18.10.2013 Haberler

ByTyFn · 18 Eki 2013

Gidemeyince maketini yaptı

Eskişehir'de yaşayan emekli inşaat ustası Hasan Aşçı, 5 yıldır hac kurasında ismi çıkmayınca, hasretini gidermek için Kabe'nin maketini yaptı.

Aşçı, 5 yıldır şişe kapakları, su borusu, çavdar sapı, plastik top, kase, meyve suyu kutuları, deniz kabuğu ve kozalak kullanarak, ev ve cami maketleri yaptığını söyledi.Küçük yaşlardan beri inşaatlarda, duvar ustası olarak çalıştığını ve ilkokul mezunu olduğunu anlatan Aşçı, "Maket merakım, çok sonra başladı. Maketlere baktım, herkes yapıyor, 'ben yapamaz mıyım' dedim, yaptım. Güzel de bir uğraş oldu. Gidip kahve köşelerinde dedikodu yapmıyorum, kağıt oynamıyorum, boş durmuyorum, bir şeyler yapıyorum" diye konuştu.Aşçı, 6 çocuk babası olduğunu belirterek, çocuklarının işleri dolayısıyla Türkiye'yi gezdiğini bildirdi. Gezdiği yerlerdeki camileri incelediğini ve aynılarının maketini yapmaya çalıştığını dile getiren Aşçı, çevresindekiler tarafından özellikle Kabe maketinin dikkati çektiğini aktararak, şunları kaydetti:"5 sene önce hacca gitmek için müracaat ettim ama çıkmadı. Ben de televizyonda gördüğüm Kabe'nin maketini bir ayda tamamladım. Çavdar sapları, plastik top ve meyve suyu kartonlarını kullandım. Mahalledeki camilerin de maketlerini yaptım, kendilerine hediye ettim. Şimdiye kadar yaptığım cami maketlerini satmıyorum, onları da hediye edeceğim. Benden bir anı olur diye düşünüyorum. Ancak, Kabe maketini kimseye hediye etmeyi düşünmüyorum, kendime saklıyorum. Evimin salonuna koyup, ışıklandırıp seyredeceğim."

Moralim düzeliyor

Aşçı, 5 yıl içerisinde 25 maket yaptığını ifade ederek, her maketi yaklaşık 15 günde tamamladığını söyledi.Maketleri bitirdikten sonra yaşadığı hisleri paylaşan Aşçı, "Başarılı olduğum için seviniyorum. Moralim düzeliyor. Ben 72 yaşındayım ama yaşıtlarıma göre moralim çok düzgün" dedi.Kendisini en çok duygulandıran eserlerinden birisinin de Çanakkale'de görüp yaptığı, "Çanakkale Kalesi" olduğunu vurgulayan Aşçı, ev, cami ve kale dışındaki tek değişik maketinin uçak olduğunu söyleyerek, eserlerini sergileyip, boş vakti olan kişilere örnek olmak istediğini sözlerine ekledi.Aşçı'nın eşi Meryem Aşçı da eşinin uğraşını sevdiğini ama temizlik yüzünden şikayetçi olduğunu vurgulayarak, kendisine her zaman destek olduğunu, yaptığı eserleri evinin baş köşesinde sergilediğini anlattı.

Kaynak : Star

ByTyFn · 18 Eki 2013

Hakan Fidan açık açık ölümle tehdit edildi!

Washington Post makalesinde, MİT Müsteşarı'nın İran'a İsrail hesabına çalışan ajanların listesini verdiği öne sürüldü. Jewish Press ise resmen tehdit etti: "Hakan Fidan bir sabah arabasında özel bir sürprizi hakediyor."

