- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepki puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 55
İstanbul'da düzenlenen, 11. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nda sergilenen 'T-129 Atak' helikopteri, Asya, Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinden katılımcıların ilgi odağı oldu. "Varan" ve "Şimşek" zırhlı araçları da son model teknolojileriyle fuarda öne çıkan araçlar arasında oldu.
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarda sergilenen "T 129 Atak" helikopterine, Azerbaycan, Bahreyn, Pakistan, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya ve Türkmenistan gibi Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin ilgi gösterdiği bildirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. İş Geliştirme Lideri Görkem Bilgi, projeyle ilgili AA muhabirine verdiği bilgide, programın ana yüklenicisinin Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. olduğunu belirterek, helikopterden 59 adet kesin, 32 adet opsiyonel olarak üretip Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine teslim edeceklerini söyledi.
Şu anda üretimlerin devam ettiğini ifade eden Bilgi, şunları kaydetti:
"İlk etapta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 9 adet erken duhul helikopterlerini teslim edeceğiz. Geriye kalan 50 adet helikopteri de asıl atak programı olarak teslim edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları doğrultusunda böyle bir karar alındı. Atak programını biz öne çektik. 9 adet helikopteri daha önceden teslim etmeyi ümit ediyoruz."
Helikopterin ilk uçuşunun 17 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleştirildiğini ifade eden Bilgi, şu anda Kara Havacılık Komutanlığı bünyesindeki helikopter pilotlarının Tusaş Uçuş Okulu bünyesinde "T 129 Atak" helikopterinin eğitimini gördüğünü söyledi.
TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edildi
Bilgi, "T 129 Atak" helikopterinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin bir taarruz helikopteri ihtiyacı olduğunda ilk baktıkları şeyin TSK'nın ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Bilgi, şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda bir gövde seçildi. Bu gövdenin en uygunu da AgustaWestland firmasının A 129 mangusta denilen helikopteri seçildi. Biz o gövdeyi boş olarak aldık. O gövdenin içine de kendi silah sistemimizi, ekipmanlarımızı, elektronik sistemlerimizi TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda dizayn ettik."
Projenin hayata geçirilmesinin 6 yıllık bir süreci kapsadığını ifade eden Bilgi, dünyaya bakıldığında taarruz helikopteri üreten ülke sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi.
Bilgi, en büyük artılarından birisinin en yeni teknolojiye sahip helikopter olma özelliği olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Rakiplerimizle kendimizi kıyaslayacak olursak, şu anda Apache helikopterinin ağırlığı 13 tondur, Kobra helikopterinin ağırlığı 11 tondur, Atak helikopterimizin ağırlığı ise 5 tondur. Atak, boyutları ve özellikleri doğrultusunda en efektif helikopterdir. Apache, Kobra diğer helikopterlere göre daha az maliyet etkin bir helikopterdir. Taarruz helikopterleri her zaman zor ürünlerdir, sırf platform fiyatlarıyla değil, aynı zamanda bakım maliyetleri göz önüne alındığında Atak helikopteri dünyada diğer rakiplerine göre son derece maaliyet etkin bir helikopterdir."
Üzerindeki silah sistemi
Bilgi, Atak helikopterinin üzerindeki silah sistemini anlatırken, önünde 500 mermi kapasiteli, 20 milimetrelik top mermisi bulunduğunu ifade etti.
Bunun haricinde Roketsan tarafından üretilen ve "Cirit" adı verilen lazer güdümlü 70 milimetrelik roketler olduğunu belirten Bilgi, aynı roketlerin güdümsüzlerinin de bulunduğunu kaydetti.
Bilgi, yine Roketsan tarafından üretilen ve adı "Umtas" olan lazer güdümlü anti tank füzelerinin helikopterde bulunduğunu belirterek, söz konusu füzenin menzilinin ise 8 kilometre olduğunu dile getirdi.
"Atak"ta farklı bir yeniliğe daha değinen Bilgi, "Normalde taarruz helikopterinde öndeki pilot silah sistemlerini kullanır, arkadaki pilot platformu kullanır. Biz her iki kokpiti de aynı özelliklerle kullanıp, yeni bir özellik getirdik. Öndeki ve arkadaki pilot aynı sistemleri kullanabiliyor" diye konuştu.
İlk defa kendi ürünleri olan bir taarruz helikopterinin fuara getirilerek sergilendiğini anlatan Bilgi, bunun gururunu yaşadıklarını söyledi.
"Varan" ve "Şimşek" zırhlı araçları son model teknolojileriyle fuarda öne çıkan araçlar arasında oldu.
Hema Defense Endüstrisi A.Ş. Genel Müdürü Koray Gökalp, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarda, zırhlı araç görev grubunda tanıtımı yapılan "Vatan" ve "Şimşek" araçlarının özellikleri hakkında AA muhabirine bilgi verdi.
