ZN Kangoo'nun Yanında Duran Aslan Parçası

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0
Kıymetli forumdaşlar; hatırlayacağınız üzere bir süre önce aynı başlığa sahip bir konu açmıştım ve aşağıdaki gibi bir giriş yapmıştım.

Evet sevgili dostlar, bir süredir aklımı kurcalayan, beni uykularımdan eden yavruyu nasip oldu ZN Kangoo'nun yanına park ettik :)

Ilk izlenimler oldukça iyi tabi :) Kısa mesafede alışmak kolay olmuyor ama zamanla ikimiz de birbirimize alışacağız gibi ;) Şehir performansı güzel, araziyi de test edeceğiz inşallah

En güzel yani da ekonomisi olsa gerek :D

Aslan parçası dedik de aslan mı kaplan mı yoksa sahibi gibi kara kartal mı ona karar vermek lâzım :)

Alın size ütü :)

Tabi sonrasında sizlerden çeşitli tahminler gelmiş, ben ser verip sır vermemeye olabildiğince özen göstermiştim.

Forumumuzun rus ajanı dediğimiz [MENTION=5851]C.Kaan[/MENTION] kardeşimiz de bir takım tahminlerde bulunmuş ama doğru cevabı bulamamıştı bir türlü. O da en son

Akşama Olmadı En Geç Yarın Çıkar Ortaya :D
diyerek görüşünü belirtmişti.

Tahminlerin en ilginci de [MENTION=5598]yiğit[/MENTION]alp'in tahmini idi; UGK'yı mı aldın diye sormuştu :)

11716d1371808378-zn-kangoonun-yan-nda-duran-aslan-parcas-ekran-al-nt-s-.jpg

[MENTION=8121]ensar*[/MENTION] kardeşim de bizim apartmanın önünden geçerken gördüğü araçları benim zannetmeye başladı bu süreç içerisinde :)

Galiba ben yakaladım araç dodge nitro 4x4
Senin binanın önünde gördüm vahap abi doğru bildim mi?

Zaten sonrasında da konu Mustafa abimiz tarafından kilitlendi hihi

Neyse; bu süreç içerisinde araçtan haberdar olan ve ne olduğunu açıklamayan Mustafa abimiz, Onur ve Yiğitalp'e de ayrıca teşekkür ediyorum :)

Gelelim ters köşeye yatırma meselesine

Hepinizin yaptığı tahminlere göz atarak ters köşe yapacağımı söylemiştim, yapıyorum şimdi o ters köşeyi :)

Ucuz, ekonomik, arazi özellikleri olan biraz yüksek süratlerde rüzgar ve yol sesi sorunu olan bir ulaşım aracı demiştim. Daha da fazla ipucu veremezdim ama yine de doğru tahmin gelmedi.

Efendim bu aslan parçası Kron adlı firmanın üretmiş olduğu XC 500 (V-Brake) modelindeki 2013 model dağ bisikleti(mtb)dir qw
993914_651873288174419_528924942_n.jpg

Kendisi ile mutlu, mesut bir biçimde süren birlikteliğimiz bu gün itibarı ile 400 km'ye ulaşmış ve ikinci bakımı Bakırköy - Metin Bisiklet'te Metin abimiz tarafından yapılmıştır.

Şimdi gelelim bisikletimizle ilk izlenimlerimize;

Bisikletimiz 18" kadroya sahip. Bu aralık da 1,70 - 1,80 boylarında birinin kullanması için ideal kadro boyutu. Üzerinde 26" jantlarıyla geliyor ve bisikletimizin yola tutunmasını standardında gelen Rubena Scyllia Sport arazi lastikleri sağlıyor.

Aktarma grubu olarak da Shimano markasına ait Altus serisinin 24 vitesli seti kullanılmış. Aktarıcı ve fren grubunun Shimano Altus olmasına bakmayın, giriş/orta seviye olarak gösterilen bu sistem arazi inişi yarışlarına katılmayacaksanız işinizi fazlasıyla görecektir. Arazi ve şehir turları ve de uzun bisiklet seyahatleri için oldukça ideal bir aktarma grubudur desem yeri.