İsrail, Hakan Fidan'a medya yoluyla saldırmaya devam ediyor. Göreve geldiği günden bu yana İsrail kaynaklı imaj zedeleme ve algı operasyonlarına maruz kalan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik uluslar arası kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırma saldırılarına yeni bir halka eklendi.Daha önce Washington Times ve Wall Street Journal'da yayınlanan ve Fidan'a yönelik "iftira" olarak nitelenen suçlamalarda bulunan makalelerin devamı niteliğinde bir yazı Washington Postgazetesinde yayınlandı.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos Dünya Ekonomik Forumu sırasında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e "one minute" çıkışını yaptığı panelin moderatörü olan gazeteci David İgnatius imzasıyla yayınlanan makalede, Mit Müsteşarı Fidan'a yönelik ağır ithamlarda bulunuldu.

ABD İDDİALARA PRİM VERMİYOR

MİT Müsteşarı Fidan'în, 2012 yılında İsrail adına casusluk yapan İranlıların kimliklerini Tahran'a verdiği öne sürülen haberde, Amerikan yönetiminin bu iddialara prim vermediği ve Türkiye ile ilişkilerini olumlu mecrada sürdürmeye devam ettiği şeklindeki vurgu da dikkat çekti.İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Mavi Marmara konusunda özür dilemekteki tereddütünü bu olayın açıklayabileceği de sözkonusu makalede dile getirildi."Turkey blows Israel's cover for Iranian spy ring" başlıklı makalede, İsrail'in İran'a ilişkin casus ağını bu ülkeye sınırı olduğu için rahat hareket edebildiği Türkiye üzerinden kurduğu iddiası yer aldı. Makalede, Türkiye'nin örtülü İran-İsrail buluşmalarını "agresif sınıriçi takip" sistemi sayesinde kolaylıkla izleyecek imkanlara sahip olduğu vurgusu paylaşıldı.

REUTERS'İN KUDÜS BÜROSU

Haberde, İsrail ile Türkiye arasındaki istihbarat ilişkilerinin 50 yıllık geçmişi olduğu hatırlatıldı.İsrail'in o dönemki lideri David Ben Gurion'un, dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile Ankara'da Esenboğa havaalanında "uçak acil iniş yaptı ve görüştük" formatında gerçekleştirdikleri gizli bir görüşmede "Çevre Paktı" olarak bilinen bir metin imzalanmıştı.Bu görüşmeler zincirinin bir halkasında İran Şahı Rıza Pehlevi'nin de bulunduğu ve o dönemde İran-İsrail-Türkiye üçlü bir stratejik zemin üzerinde çalışıldığı analistler tarafından dile getirilen unsurlar arasında.Kudüs çıkışlı Reuters haberinde ise, bir adım ileri gidilerek, İran'ın 15 kişilik bir İsrail casus şebekesini ortaya çıkardığı şeklindeki açıklamasına atıfta bulunuldu.

Kaynak: STAR

ByTyFn · 18 Eki 2013

Karayılan: Kış üstlenmesine tüm birimler başlasın

[h=2]Çekilmeyi durdurarak Çözüm Süreci'ni aksatan terör örgütü PKK'nın silahlı kanat sorumlusu Murat Karayılan'dan örgütün bütün birimlerine yeni talimatlar geldi.[/h]

İstihbarat birimlerince tespit edilen görüşmede Karayılan, Öcalan'ın çekilmenin durdurulması kararından memnun olduğunu söyledi ve ardından kış üstlenmesine geçişin nasıl yapılması gerektiğinin ayrıntılarını verdi.Star'da yer alan habere göre; Halk Savunma Merkezi adını verdikleri yapının kararları doğrultusunda silahlı grupların yeniden yapılandırılacağını da iletti.

TELSİZ KONUŞMALARI DİKKAT ÇEKTİ

Telsiz konuşmalarında süreç karşıtı değerlendirmeler dikkat çekti.Ateşkesin örgüt tarafından sürdürüleceği ve bu sayede siyasi ve toplumsal bir duruşun sergileneceği belirtilirken Devletin geçmişte Kürtlere yönelik yapılan hataları kabul etmesi halinde barışın uygulanabilir olacağı kaydedildi.Tüm gerillanın her türlü ihtimale karşı hazır beklemeleri gerektiği de görüşmelerde vurgulanan konular arasında.

