- Katılım
- 14 Eyl 2011
- Mesajlar
- 15
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
29 Aralık 1967 tarihinde Eskişehir'in Kumlubel mah. de bahçeli bir evde doğmuşum. O zamanki akıl ile yaşım küçük görünsün diye nüfumuzu 01.01.1968 tarihine aldırmışlar. Adımı da Metin koymuşlar ve soyadım ESER olmuş.
Evet bendeniz Metin ESER...
Eskişehir Endüstri Meslek Lisesi'ni bitirdiğim 1985 yazına kadar Eskişehir'deydim ve bunun öncesinde sırasıyla Tunalı mah. Hürriyet İlkokulu (1-2-3. sınıflar), Tepebaşı Barbaros İlkokulu (4-5. sınıflar), Merkez Ortaokulu ve şuan ki adıyla Atatürk End. Mes. Lis. Tesviye Bölümü mezunu olarak üniversite sınavlarına girdim ve kazandım.
Sonraki 4 yıl Ankara Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi okul mekanım oldu. Ve 1989 yılı yazında mezuniyetin ardından önce yedek subay olarak askere gittim ve hemen arkasından ilk tayin yerim olan Kırklareli End. Mes. Lis. Tesviye Bölümü öğretmeni olarak iş hayatına atıldım.
Öğretmenlik görevimden ayrıldığım 1996 Haziranından sonra önce ticarete girdim ve 2000 Kasım'ında da Almanya'nın yolunu tuttum.
Halen Almanya'da ikametim olduğu gibi Eskişehir'de de yılın bir bölümünü geçiriyorum.
Evliyim ve 4 çocuğum var (18, 14 ve 7 yaşlarında 3 kızım, 9 yaşında da bir oğlum) var.
İlk arabam olan ve 1993 yılında aldığım Skoda Formen LX'ten sonra sırasıyla 1997 model Megane ve 2000 model Megane sahibi oldum.
Almanya'ya gittikten 1 yıl sonra Volvo S80, 2 yıl sonra Mercedes E-220 ve en son da Audi A6 3.0 sahibi oldum.
Özellikle son 10 yılda sürekli D ve üzeri segment araçlara olan ilgi ve hayranlığım beni Latitude ile tanıştırdı.
2011 Eylül ayında Türkiye'de bir araba almaya karar vermemin ardından yaptığım yaklaşık 1 aylık bir araştırma ve test sürecinde sırasıyla Peugeot 508, Citroen C5, Honda Accord, Ford Mondeo, Skoda Superb, Toyota Avensis ve Opel Insignia gibi bir çok aracı hem teknik ve ekstraları hem de fiyat bağlamında sıkı bir denetime tâbi tuttum.
Netice de teknik özellikler olarak bazı marka ve modeller ileri geri özelliklere sahip olsalar da, kıyaslamalarımın neticesinde aracın toplam özelliklerine fiyat kalemini de eklediğimde bütün oklar beni Latitude'e yönlendirdi. Ve aracımı almadan önce tam 5 kez teste gittim. Satıcılar bile belki usandılar.
Hikayem daha da uzayabilir ancak. Özde titiz, araştırmacı, kılı kırk yaran ve mükemmeliyetçi bir kişiliğe saihibim. Kolay beğenmem ancak beğendiğim şeye de fanatik olarak bağlanmam. Daha önce kullandığım araçlarımın hiçbirinde ne marka ne de model takıntım olmamıştır, bundan sonra da olmaz.
Latitude, benim beklenti çıtamı biraz daha yükselten bir araba oldu. Bazı arkadaşlarımızın gereksiz yada olmasa da olur dedikleri şeyleri önemsiyorum. Çünkü bir araçta + olan herşey, insana beklenti çıtasının bir kademe yükselmesini getirir. Ve ben bunu seviyorum. İşte bu sebeple eğer birgün bir başka araç yukarıda yazdığım kriterler kapsamında beni cezbeder ise, gider onu alırım.
Bir araçta dış tasarım ne kadar önemli ise benim için ondan daha önemlisi iç tasarımdır, özellikle de ön konsol tasarımıdır bana göre. Ve Latitude'ün ön konsolunu çok seviyorum. İç ergonomi de bana göre çok şık. Bu fiyata bu paket ancak bu kadar olur. Eksikleri yok mu? Elbetteki var ancak beni Latitude'den caydıracak kadar olmadığı için bugün Latitude kullanıyorum. Ve çok da reklamını yapıyorum. Renault Mais bana reklam bedeli ödemeli
))
Tüm Latitude sahibi, kullanıcısı yada niyetlisi olan herkese kazasız belasız sürüşler diliyorum.
"Trafik kurallarına lütfen uyalım ve uymayanları da uyaralım" sloganını es geçmeyelim...