Zoom markalı kilitlenebilir amortisörlü maşaya sahip olan bisikletimizde şehir ve arazi koşulları için iki farklı modda sürüş seçeneği bulunmakta. Şehir turlarında amortisörü kilitleyerek şehir bisikleti konforu yaşayabilir, arazi sürüşünde ise açarak yolun sürüşünüzü etkilemesini minimuma düşürebilirsiniz. Ayrıca bir diğer güzel özelliği de amortisör sertliğinin ayarlanabilir olması. :deli

Bisiklet; normal bir insanın tek eliyle rahatlıkla kaldıracağı bir ağırlıkta. Ayrıca Hidrolik Disk Fren, geliştirilmiş aktarıcı setleri gibi modifikasyonlara da oldukça uyumlu bir model. Tercih sebeplerimden biri de buydu açıkçası.

Belirtmek istediğim başlıca hususlardan biri de ilk okulun bitmesi bende bisiklete bindiğim dönemin de bitmesi manasına gelmesi, çünkü yalvara yakara aldırdığım Castello Terminatör'ümü bir gün bir kaç dakikalığına kilitlemeyi unutmuştum ve kapının önünden çalındı. Bu olayın üzerinden de yaklaşık 13 - 14 sene kadar geçmişti. Bu süreç arasında iki tekerlekli olarak motosiklet kullanmış olmama rağmen bisiklete hiç binmemiştim. Bisikleti satın almamdan tutun, her akşam yaptığım turlara kadar sıkı bir aile direnişiyle karşılaştım anlayacağınız :aytuğ

İlk turumu da aldıktan üç gün sonra Belgrad Ormanı Bisiklet Parkuru'nda yapabildim. İlk yarım saat acemiliğimi atmakla, sonrasındaki yarım saat ise bisiklete alışmakla geçti.

İlk gün yaklaşık olarak 60 km kadar kullandım parkurda. Bisiklet gerçekten verdiğim her bir kuruşu sonuna kadar hak ettiğini gösterdi bana. Parkur dışına çıkıp orman arazisi içerisinde de kullandım alıştıktan sonra. Hep televizyonlarda seyrettiğim, yapabilir miyim diye düşündüğüm yarışların aslında o kadar da zor olmadığını gördüm.

İkinci gün ise Bahçelievler - Güngören - Bağcılar - Bakırköy ilçeleri arasında bir akşam turu attım. Bu tur da yaklaşık olarak 20-30 km kadar tuttu. Ayrıca bisikletle ilk karayolu deneyimim olduğunu hesaba kadar isek ilk günden daha eğlenceli geçti bile diyebilirim. Normalde amortisörünü kilitlemiştim ama yolların durumunu görünce amortisör kilidini açmanın doğru bir tercih olacağını düşündüm.

Üçüncü günümde ise Bahçelievler'den çıkıp sahilden İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Samatya) hizasına kadar gidip geri döndüm. Yaklaşık 30 - 35 km tutan tur oldukça rahat geçti. Zaman zaman ufak tefek sıkıntılar olsa da güzel geçen tur hepsine bedeldi.

Dördüncü günümüzde ise Yenibosna'ya kadar gittim. Kocasinan'da bulunan mezarlığın önünden yukarı doğru çıkarken bir bisiklet sürücüsünün en büyük kabusu olan köpek kovalama hadisesini uygulamalı olarak gördüm. Yokuşlarda 1. veya 2. vitesleri kullanan ben 11. 12. vitesten aşağı düşmeden büyük bir özveri ile kendini bilmez iki köpeğin kovalamasından sağ salim kurtuldum hihi Dönüşte farklı bir yolu kullanarak döndüm. Yokuş yukarı vites yükseltmek ve olanca gücümle pedallara asılmak henüz daha dördüncü günden hazır olmadığım bir durumdu, fazla dolaşamadım. O gün bu gündür geçtiğim güzergahlar üzerinde köpek analizi yapıyorum hehe

Beşinci günümüz cumaya denk geldi. Haftanın yorgunluğuydu, o, bu derken fazla zorlanmadan süreyim dedim. Evden çıkıp doğruca Bakırköy Mahzar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin hemen girişinde sol tarafta bulunan yürüyüş parkuruna gittim. 700 metrelik bir parkur. Yürüyüş ve koşu yolları var. Akşam saatleri olması sebebi ile sabah kalabalığı yoktu ama yine de spor yapmaya gelen insanlar vardı. Kendimi çok zorlamadan, düşük viteste yüksek kadans çalışması yaptım. Sports Tracker verileri 30 tur attığımı gösteriyor parkurda bu da 21 km eder. Sonrasında ise eve döndüm.