Kaynak : STAR

ByTyFn · 18 Eki 2013

'Söz biterse ne konuşur biliyorsun'

[h=2]BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Başbakan Erdoğan'ı eleştirdiği konuşmasında tehdit vari açıklamalarda bulundu.[/h]

Kışanak, ''Sözün sustuğu yerde neyin konuştuğunu sen benden daha iyi biliyorsun'' ve ''Bir ateşkes ortamı yarattıktan sonra 'çözümden vazgeçtim' demek en hafif deyimiyle namertliktir'' ifadelerini kullandı.BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin Siirt İl Başkanlığı'ndaki bayramlaşma törenine katıldı.Kışanak, BDP heyetinin Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nde yaptığı görüşmenin bir kez daha demokratik çözüm sürecinin nasıl bir gerilim hattında olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Hükümetin, diyalog kanallarını mümkün olduğu kadar daraltan ve sınırları işlemez hale getiren bir çaba içinde olduğunu savunan Kışanak, şöyle konuştu:
''Bu da yetmiyor 'BDP ile diyalogu keseriz' diye bir tehdit savuruyor. Valla Başbakan tehdidinizi size iade ediyoruz. Aynen siz üzerinize alın, kesmek istiyorsanız kesebilirsiniz, ama çıkıp bunu mertçe açıkça söyleyin. Deyin ki 'biz BDP ile de PKK ile de Öcalan ile de diyaloğu kesiyoruz, çözüm aramıyoruz.' Bahane aramayın, bahane üretmeyin, kaçak güreşerek bu süreci yönetemezsiniz.

''BUNU ANLAMAN LAZIM''

BDP'yi tehdit ederek, 'Adalet Bakanı ile iyi geçinmeye çalışın, yoksa ipler kopar' diyerek bu süreci yönetemezsin. BDP'yi rehin mi alacaksın? BDP'yi tehdit mi ediyorsun? Senin çözüm yaklaşımın bu mu? BDP susarsa çözümün bütün imkanları ortadan kalkar. Bunu anlaman lazım. Bu sürecin temel karakteri demokratik siyasetin önünü açmaktı. Ama sen demokratik siyasetin önüne dünya kadar dağları yığmışsın. İşlemez hale getirmeye çalışıyorsun, binlercesi cezaevinde tutukludur.

''SEN DAHA İYİ BİLİYORSUN''

Çözümün önündeki bütün kanalları tıkamaya çağırıyorsun. Bu da yetmiyor, bu kıt kanaat imkanlarla sözümüzü söylemeye, siyaset yapmaya çalışıyoruz tehdit ile susturmaya çalışıyorsun. Sözün sustuğu yerde neyin konuştuğunu sen benden daha iyi biliyorsun. Onu ben söylemeyeyim.''

'NAMERTLİKTİR'

Silahların susmasının çok değerli olduğunu, ancak tek başına çözüm getirmediğini savunan Gültan Kışanak sözlerini şöyle sürdürdü:
''8- 9 aydır tek bir insanın yaşamını yitirmemesi çok önemli ve çok değerlidir. Ama bu bizi hakiki barışa götürmüyor. Siz ateşkes mi istiyorsunuz? Siz çözüm mü istiyorsunuz? Ateşkes istiyorsanız bunu da çıkın amenna söyleyin. Öcalan ile böyle görüşün, PKK ile böyle görüşün, buna da katkı sunarız.Deyin ki 'bizim şimdi çözüm niyetimiz yok, çözüme zihniyetimiz buna müsait değil. Biz hiç değilse ateşi durduralım, akan kanı durduralım, hiç değilse bir süre daha bir bakalım ne yapabiliriz.' Çıkın bunu söyleyin bunun için de size katkıda bulunalım.'Çözüm istiyoruz' deyip, bir ateşkes ortamı yarattıktan sonra 'çözümden vazgeçtim' demek en hafif deyimiyle namertliktir. Böyle yönetilemez ülke, böyle yönetilemez çözüm süreci. Sabah akşam yat kalk dua et, sayın Öcalan aradan çekilmesin. İplerin kopmasını sağlayacak şey budur. Bu kadar açıktır.''