"Vatan" zırhlı aracının keşif, komuta kontrol ve görüş sistemleriyle yapılmış yüksek koruma sistemli teknolojik bir araç olduğunu belirten Gökalp, şunları kaydetti:
"Varan aracımız 550 beygirlik bir motora sahip, çok güçlü bir motor grubu. 16 ton ağırlığında. Maksimum 6 kişi alabiliyor. İçerisi pek çok gelişmiş elektronik araçla donanacak. İçinde kendisini korumaya yönelik sis bombaları ve uzaktan kumandalı makineli tüfek mevcut. Tamamen savaş alanında kullanılacak tankların hemen arkasından tanklardan daha hızlı pozisyon alabilecek gözetleme ve keşif yapabilecek bir araçtır. Size birisi nükleer ya da biyolojik silah attığında, bunu sizin Birleşmiş Milletler'e ya da NATO'ya ispat etmeniz gerekiyor. Bunu sağlamanız için bunda çok gelişmiş bir uluslararası keşif sistemi mevcuttur."
Gökalp, projeye 2008 yılının başından beri çalıştıklarını anlatarak, 90 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve başlangıçta yurt dışından da destek aldıklarını ifade etti.
Ülkelerin ihtiyaçlarına ve değişik görev donanımlarına göre bazı farklara sahip olabilen araçlardan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne satmayı planladıklarını belirten Gökalp, "Şu anda mesela Türk Silahlı Kuvvetleri'nin böyle bir talebi olacak. Bizim beklediğimiz araç sayısı da 360 civarında" diye konuştu.
"Şimşek"
Gökalp, "Şimşek" isimli muharip bir araç olan ve üzerinde tanksavar füzeleri, makineli tüfek, hem 12.7 hem 30 milimetrelik uzaktan kumandalı silah taşıyıcılı bir araçlarının da fuarda tanıtıldığını söyledi.
"Şimşek"in muharip bir araç olduğuna vurgu yapan Gökalp, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun üzerinde tanksavar füzeleri taşıyabiliyoruz. Gelişmiş gece ve gündüz görüş sistemleri olabiliyor. Silahlı kuvvetlerin bütün ağır zırhlı araçlarıyla aynı anda koordine edeceğiniz pozisyon ve görev olarak sistemlere sahip. Şu anda 20 adet tanksavar füzesini arkasında taşıyabiliyorsunuz. Fakat bunu farklı amaçla kullanmak istiyorsanız yerine personel taşıma gibi özellik de eklenebilir. Bu projemiz de yine 2008'in başında başlanmış bir projedir."
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarda sergilenen "T 129 Atak" helikopterine, Azerbaycan, Bahreyn, Pakistan, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya ve Türkmenistan gibi Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin ilgi gösterdiği bildirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. İş Geliştirme Lideri Görkem Bilgi, projeyle ilgili AA muhabirine verdiği bilgide, programın ana yüklenicisinin Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. olduğunu belirterek, helikopterden 59 adet kesin, 32 adet opsiyonel olarak üretip Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine teslim edeceklerini söyledi.
Şu anda üretimlerin devam ettiğini ifade eden Bilgi, şunları kaydetti:
"İlk etapta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 9 adet erken duhul helikopterlerini teslim edeceğiz. Geriye kalan 50 adet helikopteri de asıl atak programı olarak teslim edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları doğrultusunda böyle bir karar alındı. Atak programını biz öne çektik. 9 adet helikopteri daha önceden teslim etmeyi ümit ediyoruz."
Helikopterin ilk uçuşunun 17 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleştirildiğini ifade eden Bilgi, şu anda Kara Havacılık Komutanlığı bünyesindeki helikopter pilotlarının Tusaş Uçuş Okulu bünyesinde "T 129 Atak" helikopterinin eğitimini gördüğünü söyledi.
TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edildi
Bilgi, "T 129 Atak" helikopterinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin bir taarruz helikopteri ihtiyacı olduğunda ilk baktıkları şeyin TSK'nın ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Bilgi, şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda bir gövde seçildi. Bu gövdenin en uygunu da AgustaWestland firmasının A 129 mangusta denilen helikopteri seçildi. Biz o gövdeyi boş olarak aldık. O gövdenin içine de kendi silah sistemimizi, ekipmanlarımızı, elektronik sistemlerimizi TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda dizayn ettik."
Projenin hayata geçirilmesinin 6 yıllık bir süreci kapsadığını ifade eden Bilgi, dünyaya bakıldığında taarruz helikopteri üreten ülke sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi.