Altıncı günümüz cumartesi idi ve hafta sonuna en çok yakışan yer deniz kıyısı olur düşüncesi ile düştük yollara. Bahçelievler'den çıkıp Zeytinburnu'na, Veliefendi Hipodromu'nun önünden geçen bisiklet yoluna doğru ilerledim. Bisiklet yolu projesi oldukça güzel bir proje olmuş, belirtmeden edemeyeceğim. Umarım ki olabildiğince yaygınlaşır da... Sonrasında ise bir süre Zeytinburnu Sahil Yolu paralelinde uzanan bisiklet yolu ile sonrasında ise bisiklet kullanımına uygun bir güzergah seçerek İBB Florya Dinlenme Tesisleri'ne kadar pedalladım. Özellikle bu güzergahın çok hoşuma gittiğini belirtmek isterim. Durduğum her ışıkta farklı bir soruyla karşılaştım. İnsanların tepkisi ve trafikte bana karşı gösterdikleri davranışlar oldukça hoşuma gitti. Kendini bilmez bir kaç sürücüyle karşılaşsam da üstesinden geldim. Yolun bir kısmında ise 20 kişilik bir bisiklet grubuna denk geldim. Gerçekten grup halinde yapılan bir tur tek başına yapılana göre daha farklı oluyormuş. Kısa bir ışık sohbeti bu grup içerisinden güzel bir kaç dost kazandırdı bana. Tesislere vardıktan sonra verilen kısa bir molanın ardından aynı güzergah üzerinden geri döndüm. 30 - 35 km kadar sürdü bu yolculuk. Üstelik acaba daha iyisini yapabilir miyim diye düşünmeden de edemedim.

Yedinci günümüzde herkesin aksine erkenden uyandım ve güne güzel bir kahvaltıyla başladım. Saat 10:00 sularında çıktım evden. İstikamet bu kez Tarihi Yarımada Turu - Beşiktaş ve Sahilyolu üzerinden ev şeklinde idi. Üstelik bu kez ilk defa E5'e de çıkacaktım (Evet, bisiklet sürücüleri gerekli ikaz ekipmanları ve kask kullanarak karayollarına çıkabiliyorlar. Yolun en sağından (arıza şeridi de dahil) seyretmek zorundalar) İncirli köprüsünden E5'e girdim ve Aksaray'a doğru pedallamaya başladım. Çapa dolaylarına geldiğimde "bisikletle Ankara'ya gitmek istiyorum" diyen bir hocam vardı, onu aradım. Tesadüf bu ya oda tura çıkacakmış. Bir süre onu bekledim, hem bu arada dinlenmiş de oldum. Aksaray üzerinden Beyazıt'a oradan da Çemberlitaş - Gülhane - Sirkeci - Kabataş hattını takip ederek Beşiktaş'a kadar pedal çevirdik. Yol üzerinden geçerken de Sirkeci'de hocamın bisikletini aldığı yere uğrayıp bisikletine ufak tefek bir kaç bakım yaptırdık.

Beşiktaş'ta yenilen öğle yemeğinin ardından nereye gideceğimize baştan karar veremedik. Sonrasında ise babamın arayarak Belgrad Ormanı'na geçtiklerini söylemesi üzerine bir sonraki durağımız belli oldu. Hocam da eşini aradı onlara da Belgrad Ormanı'na gelmelerini söyledi. Zaten ailecek tanışıyor olmamız da işe ayrı bir zevk kattı. Belgrad Ormanı'na vardığımızda doğruca sofraya oturduk ama yemek yiyecek halimiz de kalmamıştı :aytuğ Yemekti, dinlenmeydi derken bisikletlerle geldiğimiz için bizim kalkma vaktimiz gelmişti. Bizimkilerin yahu arabayla gideriz demesi falan engel olamadı bize. Sahil üzerinden geldiğimiz yolu kullanarak geri döndük. Kumkapı Balık Hali'nde kısa bir mola verdik, bir ufak atıştırdık ve Yedikule'ye kadar hocamla birlikte pedalladık. Sonrasında o Çapa'ya saptı ben de klasik sahilyolu güzergahını kullanarak Bakırköy'e kadar geldim. Bisikletin KM sayacı 300'e yaklaşmıştı, hazır gelmişken ilk bakımını yaptırayım diyerek satın aldığım yere geçtim. Yolumun üzerinde olması da ayrı bir güzellik oldu. İşim de biraz uzun sürdü, o ara da bana dinlenme açısından güzel oldu.