Kaynak : STAR

ByTyFn · 18 Eki 2013

300 yıl dayandı, 1 saate karardı

[h=2]Çin'de yapılan arkeolojik bir kazıda bulunan 300 yıllık bir mumya, tabutun kapağını açar açmaz, oksijenle temas etmesi nedeniyle yaklaşık 1 saat içinde simsiyah oldu.[/h]

300 yıl boyunca korunan mumyanın Qing Hanedanlığı (M.S 1644-M.S 1912) döneminde yaşamış olabileceği belirtildi.Arkeologlar, erkek mumyanın kıyafetlerinin de bu Hanedanlık döneminden izler taşıdığını belirtti.Aynı bölgede bulunan 2 diğer iskelet de inceleniyor.Londra Üniversitesi öğretim görevlilerinden Çin Sanatları ve Arkeoloji uzmanı Dr Lukas Nickes, ''Tabutu ilk açtığımızda mumyanın yüzü bembeyazdı. Hiç bozulmamış gibiydi. Ancak bir süre sonra yüzü simsiyah oldu ve vücudundan çürük kokuları gelmeye başladı. Aslında Çinliler eski Mısır'daki gibi ölülerini asla mumyalamazdı. Bu kişinin cesedinin neden çürümediğini inceleyeceğiz. Cesedi korumak için ona özel bir uygulama yapıp yapmadıklarını bilmiyoruz. Çünkü yakınlarda bulunan iki ayrı cesede ait ancak kemik kalıntılarına rastladık'' dedi.Cesedin, mangal kömürü ile doldurulan tabutun sıkı sıkıya kapatılmasından ötürü içeriye bakteri girmediği ve bu mumyalanmış hale geldiği düşünülüyor.

ByTyFn · 18 Eki 2013

Obama: Amerikalılar Washington'dan bıktı!

[h=2]ABD'de bütçe ve borçlanma limiti krizinin geçici bir süre olsa da aşılması üzerine basın açıklaması yapan Başkan Barack Obama, krizin kazananı olmadığını ve özellikle ülkenin büyümesi başta olmak üzere ekonomiye zarar vereceğini ifade etti.[/h]

Yaşananlar dolayısıyla Amerikalıların Washington'dan tamamen bıkmış durumda olduğunu dile getiren Obama, "Amerikan halkının bu şehirde olanlarla ilgili hayal kırıklığı hiç bu kadar yüksek olmamıştı." şeklinde konuştu.Beyaz Saray'da basın mensuplarının karşısına çıkan Obama yaklaşık 20 dakikalık bir konuşma yaptı. 17 yıldan sonra yaşanan ilk kepenk kapatma hadisesinin sona erdiğini açıklayan Obama, bir süredir yaşanan krizi şu sözlerle özetledi: "Açık olalım. Burada kazanan yok. Son birkaç hafta ekonomimize tamamen gereksiz bir hasar verdi."Henüz krizin ekonomiye etkisini tam olarak bilemediklerine vurgu yapan Obama, bununla birlikte bütün analistlerin ekonomik büyümeye etki edeceği görüşünde olduğunu vurguladı.Hükümeti kepenk kapatmaya iten bazı milletvekillerinin 'Bunu Amerikan ekonomisini kurtarmak için yapıyoruz' sözlerine dikkat çeken Obama "Son üç yıldır hiçbir şey ekonomimizi çeşitli taktiklerle imal edilmiş bu kriz kadar baltalamadı." ifadelerini kullandı. Obama, krizin ABD'nin dünyadaki itibarına da çok zarar verdiğini dile getirdi.

