Çanakkale zaferinin 100. yılı

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Uğur
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Uğur

Yönetici
Başkan
33-Mersin
Katılım
14 Şub 2011
Mesajlar
3,738
Tepkime puanı
56
Puanları
48
Yaş
49
18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Bu tarih, gerek taarruz gerekse savunma savaşlarının başarılarıyla dolup taşan Türk kahramanlık tarihinin en onur verici, en parlak sayfalarından biridir. Sevinç ve coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi'nin 100. yıldönümünde, bu güzel vatanımız için canını feda eden aziz şehitlerimizi RFC ailesi olarak rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
 
20140314_806736.png
 
Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Çanakkale Geçilmez!
 
18 Mart Çanakkale zaferimiz kutlu olsun. Bize bu vatanı canları, kanları ile emanet eden aziz şehitlerimizi ve Büyük Öner Atatürk'ü saygı ile anıyoruz.:bayrak
11078204_770969236344130_3792969268919110435_n.jpg
11070839_770969266344127_5946925988305609358_n.jpg
10407228_770969313010789_872086122414526012_n.jpg
 
Tarih 18 Mart 1915: Geri Dönmeyi Bile Düşünmeden Cepheye Koşan ve Bu Vatan İçin Canını Kanını Veren Bir Millet...
Tarih 18 Mart 2015: Uyuşturulmuş Beyinleriyle Geleceğe Dair Hiç Bir Düşüncesi Olmayan, Vatan Toprağı, İşletmeleri, Madenleri Düşmana Peşkeş Çekilirken Sesini Çıkartmayan Bir Millet...
100 Yılda Geldiğimiz Nokta Bu, Utanıyorum...!
 
Allah şehitlerimizin mekanını cennet eylesin onlar sayesinde bu gün burda bu yazıyı yazabiliyorsam bunu onlara borçluyum.....

"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" :bayrak

 
attachment.php

attachment.php


KINALI HASAN :

Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen eratı teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçının bir tarafı kınalanmış olduğunu görür ve takılır: “Hiç erkek kınalanır mi? Mehmetçik: Buraya gelmeden evvel, anam kınalamıştı komutanım” der ve sebebini bilmediğini ilave eder. Komutanın isteği üzerine anasına haber salar, “Niye benim saçımı kınaladın?” Gelen cevabi mektupta şunlar yazar:

“Ey gözümün nuru Hasan’ım,

Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor.Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın… Ben, senin anan isem.Beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü.Allah, bu vatan için seni besledi. Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor…
Sen bu ailenin seçilmiş kurbanısın…
Hasan’ım, söyle zabit efendiye… Bizim köyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır… Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım.Onun için saçını kınalamıştım…
El-hükmü billah. Allah, seni İsmail Peygamber’in yolundan ayırmasın.
Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktır. Gözlerinden öperim…

Anan – Hatice”

:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak:bayrak

BU OLAY ÇANAKKALE SAVASINDA YAŞANMIŞTIR.!!!

Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı, Kimi Bosnalı, Kimi Azerbaycanlı, Kimi Adıyamanlı, Kimi Gürünlü, Kimi Halepli,Kimi Mısırlı, Kimi Gazzeli, Kimi Arap çok sayıda yaralı getiriliyor…

Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır.
Zor nefes
alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için
komutanının elbisesine yapışır. Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama
tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.

‘Ölme ihtimalim çok fazla… Ben bir pusula yazdım… Arkadaşıma
ulaştırın…’
Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur: ‘Ben…Ben köylüm Lapseki’li
İbrahim Onbaşından 1 Mecidiye borç aldıydım… Kendisini göremedim. Belki
ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin’

‘Sen merak etme evladım’ der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını
eliyle
okşar. Az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de
’söyleyin hakkını helal etsin’ olur…

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
Bunlardan çoğu
daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden
çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor.

İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan göz yaşlarını silmeye
daha
fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere
yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de göz
yaşlarına engel olamaz…

PUSULADAKİ NOT:

‘Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil’e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni
göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma
söyleyin ben hakkımı helal ettim.’


UYANIN EY TÜRK MİLLETİ AÇIN GÖZLERİNİZİ BU TOPRAKLAR, BU VATAN NASIL KAZANILMIŞ....
UYAN ARTIK UYAN.......!!!!!!!!

ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN HAKLARINIZ HELAL EDİN....!!
ALLAH GANİ GANİ RAHMET EYLESİN ATA'LARIM...........

 
Kanlarının renginden oluşan bayrağımız hiç inmeyecek Allah'ın izniyle. Allah'ın rahmeti üzerlerinden eksik olmasın.
 
Geri
Üst