla...
Son zamanlarda bazı kesimlerin birbirlerine olan düşmanlıklarından ötürü,
Belli bir kesim Padişahlarımızı,
Belli bir kesim ise Mustafa Kemal Atatürk'ü yerden yere vuruyor...
Sırf kötülemek için...
Bunlar hoş şeyler değil,
Bu insanlar bizim atalarımızdır,
Sevmiyorsak bile saygı duymak zorundayız...
 
Üst