AMERİKAN HALKININ BEKLENTİLERİ

Amerikan halkının beklentilerinin ekonomiyi büyütülmesi, iyi istihdamlar oluşturulması, orta sınıfın güçlendirilmesi ve çocukların eğitilmesi olduğunu ifade eden Obama, "Kongre'deki tüm arkadaşlarım bu şehirde yürütülen işlerin değişmesi gerektiğini anladı. Çünkü tümümüzün Amerikan halkı adına yapması gereken çok şey var ve bu güvenlerini tekrar kazanmak için çok çalışmayı da içeriyor." şeklinde konuştu.Fikir ayrılıklarının hiç ilerleme kaydedilemeyeceği anlamına gelmediğini ifade eden Obama, Kongre'nin anlaştığı konulara odaklanması gerektiğini dile getirdi.İlerleme kaydedilebileceğine inandığı 3 başlık olduğunu ifade eden Obama, bunları bütçe, göçmenlik reformu ve çiftlik yasası olarak sıraladı. Obama bu üç başlığın ekonomiyi daha da hızlı geliştireceğine vurgu yaparak Kongre'den bir an önce geçmesi gerektiğini dile getirdi.Konuşmasında Cumhuriyetçi Parti'ye bir de mesaj veren Obama, "Belli bir politikadan veya belli bir başkandan hoşlanmayabilirsiniz. Konumuzu tartışın. Dışarı çıkın ve seçimi kazanın. Değişmesi için zorlayın. Ama yıkmayın." dedi.ABD'de 16 gündür devam eden bütçe krizi sebebiyle 800 bin kamu görevlisi zorunlu izne ayrılmıştı. Bütçe krizinin bütçeye etkisinin 24 milyar dolar civarında olabileceği tahmin ediliyor.

ByTyFn · 18 Eki 2013

Altın yeniden yükselişe geçti!

ABD'de borç tavanı krizinin aşılmasıyla birlikte altın 1300 doların üzerine çıktı.

Spot altın fiyatları ABD'yi temerrüt riskine sürükleyen borç tavanı krizinin aşılmasıyla yükseldi.ABD Kongresi, borç tavanını Şubat ayına kadar yükseltirken, 1 Ekim'den bu yana kapalıkalan hükümetin de 15 Ocak'a kadar çalışması için bütçe çıkardı.Dünyanın en büyükekonomisinin temerrüt riskinden kurtulmasıyla birlikte spot altının ons fiyatı26 dolar artarak 1307 dolar oldu.ANZ'den Analist Victor Thianpiriya, "Önümüzdeki birkaç hafta piyasalar çok dikkatli olacak,
çünkü siyasiler sorunusadece erteledi" şeklinde konuştu.

EN BÜYÜK FON DÖRT YILIN DİBİNDE

Dünyanın en büyük altın fonu olan SPDR Gold Trust'ın elindeki altın miktarı 3,6 ton düşerek 885,53 tona geriledi. Fonun elindeki miktar böylelikle son dört yılın en düşük seviyesine geriledi.SPDR'dan yıl başından bu yana çıkan altın miktarı ise 400 tona ulaştı.

ByTyFn · 18 Eki 2013

Özel mezarlık şehir dışına

[h=2]

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, mezar yeri kalmadığı ve fiyatların yükseldiği gerekçesiyle ‘özel sektöre mezar işletmeciliği’nin önünü açan taslak hazırlamasına itiraz geldi. Mezar yeri konusunda sıkıntı olmadığını belirten yetkililer, “Fiyatları ‘el altından’ yapılan usulsüz satışlar arttırıyor” dedi.[/h]

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı, özel arazilerde mezarlık işletilmesine yönelik yeni bir taslak hazırladı. Gerekçe, mezarlıklarda yer kalmaması ve mezar fiyatlarının yükselmesi. Tartışma şimdilik kurumlar arasında ‘yetki’ paylaşımında görünüyor ama zamanla büyüyecek gibi. Türk özel sektörü, bu işe girer mi bilinmez ama birçok gelişmiş ülkede mezar işletmeciliği özel sektöre açılmış durumda. Bakanlığın hazırladığı taslağa göre; imar planlarında özel mezarlık alanları ayrılabilecek ve vatandaşlar tarafından işletilebilecek. Taslak en kısa sürede meclisin gündemine sunulacak. Ancak özel mezarlık açmak kolay olmayacak. Eski mezarlıkların şehir içinde kalması sebebiyle özel mezarlıklar için aranan ilk şart, şehrin dışında olması. İkinci şart ise arazinin büyük olması. Bakanlık yetkililerin verdiği bilgiye göre şu an için arazi büyüklüğünün ne kadar olacağı belli değil.