Bilgi, en büyük artılarından birisinin en yeni teknolojiye sahip helikopter olma özelliği olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Rakiplerimizle kendimizi kıyaslayacak olursak, şu anda Apache helikopterinin ağırlığı 13 tondur, Kobra helikopterinin ağırlığı 11 tondur, Atak helikopterimizin ağırlığı ise 5 tondur. Atak, boyutları ve özellikleri doğrultusunda en efektif helikopterdir. Apache, Kobra diğer helikopterlere göre daha az maliyet etkin bir helikopterdir. Taarruz helikopterleri her zaman zor ürünlerdir, sırf platform fiyatlarıyla değil, aynı zamanda bakım maliyetleri göz önüne alındığında Atak helikopteri dünyada diğer rakiplerine göre son derece maaliyet etkin bir helikopterdir."
Üzerindeki silah sistemi
Bilgi, Atak helikopterinin üzerindeki silah sistemini anlatırken, önünde 500 mermi kapasiteli, 20 milimetrelik top mermisi bulunduğunu ifade etti.
Bunun haricinde Roketsan tarafından üretilen ve "Cirit" adı verilen lazer güdümlü 70 milimetrelik roketler olduğunu belirten Bilgi, aynı roketlerin güdümsüzlerinin de bulunduğunu kaydetti.
Bilgi, yine Roketsan tarafından üretilen ve adı "Umtas" olan lazer güdümlü anti tank füzelerinin helikopterde bulunduğunu belirterek, söz konusu füzenin menzilinin ise 8 kilometre olduğunu dile getirdi.
"Atak"ta farklı bir yeniliğe daha değinen Bilgi, "Normalde taarruz helikopterinde öndeki pilot silah sistemlerini kullanır, arkadaki pilot platformu kullanır. Biz her iki kokpiti de aynı özelliklerle kullanıp, yeni bir özellik getirdik. Öndeki ve arkadaki pilot aynı sistemleri kullanabiliyor" diye konuştu.
İlk defa kendi ürünleri olan bir taarruz helikopterinin fuara getirilerek sergilendiğini anlatan Bilgi, bunun gururunu yaşadıklarını söyledi.
"Varan" ve "Şimşek" zırhlı araçları son model teknolojileriyle fuarda öne çıkan araçlar arasında oldu.
Hema Defense Endüstrisi A.Ş. Genel Müdürü Koray Gökalp, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarda, zırhlı araç görev grubunda tanıtımı yapılan "Vatan" ve "Şimşek" araçlarının özellikleri hakkında AA muhabirine bilgi verdi.
"Vatan" zırhlı aracının keşif, komuta kontrol ve görüş sistemleriyle yapılmış yüksek koruma sistemli teknolojik bir araç olduğunu belirten Gökalp, şunları kaydetti:
"Varan aracımız 550 beygirlik bir motora sahip, çok güçlü bir motor grubu. 16 ton ağırlığında. Maksimum 6 kişi alabiliyor. İçerisi pek çok gelişmiş elektronik araçla donanacak. İçinde kendisini korumaya yönelik sis bombaları ve uzaktan kumandalı makineli tüfek mevcut. Tamamen savaş alanında kullanılacak tankların hemen arkasından tanklardan daha hızlı pozisyon alabilecek gözetleme ve keşif yapabilecek bir araçtır. Size birisi nükleer ya da biyolojik silah attığında, bunu sizin Birleşmiş Milletler'e ya da NATO'ya ispat etmeniz gerekiyor. Bunu sağlamanız için bunda çok gelişmiş bir uluslararası keşif sistemi mevcuttur."
Gökalp, projeye 2008 yılının başından beri çalıştıklarını anlatarak, 90 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve başlangıçta yurt dışından da destek aldıklarını ifade etti.
Ülkelerin ihtiyaçlarına ve değişik görev donanımlarına göre bazı farklara sahip olabilen araçlardan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne satmayı planladıklarını belirten Gökalp, "Şu anda mesela Türk Silahlı Kuvvetleri'nin böyle bir talebi olacak. Bizim beklediğimiz araç sayısı da 360 civarında" diye konuştu.
"Şimşek"
Gökalp, "Şimşek" isimli muharip bir araç olan ve üzerinde tanksavar füzeleri, makineli tüfek, hem 12.7 hem 30 milimetrelik uzaktan kumandalı silah taşıyıcılı bir araçlarının da fuarda tanıtıldığını söyledi.
"Şimşek"in muharip bir araç olduğuna vurgu yapan Gökalp, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun üzerinde tanksavar füzeleri taşıyabiliyoruz. Gelişmiş gece ve gündüz görüş sistemleri olabiliyor. Silahlı kuvvetlerin bütün ağır zırhlı araçlarıyla aynı anda koordine edeceğiniz pozisyon ve görev olarak sistemlere sahip. Şu anda 20 adet tanksavar füzesini arkasında taşıyabiliyorsunuz. Fakat bunu farklı amaçla kullanmak istiyorsanız yerine personel taşıma gibi özellik de eklenebilir. Bu projemiz de yine 2008'in başında başlanmış bir projedir."