Sonrasında ise eve doğru yol almaya başladım. Tam eski adıyla JFK, yeni adıyla Aile Hastanesi'nin hizasına geldim ki yağmur sağanak halde yağmaya başladı. Açıkçası ben lastiklerin sorun olabileceğini düşünmüştüm ama beklediğim gibi bir sorun da teşkil etmediler. En büyük sorunu gözlükler oluşturdu, yağmur damlaları görmemi zorlaştırdığı için çıkartmak zorunda kaldım. Haznedar'a kadar sürdüm. Sonrasında ise uygun bir saçak altı bulup geçmesini bekleyeyim dedim ama yağmur dinmeyeceğinin sinyallerini verince mecbur pedallamaya devam ettim. Eve gelip duşa girdiğimi falan hatırlıyorum ama sonrasında geçen 10 saat yok bende. Öyle deliksiz uyumuşum. Gün içerisinde de 100 km'den fazla yol yapmışım.

Ertesi gün sadece hazır forma girmeye de başlamışken antremanlardan soğumamak maksadıyla bi 10 - 15 km kadar hafif bir tur atabildim sadece. Gece de memlekete gitmek üzere arabayla yola çıkınca bir hafta kadar bisiklete binemedim.

Dönünce de ufak ufak turlarla kaldığım yerden devam ettim efendim kullanmaya.

Araya mubarek Ramazan ayının girmesi planlarımı sekteye uğratsa da akşamları iftardan sonra kısa mesafede düşük sürat ve viteste yüksek kadans çalışmaları yapıyorum. Yüksek kadansta pedal çevirmeye alışmaya çalışıyorum.

Sonrasında ise planlarımda nasip olursa Gelibolu (Şehitlikler) - Çanakkale - Truva - Gökçeada - Bozcaada turları ve Çanakkale'den başlayıp Manisa üzerinden İzmir turu var.

Fotoğraf makinem şu anda yanımda olmadığı için fotoğrafların tamamını ekleyemiyorum.
 

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0
Bu kadar bisikletten bahsettik, ekipmanlardan da bahsetmezsek olmaz şimdi.

İlk ve en önemli ekipmanımız tabi ki kaskımız :eyv

1005582_642256399136108_398512907_n.jpg


Smart markalı kaskımız görevini layığıyla yapabilen, profesyonel bir kask efendim. Havalandırma kanalları oldukça fazla ve iç dokusu da gayet yumuşak. Başı rahatsız etmiyor, çok da ağır değil. Koruma görevini layığıyla yapabildiği testlerle falan kanıtlanmış bir kask. Yine de biz de test etmek zorunda kalmayız inşallah diyor ve ikinci ekipmanımıza geçiyoruz;

SSun 3 Ledli Bisiklet Feneri

11378.jpg


Hem flaşör modunda çalışan hem de sürekli aydınlatma sağlayan bir fener efendim. Su geçirmiyor ve 20 metre kadar su altında da çalışabiliyor. Klipsinden ayırıp el feneri olarak da kullanmanız mümkün.

Cateye Flaşör Lamba

Cateye_TL-LD135-R-300x300.png


Bu flaşör lamba da gece sürüşlerinde sürücülerin bizleri fark etmeleri için kullandığımız bir lamba. Üç farklı modu var. Sürekli - Yanı sönen ve her bir ledin sırayla soldan sağa teker teker yanıp söndüğü modlar olmak üzere. Yanıp sönen mod fark edilmek için birebir. Üç ledli modelini aldım ben ancak ilerleyen zamanlarda beş ledliye geçiş yapabilirim ihtiyaç olması halinde. Şehir içinde oldukça iş görür düzeyde ancak.

VDO A4+ Km Sayacı

1303829881758-ez26381hd7uu-399-75.jpg


Efendim bu da yine ucuz yollu satın aldığım km sayacı. İlk etapta yeterli olabileceğini düşündüm ancak bana yetmemeye başladığı için değiştirilecekler listesinin başında. Ortalama hız, toplam yol, günlük yol gibi verileri sunmakta bize bu sayaç. Kablosuz olması en büyük artısı. Yine de benim gibi kadans ölçer arayan bisiklet sürücüleri için pek de yeterli olduğunu söyleyemem. İşini güzel yapıyor ama :eyv

Zefal Suluk Kafesi

zefal-aluminyum-suluk-kafesi.jpg


Bir bisikletin en önemli aksesuarlarından biridir bence suluk kafesi. Ben de bu konuda tercihimi Zefal'den yana kullandım efendim.