MEZAR SIKINTISI YOK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri, İstanbul’da mezarlık sıkıntısı olmadığını söyledi. Şu anda yeni mezar açılması için yer olmayan Ortaköy, Zincirlikuyu gibi mezarlıklar dışında Ayazağa, Kilyos, Bahçeköy ve Hasdal mezarlıklarında yer olduğunu ifade eden Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri, “Karacaahmet Mezarlığı’nda da yeni açılan bir parsel var. Bu bölge de yoğun talep görüyor. Ancak burada dahi yer bulunabiliyor. Karacaahmet Mezarlığı’nda şu anda yer almanın bedeli 5 bin lira civarında” diye konuştu.

YASADIŞI İŞLEMLER VAR

Bakanlıktan yapılan açıklamada mezar fiyatlarının 50 bin liraya kadar çıktığı belirtilirken, yetkililer özellikle İstanbul’da 50 bin liralık mezar ücreti olmadığını dile getirdi. Yeni mezar açılmasının mümkün olmadığı mezarlıklarda, daha önceden yer alındıysa defin işlemi yapıldığının altını çizen yetkililer, “Önceden yer alan kişiler için üçüncü dereceye kadar yakınlarının defnedilmesine izin veriliyor. Bu işlem içinde vatandaşa ‘mezarlık kullanım belgesi’ veriliyor. 50 bin liralık rakamlar sadece yasadışı işlemlerde ortaya çıkabilir” dedi.

Mezar yeri için ‘birini bulmanız gerekiyor’

YENİ mezar alanı için yer olmayan mezarlıklardan birinde defin işlemi yapabilmek için konuştuğumuz mezarlık görevlisi şu an önceden satın alınan yerler için defin işleminin yapıldığını söyledi. Ancak söz konusu mezarlıkta defin için ısrarcı olduğumuzda ise görevli şu cevabı verdi: “Ölen kişinin ölüm kağıdı ile Mezarlıklar Müdürlüğü’ne başvuru yapmanız gerekiyor. Kişiyi bu mezarlıkta defnetmek isterseniz, daha önceden yer satın almış birini bulmanız gerekiyor. Onunla irtibata geçip ondan yerini satın alabilmek için görüşebilirsiniz.”

Mezar bakımı sektör oluşturdu

İSTANBUL’da 2 milyon 200 bin mezar bulunuyor. Her gün ortalama 200 mezar açılıyor. Bu nedenle yeni bir sektör de ortaya çıktı. Mezarların temizliği ve bakımının yıllık maliyetinin 400 ile 800 lira arasında değiştiğini ifade eden Kabir İstanbul yetkilisi Erkan Çelen, “Tapusu olan ailelere mezar temizliği ve çiçeklendirme işlemini sunuyoruz. Kimyasal ilaç kullanmıyoruz. Aylık, 2 aylık, 4 aylık ve yıllık gibi bir çok paket mevcut. Tek seferlik mezar bakımı ise 70 lira” diye konuştu.

ByTyFn · 18 Eki 2013

Obama’ya sarılan Türk kızı Norveç’e müsteşar oldu

[h=2]

Norveç’te yeni hükümetin başbakanı Sağ Partili Erna Solberg, daha ilk günden iyi puanlar aldı.[/h]

Yeni hükümette biri Türk kızı olmak üzere üç göçmen kökenliye müsteşarlık görevleri verildi. Dilek Ayhan Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’na atandı. 2007’de büyük şirketlere eleman bulan Alarga Kültürlerarası Kurumsal Yetkinlik Geliştirme şirketini kuran Dilek Ayhan, Norveç Türk Girişimciler Derneği Başkanı olarak da biliniyor. 2011 yılında Norveç’i temsilen katıldığı zirvede ABD Başkanı Barack Obama’ya sarılarak haber olan Dilek Ayhan özellikle son yıllarda Norveç’te başarılarıyla göze çarpıyor.

18.10.2013 Haberler

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,