Hayattayız ki Latitude kullanıyoruz...
Metin ESER...
Aracım : LATITUDE - 1.5 dCi EXECUTIVE + PRESTIJ PAKET
Evet bendeniz Metin ESER...
Eskişehir Endüstri Meslek Lisesi'ni bitirdiğim 1985 yazına kadar Eskişehir'deydim ve bunun öncesinde sırasıyla Tunalı mah. Hürriyet İlkokulu (1-2-3. sınıflar), Tepebaşı Barbaros İlkokulu (4-5. sınıflar), Merkez Ortaokulu ve şuan ki adıyla Atatürk End. Mes. Lis. Tesviye Bölümü mezunu olarak üniversite sınavlarına girdim ve kazandım.
Sonraki 4 yıl Ankara Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi okul mekanım oldu. Ve 1989 yılı yazında mezuniyetin ardından önce yedek subay olarak askere gittim ve hemen arkasından ilk tayin yerim olan Kırklareli End. Mes. Lis. Tesviye Bölümü öğretmeni olarak iş hayatına atıldım.
Öğretmenlik görevimden ayrıldığım 1996 Haziranından sonra önce ticarete girdim ve 2000 Kasım'ında da Almanya'nın yolunu tuttum.
Halen Almanya'da ikametim olduğu gibi Eskişehir'de de yılın bir bölümünü geçiriyorum.
Evliyim ve 4 çocuğum var (18, 14 ve 7 yaşlarında 3 kızım, 9 yaşında da bir oğlum) var.
İlk arabam olan ve 1993 yılında aldığım Skoda Formen LX'ten sonra sırasıyla 1997 model Megane ve 2000 model Megane sahibi oldum.
Almanya'ya gittikten 1 yıl sonra Volvo S80, 2 yıl sonra Mercedes E-220 ve en son da Audi A6 3.0 sahibi oldum.
Özellikle son 10 yılda sürekli D ve üzeri segment araçlara olan ilgi ve hayranlığım beni Latitude ile tanıştırdı.
2011 Eylül ayında Türkiye'de bir araba almaya karar vermemin ardından yaptığım yaklaşık 1 aylık bir araştırma ve test sürecinde sırasıyla Peugeot 508, Citroen C5, Honda Accord, Ford Mondeo, Skoda Superb, Toyota Avensis ve Opel Insignia gibi bir çok aracı hem teknik ve ekstraları hem de fiyat bağlamında sıkı bir denetime tâbi tuttum.
Netice de teknik özellikler olarak bazı marka ve modeller ileri geri özelliklere sahip olsalar da, kıyaslamalarımın neticesinde aracın toplam özelliklerine fiyat kalemini de eklediğimde bütün oklar beni Latitude'e yönlendirdi. Ve aracımı almadan önce tam 5 kez teste gittim. Satıcılar bile belki usandılar.
Hikayem daha da uzayabilir ancak. Özde titiz, araştırmacı, kılı kırk yaran ve mükemmeliyetçi bir kişiliğe saihibim. Kolay beğenmem ancak beğendiğim şeye de fanatik olarak bağlanmam. Daha önce kullandığım araçlarımın hiçbirinde ne marka ne de model takıntım olmamıştır, bundan sonra da olmaz.
Latitude, benim beklenti çıtamı biraz daha yükselten bir araba oldu. Bazı arkadaşlarımızın gereksiz yada olmasa da olur dedikleri şeyleri önemsiyorum. Çünkü bir araçta + olan herşey, insana beklenti çıtasının bir kademe yükselmesini getirir. Ve ben bunu seviyorum. İşte bu sebeple eğer birgün bir başka araç yukarıda yazdığım kriterler kapsamında beni cezbeder ise, gider onu alırım.
Bir araçta dış tasarım ne kadar önemli ise benim için ondan daha önemlisi iç tasarımdır, özellikle de ön konsol tasarımıdır bana göre. Ve Latitude'ün ön konsolunu çok seviyorum. İç ergonomi de bana göre çok şık. Bu fiyata bu paket ancak bu kadar olur. Eksikleri yok mu? Elbetteki var ancak beni Latitude'den caydıracak kadar olmadığı için bugün Latitude kullanıyorum. Ve çok da reklamını yapıyorum. Renault Mais bana reklam bedeli ödemeli

Tüm Latitude sahibi, kullanıcısı yada niyetlisi olan herkese kazasız belasız sürüşler diliyorum.
"Trafik kurallarına lütfen uyalım ve uymayanları da uyaralım" sloganını es geçmeyelim...
Hayattayız ki Latitude kullanıyoruz...
Metin ESER...
Aracım : LATITUDE - 1.5 dCi EXECUTIVE + PRESTIJ PAKET