Polisport Termal Suluk

1062_1_ficha.jpg


Suluk kafesinden sonraki en mühim aksesuar ise suluktur şüphesiz. Ben uzun turlara çıkmayacağımı düşünerek yukarıdaki suluğu aldım. İçerisindeki sıvının ısısını 3 saat kadar muhafaz edebiliyor. Sıcak ve soğuk sıvılar konulabiliyor ancak kısa zamanda çok daha profesyonel bir suluğa geçiş yapma niyetim var.

Kinguard 150 cm Kilit

kinguard%20halat%20kilit.JPG


En önemli güvenlik ekipmanlarından biri de kilittir efendim Bisiklet için. Kinguard denen bu kilidi tercih ettim ben. 1.5 metre uzunluğunda ve oldukça da kalın bir çelik halata sahip.

ZLC Zil

BISIKLET-ZILI-2-YIL-GARANTILI-UCRETSIZ-KARGO__84407783_0.jpg


İşte bu yokluğunu en çok hissettiğim ekipmandı. İnsanlara hop hişt hey diye bağırıp dikkatlerini çekmek gerçekten gülünç oluyordu bisiklet üzerinde. Fren sesini duyduklarında ise panik oluyorlardı. Her ne kadar komik hallere sebebiyet verse de bu zil her şeyi değiştirdi. En azından artık dikkat çekiyorum ve daha dikkati davranıyor insanlar hehe Eski bisiklet zilleri gibi de değil hani sesi. Zırrrn diye değil de Çınnnn diye ötüyor. Hızlı ve ard arda bastığınız zaman insanlar bir nostaljik tramvay bekliyor doğrusu :D

Solehre Gel Protect Eldiven

485l455.jpg


Bir diğer önemli ekipman da jel takviyesli eldivenler oldu. Jel takviyeli olması hem ele rahat bir tutuş sağlıyor hem de olası bir düşme durumunda destek olarak kullanılan ellerde avuç içinin tahribata uğramasına engel oluyor. Yine de temennimiz bunların yaşanmaması qw

Tranz - X Gidon Boynuzu

14860898.jpg


Efendim bu gidon boynuzları da hem olabildiğince estetik görünüyor ve bisikletimizin estetiğini bozmuyor hem de uzun süreli sürüşlerde otomobil direksiyonu tutar gibi gidonumuzu tutmamızı sağlayarak rahat bir sürüş yapmamıza olanak sağlıyor.
 

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0
Yakın bir zamanda bol miktarda fotoğraf ve güzel metinlerle yine burada olacağım efendim :) Saygı ve sevgilerimle qw
 

ROADFOX

Kerem SAYARI, T.C. Vatandaşı,
Başkan
Bilgi Girilmemiş
Katılım
9 Eki 2010
Mesajlar
12,738
Tepki puanı
530
Puanları
113
Yaş
55
​Üstadım çok azimli girmişsin olaya hadi hayırlısı bekliyoruz artık değişik mekanlardan renkli fotolar ve videolar zevkli olaydır sahidenqw​ekipmanda dirseklik ve dizlik unuttunmu kullanmayacakmısın?
 

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0
​Üstadım çok azimli girmişsin olaya hadi hayırlısı bekliyoruz artık değişik mekanlardan renkli fotolar ve videolar zevkli olaydır sahidenqw​ekipmanda dirseklik ve dizlik unuttunmu kullanmayacakmısın?

abim dizlik ve dirseklik kısmını unutmadım aslında ama kullanmayı pek düşündüğümü söyleyemem. Bir de yaş itibarı ile bizim için pek dizlik ve dirseklik olmuyor :D Genelde çocuklar için üretilen modeller var.
 

C.Kaan

Kaan ÖNTAN,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
19 Kas 2011
Mesajlar
4,543
Tepki puanı
123
Puanları
0
Ooo Biz Çok Ters Köşeye Yatmışız Alışmışız Hep 4 Teker Tahminleri Yapmaya qw
 

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0
Ooo Biz Çok Ters Köşeye Yatmışız Alışmışız Hep 4 Teker Tahminleri Yapmaya qw

söylemesem eyvallah da söyledim çok ters köşeye yatacaksınız diye :aytuğ hayır bi de sen rus ajanısın yahu :D kalmadı ajanlık falan :D
 

ensar

Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
18 Kas 2011
Mesajlar
246
Tepki puanı
8
Puanları
0
vay arkadaş :)
 

ensar

Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
18 Kas 2011
Mesajlar
246
Tepki puanı
8
Puanları
0
hayırlı olsun
 

vahapaydın

T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
944
Tepki puanı
43
Puanları
0

Ben yaratıcı olun diyordum ama güzel kardeşim :)

HTC Wildfire S A510e cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 
Üst